Zuhal Topal'la Çok Özel

'Bizim program göz yaşından beslenmiyor'

'Hayata Dair'in yayınının birinci ayında konuşan programın sunucusu Zuhal Topal, 'Bizim program acıdan ve göz yaşından beslenerek reyting peşinde değil' dedi. Yapımcısı Banu Akdeniz ise 'Konuklarımızı ekrana çıktıklarına pişman etmiyoruz' sözleriyle Topal'a destek verdi

TRT 1'de hafta içi her gün saat 14:45'de yayınlanan 'Hayata Dair', yayınlanmaya başladığı 12 Mart'tan bugüne geçen bir aylık sürede 22 isimsiz kahramanı ekranlara getirerek "Siz hayatın elini bırakmadığınız sürece o sizin elinizi bırakmaz" mesajı vererek zor şartlar altında hayata tutunan insanların yaşam öykülerini ekranlara getiriyor.

Reklam
Reklam

İSİMSİZ KAHRAMANLARIN HİKAYELERİ
Öyle ki 'Hayata Dair'e konuk olan konukların kimisi engelliydi, kimisi felçliydi, kimileri çeşitli hastalıklarla mücadele ediyordu. İçinde bulundukları zor şartlara rağmen birer kahramanlık örneği sergileyerek hayata tutunmayı başardılar. Onlar isimsiz kahramanlar.

KİMİ ÜNİVERSİTE BİRİNCİSİ KİMİSİ GOL KRALI
Çernobil kurbanı Elif Canbulut, tek kola üniversite birincisi ve şeref öğrencisi. Spastik engelli Hande Arslan film yarışması birincisi. Tek bacaklı İsmail Korkmaz gol kralı. Ve bir ay içinde 19 isimsiz kahraman daha 'Hayata Dair'de izleyicilere hayatı sevdirip zorlukların hayatı yaşamaya engel olmaması gerektiğini dile getirdiler.

'HAYATINIZIN KIYMETİNİ BİLİN'
'Hayata Dair'in sunucu Zuhal Topal, isimsiz kahramanların elde ettiği başarıları duydukça şaşkınlıktan küçük dilini yutacak hale geldiğini söyleyerek 'Hayatınızın kıymetini bilin' diyor. Topal aynı zamanda programın göz yaşından beslenerek reyting yapma amacında olmadığının altını özellikle çiziyor. 'Hayata Dair'in yapımcısı Bana Akdeniz ise 'Konuklarımızı ekrana çıktıklarına pişman etmiyoruz' dedi.


'Hayata Dair'in sunuculuğunu kabul etmenizin nedenleri nelerdir?
Televizyonun gücünü insanların yararına daha fazla kullanmak istedim. Topluma daha yararlı olabilecek bir televizyon programı yapmayı uzun süredir düşünüyordum. Kafamda daha ciddi, daha öğretici bir program yapma fikri uzun süre önce oluşmuştu. 'Hayata Dair'den teklif geldiğinde benim zaten kafamdaki programın formatına sahip olduğunu gördüm ve 'Ben bu işte varım' dedim.

Hayata Dair'e başladıktan sonra hayata dair görüşlerinizde değişim oldu mu?
Evet, oldu. Aslında ben hayata hep pozitif bakan, şükretmesini bilen, sağlıklı olmanın ne kadar büyük bir lütuf olduğunu biliyordum. Ne var ki Hayata Dair'den sonra sağlıklı olmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım. Sonuç olarak hayatın bir pamuk ipliğine bağlı olduğunu daha iyi anladım. Açıkçası ben programımıza konuk olarak elen gerek engelli gerekse başka sıkıntıları olan o insanların neleri başarabileceklerini de bilmiyordum. Başarıları her gün bana şaşkınlıktan küçük dilimi yutturuyorlar.

Sizce 'Hayata Dair' toplumsal alanda ve televizyon yayıncılığında nasıl bir misyon yüklendi?
Toplumda gerçekten bir boşluğu doldurmayı amaçlamıştık. Bu hedefimize doğru hızla yol alıyoruz. Bu insanların kahramanlık hikayelerini ajitasyon yapmadan ekrana getirmeyi amaçlıyoruz. Biz insanların dertlerini ortaya sermek değil, çözüm üretme peşindeyiz. Acıdan ve göz yaşından beslenerek program yapmıyoruz.

İsimsiz kahramanların bir çok büyük sorunlarına rağmen mutlu olduklarını ve hayata sımsıkı sarıldıklarını gördük. Sizce onlardan neler öğrenmeliyiz, nasıl dersler almalıyız?
Sağlıklı bir şekilde nefes alabilmenin ne olduğunu iyice bellemek gerekiyor. Öncelikle şunu öğrenmeliyiz; "biz hayatın elini bırakmadıkça o bizim elimizi asla bırakmaz. Ölüm hariç her şeyin çözümü var.

Sizce konularınız toplumdan ve sosyal kuruluşlardan yeteri kadar ilgi görüyor mu?
Bir çok iş adamımızdan bakanlarımızdan ve spor kulüplerimizden destek geliyor. Örneğin Galatasaray aşkı üzerine bir kitap yazan bir konuğumuz Sayın Abdülrahim Albayrak tarafından Galatasaray'ın maçlarına davet edildi. Mutluluğu müthişti. Aynı şekilde Beşiktaş Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz Quaresma hayranı bir konuğumuzu antrenmana çağırdı. Onun mutluluğu da müthişti.

Bugüne kadar sizin en büyük kahramanlığınız ne oldu?
Bize konuk olan insanların kahramanlıklarını gördükçe benim bir kahramanlığımın olduğunu söyleyemem. Bugüne kadar bazı yardım kuruluşlarında çalıştım ama bu insanların yanında benim yaptığım bir şey yok. Amacımız bu insanların yaşamlarını kolaylaştırmak. Bunu biraz olsun başarabiliyorsak ne mutlu bize. Bizim kahramanlığımız da bu olsun.

Genelde neşeli programlar yaptınız. Şimdi neden 'Hayata Dair'?
19 yıldır televizyon ekranlarındayım. Bu kez insanları başka bir şekilde güldürmek istiyorum. Çoğumuzun habersiz olduğu o insanları yaptıklarını takdir ettiğimizi göstererek güldürmek istiyorum.

</amp-ad>
Anahtar Kelimeler: