Zorunlu deprem sigortalı konut sayısı 2.8 milyona ulaştı

İSTANBUL (İHA) - Marmara Depremi'nin dokuzuncu yıldönümü münasebetiyle bir açıklama yapan DASK Yönetim Kurulu Başkanı İdris Serdar, deprem sonucunda meydana gelebilecek mal kayıplarının birincil güvencesinin "Zorunlu Deprem Sigortası" (ZDS) olduğuna dikkat çekti.

Serdar, sigortalı konut sayısında önemli artışlar olduğunu buna rağmen istenilen düzeye henüz ulaşılmadığını söyledi. Ayrıca, sigortanın sadece maddi kayıplar için güvence sağlamakla kalmadığını, konutların büyük kısmının sıgortalanması ile gelecekte olabilecek büyük depremler nedeniyle konulması muhtemel vergilerin de bertaraf edilmesini sağladığını sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam

DASK KÂR AMACI GÜTMÜYOR

Doğal Afet Sigortaları Kurumu'nun (DASK) sigortacılık esasları ile yönetilen bir tür sigorta havuzu olduğuna değinen Serdar, "ZDS'ye sahip bir binanın deprem nedeniyle hasar görmesi halinde, bir tür sigorta havuzu olan ve sigortacılık esasları ile yönetilen Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) sayesinde küçük ya da büyük depremden kaynaklanan maddi zararlar telafi edilebiliyor" dedi. Serdar, kamu ve özel sektörün bir arada işleyişi açısından örnek bir uygulama olan DASK'ın sadece ZDS teminatı sunmak üzere kurulan ve kâr amacı gütmeyen bir kurum olduğuna değinerek şunları söyledi:

"17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen ve büyük yaralar açan Marmara depreminin ardından depremden kaynaklanan maddi zararların karşılanması için oluşturulan sistemde, ZDS'li konut sayısı şu anda 2 milyon 800 bin adede ulaşmış durumda. Diğer taraftan DASK kurulduğu tarihten itibaren toplam 212 depremde % 97'si kısmi hasarlar olmak üzere 10.207 konuta 19,4 milyon YTL hasar ödemesinde bulundu."

Reklam
Reklam

ZDS'nin yaygınlaşmasının, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu ve depremin doğuracağı maddi hasarın giderilebileceğinin anlaşılmasıyla diğer bir ifadeyle sigortalılık bilincinin oluşmasıyla gerçekleşeceğini belirten DASK Yönetim Kurulu Başkanı İdris Serdar, her konutun ZDS poliçesine sahip olmasının sosyal sorumluluk görevi olarak algılanması gerektiğini söyledi. Bu çerçevede acenteler, sigorta şirketleri, eğitim kurumları, kamu kurumları ve yerel yönetimlerin işbirliği içerisinde olmasının önemini ifade eden Serdar "Türkiye'de ZDS kapsamına giren konut sayısının yaklaşık 13 milyon olduğu düşünüldüğünde ZDS'ye sahip konut sayısının beklenenin altında olduğu fakat gelişme kaydedilecek bir potansiyelin var olduğu çok açık. Sistemde yer alan sigortalı konut sayısının artırılmasıyla birlikte bireyler, ülkemiz ve sigorta sektörü adına hem ekonomik hem de sosyal refah açısından büyük önem taşıyan bir başarı elde edilmiş olacak" diye konuştu.

ZDS UCUZ BİR SİGORTADIR

ZDS'nin primleri saptanırken kâr amacı güdülmediğinden; primler, konut sahiplerinin ödenebilir bir prim karşılığında teminat almaları dikkate alınarak devlet tarafından belirleniyor. Örneğin, en riskli bölgedeki (birinci derecede risk bölgesi) 100 metrekare betonarme bir konutun poliçesi için prim bedeli 118 YTL. İkinci ve üçüncü derecede riskli bölgelerdeki aynı konutun ZDS prim bedeli sırasıyla ikinci derece için 86 YTL, üçüncü derece için 51 YTL, dördüncü ve beşinci derece için 37 YTL dir. DASK tarafından bir konut için metrekaresine ve yapı tipine bağlı olarak azami 120.000 YTL'ye kadar teminat verilebiliyor.

Reklam
Reklam

BUGÜNE KADAR 19,4 MİLYON YTL TAZMİNAT ÖDENDİ

Yapılan çalışmalarda son 60 yılda doğal afetlerin yol açtığı yapısal hasar istatistikleri dikkate alındığında, bu hasarların üçte ikisinin (2/3) deprem nedeniyle meydana geldiği görülüyor. DASK bugüne kadar zarar gören sigortalılarına önemli miktarlarda tazminat ödemesinde bulundu. Uygulamanın başladığı 27 Eylül 2000 tarihinden itibaren bu güne kadar meydana gelen ve büyüklüğü 3,6'dan 6,5'e kadar çıkan 212 deprem olayı nedeniyle açılmış 10.207 hasar dosyası için DASK tarafından ödenen toplam tazminat tutarı 19,4 milyon YTL'ye ulaştı.

ZDS KISMİ HASARLARI DA ÖDÜYOR

Zorunlu Deprem Sigortası'nda tazminatın ödenebilmesi için konutun tamamen yıkılması şart değil. ZDS poliçesi hem tam hasarı, hem de kısmi hasarı sigorta bedeline kadar ödüyor. Bugüne kadar gerçekleşen tazminat ödemelerinin yaklaşık %97'si sadece kısmi hasar ile ilgili ödemeleri içeriyor. Yani küçük ve orta ölçekli depremler nedeni ile evde meydana gelen yıkıma neden olmayan onarım ve tamir masrafları da Zorunlu deprem sigortası tarafından karşılanıyor.

Reklam
Reklam