Zonguldak’ta, müessese müdürlüğünün giriş çıkışlardaki kafes ve tel örgü sistemine tepki gösteren maden işçileri, kendilerini ocağa kilitledi.
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessese Müdürlüğü’nde çalışan maden işçileri, ocağa inmeme kararı aldı. Gece vardiyasından çıkan işçiler ocaktan çıkmayarak, sabah vardiyasında çalışan işçiler ise ocağa inmeyerek eylem başlattı.
İŞTE İÇERİDE YAŞANANLAR
Müessese müdürlüğünün uygulamalarının ağır olduğunu, kafes ve tel örgü sistemi ile iş yerlerinin hapishaneye çevrildiğini iddia eden işçiler, tepki gösterdi. Eksi 170 kodunda bulunan madenciler, ocağın içinde bekleyerek yaşadıkları durumun bir an önce düzeltilmesini istedi.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) yönetimi ise kurum yetkilileri ile görüşmelerini sürdürüyor. İşçilerden Raif Açıkgöz, “İnşallah Enerji Bakanlığı bunu dikkate alır. Gereğini yapar. İşçi güvenliğinin alınmaması, işçinin hapis edilmesi ve bununla da sendikanın alakası yoktur. Bu bizim kendi güvenliğimiz açısından kendimizi garantiye almamızdır. Şu an iki vardiya eylemdeyiz. Gece vardiyasını ocaktan çıkartmadık. Biz de ocağa girmedik" dedi. Buradaki eylemin dikkate alınmasını isteyen Açıkgöz, şöyle konuştu: "İki bin kişi burada eylem yapıyor. Merdivenler iptal edildi. Kapılar kilitlendi. Sabahleyin karta basacağız güvenlik kapıları açıyor öyle karta basıyoruz. Bunu yapan kişiler gelsin ocağın içerisine baksın. Ana yollara baksın. Önce bunun önlemini alsın, ondan sonra işçinin dışarıya çıkmasını engellesin. Bizimle uğraşmayı bıraksınlar. Masa başında oturanlardan hesap sorulsun. Biz zaten amirlerimizden aldığımız emirle işimizi yapıyoruz. Biz verilen emri yapmıyorsak, bize cezai işlem kesilsin. Biz suç işlemedik.”
İki bine yakın madenci, ocağın içinde ve dışında eylemlerini sürdürüyor.
"1 SENE SÜREN BASKILARIN NETİCESİ"
İşçiler ile buluşan Genel Maden İşçileri Sendikası Teşkilatlandırma Sekreteri Osman Tutkun ise madencilere seslendi. Tutkun, “Bu eylem işçi arkadaşlarımıza 1 seneden beri yapılan baskının, tacizin mücadelesidir. En son geçen Cumartesi akşamı işçi arkadaşımızı iş yerinde rahatsızlanması sonucunda kaybettik. Ama kaybettiğimiz noktada 35 dakikada kurumun ambulansının gelmemesi nedeniyle, arkadaşımızı kaybettik. Maden işçisi kurtuluş savaşından beri bedel ödüyor. Zamanı geldi kolunu verdi, zamanı geldi bacağını kaybetti. Bu ülkeye katkı vermeye devam ediyor. Son zamanlarda yapılan baskılar, son zamanlarda yapılan psikolojik tacizler kesinlikle üretime dayalı değil. Kurum şu anda işçisine çizme, baret veremiyor. Bundan aylar önce ocakta yaşanan çökme sebebiyle, 5 gün kömür çıkmadı. Kimse sesini çıkartmadı. İşçi arkadaşımıza 07.45’te basması gereken kartı 07.46’da bastığı zaman 15 dakika ücret kesintisi yaşandı. Bizim amacımız insanca muamele görmek. Kuyubaşındaki kapıların kilitlenmesi, kuyubaşındaki girişlere kafes yapılması, işçiye yapılan zulümdür. Bizim isyanımız, mücadelemiz insanca muamele görmek ve üretim yapmaktır. Madencinin başka derdi yok. Kimse maden işçisini suçlamasın, kimse işçiye yüklenmesin. Buradaki arkadaşlarımız gerekirse eylemde 35 gün bekleyeceklerini söylediler. İnsanca taleplerimiz yerine gelmedikten sonra, 300 kişi aşağıda, 600 işçi de yukarıda eylemlerini sürdürüyor” diye konuştu.
İHA