İZMİR (İHA) - Ege Üniversitesi (E.Ü.) Fen Fakültesi Botanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Gemici, son yıllarda biyoteknolojik çalışmalarda insan yararına büyük yol alındığını bildirdi.
E.Ü. Fen Fakültesi Botanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Gemici, son yıllarda biyoteknolojik çalışmalarda insan yararına büyük yol alındığını belirterek, "Ancak, bazı transgenik, yani gen aktarılmış veya genetik yapısı değiştirilmiş bitkileri, bunları üreten ülkelerin kullanmaması, dahası açlık sınırda yaşayan ülkelerin bile bu ürünlere kuşkuyla bakması, üzerinde durulması gereken bir konudur. Batıda bu konuda ulusal politikalar geliştirilmiş ve hatta marketlerde satılan ürünlerde yüzde kaç oranında transgenik ürün kullanıldığının yazılmasına karşın, ülkemizde yeni yeni bazı girişimlerde bulunulması ümit vericidir" dedi.
Biyolojik çeşitliliğin en yaygın tanımıyla, "Karasal, sucul ve bu ikisi arasında kalan kıyı ekosistemleri ile bu ekosistemleri oluşturan daha küçük ekolojik birimlerde yaşayan tüm canlılar' olarak ifade edildiğini belirten Prof. Dr. Gemici, şu bilgileri verdi:
"Biyolojik çeşitliliğin adeta şemsiyesi durumunda olan ekosistemler bitki, hayvan, mikroorganizma toplulukları ile bunların işlevsel bir birim olarak cansız çevrenin oluşturduğu dinamik oluşumun tümünü ifade etmektedir. Biyoteknolojiyi besleyen kaynaklar doğadadır. Doğal koşullarda genetik kaynaklara sahip ülkeler, genetik kaynakların orjin ülkesi olarak isimlendirilmektedir. Türkiye, özellikle bitki genetik kaynakları bakımından dünyanın sayılı ülkelerinden biridir. Başta birçok tahıl bitkisi ve meyve ağacı olmak üzere, çok sayıda bitkinin orjini Anadolu'dur. Sahip olduğumuz bu zenginliğin farkına varmak ve korumak en büyük görevlerimizden biridir."