Özellikle Güneydoğu'da toplum olarak vatandaşların ilaç konusunda yeterli bilgi edinilmediği gibi, basit enfeksiyonlarda bile direk antibiyotik kullanımından kaçınılması gerektiğini ifade eden Kat, "Kullandığımız antibiyotik ve diğer ilaçlar vücuttan atılım şekli karaciğer ve böbrek yoluyla olmasından dolayı, ileride karaciğer ve böbreklerde ciddi sorunlar teşkil etmektedir. Bunu önlemenin yolu, hafif ateşli enfeksiyonlarda antibiyotik kullanılmasına başlanmaktansa, 48 saatlik süre için ağrı kesici ve ateş düşürücülerle kontrol altına alınabilirse, antibiyotik ihtiyacına gerek kalmamaktadır. İlaç kullanılması konusunda, prospektüs içindeki ayrıntının okunması ve yan etkiler kısmının dikkate alınması hastaların sağlığı açısından çok önemlidir" dedi.
İlaçların yararı olduğu kadar zararı olduğunu belirten Dr. Selahattin Kat, "Zorunlu olmadıkça ilaç kullanmamalıyız. Çünkü ilaçların yararları olduğu kadar, zararları da vardır. İlaç kullanımı sırasında bazı hastalar, ilaçtan dolayı ciddi yan etkiler (allerjik reaksiyonlan) ile karşılaşmaktadırlar. Böyle durumlarda hastaların daha sonraki tedavilerinde bu tür sorunlarla karşılaşmamaları için, daha dikkatli davranmalarını öneriyoruz. Örneğin aldıkları ilacın adını bir yere not etmeleri, daha sonraki tedavilerinde doktora kullandıkları ilaç hakkında bilgi vermeleri son derece önemlidir. Alerjik reaksiyonlarla karşılaşan hastanın, derhal ilacı bırakarak en yakın sağlık birimine başvurması gerekir" dedi.
Diyarbakır Devlet Hastanesi'nde 2005 yılının ilk 6 ayında, 352 bin 814 yeşil kartlı hastanın muayene edildiğini kaydeden Kat, "Yılın ilk 6 ayında 352 bin 814 yeşil kartlı, 43 bin 356 resmi hasta, 76 bin 340 Bağ-kur'lu, 131 bin 184 SSK'lı, 17 bin 880 emekli sandığına bağlı ve 21 bin 920 ücretli hastaya bakıldı. Yine ilk 6 ayda Diyarbakır Devlet Hastanesi'nde 14 bin 668 hasta yataklı tedavi görürken, 6 bin 234 hasta ameliyat oldu. Şu anda hastanemizin yüzde 92'si dolu durumda" dedi.