Anadolu Efes Spor Kulübü mobil uygulaması üzerinden yayınlanan kampanyaya katılan Anadolu Efes Fan Club üyelerinin ağırlandığı toplantı, Anadolu Efes’in Sesi Mustafa Özben’in moderatörlüğünde gerçekleştirildi.
Doğuş Balbay, bu dönemdeki duygularını taraftarlarla şu şekilde paylaştı:
“Bu dönemde taraftarlarımızla bir araya gelmekten ve onların sorularını yanıtlamaktan çok mutluyum. Bu buluşma için Kahve Dünyası’na da çok teşekkür ederim. Ayrıca bu dönemde bizler için büyük fedakarlıkla çalışan sağlık çalışanlarımıza bir kez daha çok teşekkür ediyorum. Bu çerçevede toplantıya katılan taraftarlarımız adına Kahve Dünyası’nın ‘Kahramanlarımıza’ kampanyasına katılacak ve sağlık çalışanlarına ‘Kahramanlarımıza’ kutularından gönderilmesini sağlayacağım.”
Anadolu Efes Kaptanı Doğuş Balbay, sezonun kalanı için şu açıklamaları yaptı:
“Tabii ki 2019 - 2020 sezonunun kalanı için hedefimiz hem Turkish Airlines EuroLeague’de hem de ING Basketbol Süper Ligi’nde şampiyon olmak. Ancak en önemlisi hem ülke olarak hem de dünya olarak herkesin sağlığına kavuşması. Her şey çözüldükten sonra şampiyonlukları kazanarak taraftarlarımızla kutlama yapmak istiyoruz.”
Balbay, aktif sporculuk dönemi sonrası planlarına ilişkin sorulan soruyu ise şu şekilde yanıtladı:
“Üniversiteyi bitirdikten sonra mezun olduğum ‘Orta Doğu Araştırmaları Bölümü’ üzerine iş teklifleri almıştım ama ben basketbolu tercih etmiştim. Aktif sporculuk sonrasında ise antrenör ya da yönetici olarak yine basketbolda kalmak istiyorum. İlk hedefim bu. Bunca zaman yaşadığım deneyimleri genç arkadaşlarıma aktarmayı arzuluyorum. Tabii ki basketbol olmazsa eğitimini aldığım alanda da çalışabilirim.”
Doğuş Balbay, basketbola başladığı dönemindeki idolleriyle ile ilgili ise, “Ben en çok Manu Ginobili’yi izlemeyi severdim. Onun kazanma hırsı, mücadelesi, saha içinde kendini kaybetmesi benim çok hoşuma gidiyordu. Daha eski dönemde ise oyun olarak Dennis Rodman’ı çok severdim. Sıçrama konusunda ise çocukluk kahramanım Vince Carter’dı” açıklamasında bulundu.
Bu sezon unutamadığı maçlarla ilgili de düşüncelerini aktaran Balbay, “Kaybetmemize rağmen evimizde oynadığımız CSKA Moskova maçını söyleyebilirim. Taraftarımız bu sezonun başından sonuna kadar harikaydı. Ancak CSKA Moskova maçında seyircimiz muhteşemdi. Onları evlerine bir nebze mutsuz göndersek de o enerjiyi yaşamak harikaydı. Bu sezon sahada olmaktan en çok keyif aldığım maçtı. O sinerjiyi unutamıyorum. Ayrıca o maçtan uzaktan attığım üçlük de unutamadığım anlardan biriydi. Topu çaldığımda sürenin çok az olduğunu biliyordum. Tek bir atış şansım vardı. O tip durumlardaki hissiyat çok farklı. Topu çaldığım için de taraftarın enerjisi çok yükselmişti. Ben de bu enerji ile birlikte kendime inanarak şutu kullandım ve ne mutlu ki basket oldu. Ama zaten o tip atışları da antrenmanlarda çalışıyoruz. Tamamen şansa bağlı bir şut değildi” sözlerini sarf etti.
Balbay, bu sezon savunmaktan en çok keyif aldığı oyuncusu sorusuna ise şu şekilde yanıt verdi:
“Bu sezon en çok CSKA Moskova oyuncusu Mike James’i savunmaktan keyif alıyorum. Bu tip yetenekli, skorer ve atletik oyuncuları savunmak her zaman bana çok keyif veriyor. İstanbul’daki maçta galibiyet sayısını benim üstümden attı ama Rusya’daki maçta onu son topta tutabildim. Ne mutlu ki rövanşı alabildim.”
Doğuş Balbay, Anadolu Efes Spor Kulübü A Takımı Kaptanı olmanın kendisine hissettirdiklerini ise şu şekilde belirtti:
“Öncelikle Anadolu Efes Spor Kulübü’nde oynamak büyük bir gurur. Bu kulübün A Takımının kaptanı olmak ise çok daha büyük bir gurur kaynağı. Türkiye’de ve Avrupa’da tarihi başarılara imza atmış bir kulüp. Bu kulübün geçmişte kaptanlığını yapmış çok değerli isimler var. Ben 25 yaşında kaptanlığa layık görüldüm ve bu benim için bir rüyaydı.
Her gün kaptanlığın içini doldurmak için ekstra çalışıyorum, bu konuda kendimi zorluyorum. Genç kardeşlerime örnek olma sorumluluğum da var. Takım arkadaşlarım da bu konuda bana yardımcı olmak adına ellerinden geleni yapıyorlar. Özetle, bu takımın kaptanı olmak benim için çok büyük bir gurur.”
Balbay, “Basketbolda hırs mı, beceri mi yoksa teknik mi daha önemli” sorusuna da, “Bir profesyonel basketbolcuda hırs, beceri ve tekniğin bir arada olması gerekiyor. Ancak bana göre hırs olmadığında beceri ve tekniğin etkisi çok çok düşüyor. Çünkü hırs olmadığında bu oyunda yerinizi kaybedebilirsiniz. Hırs ve kazanma isteği olmadan diğer ikisine sahip olmak pek bir şey ifade etmiyor” dedi.
Kaptan Doğuş Balbay; geçmişteki ve şimdiki hayallerinin yanı sıra geleceğe yönelik hayalleriyle ilgili olarak,
“Basketboldan önce futbolcu olma hayalim vardı. Benim ilk hayalim yeşil sahada olabilmekti. Sonra bir anda kendimi basketbol içerisinde buldum. Basketbola başladıktan sonra A Takım seviyesine çıkmayı istiyordum. Sonrasında Amerika fırsatı çıktı, eğitim hayatıma ve basketbola orada devam ettim. Şu an ise en büyük hayalim Turkish Airlines EuroLeague şampiyonluğuna ulaşabilmek. Çünkü Anadolu Efes ile ulaşamadığımız tek başarı olarak o kupa kaldı. Ayrıca A Milli Takımımız ile Olimpiyat Oyunları’nda yer almayı hayal ediyorum. Basketbol sonrasında ise yine basketbolun içinde yönetici ya da antrenör olarak kalmak en büyük hayalim” diye konuştu.
Balbay, “31 yaşında biri olarak 18 yaşındaki Doğuş Balbay’a neler tavsiye edersiniz, onlara sizin gibi yurt dışında eğitim almayı önerir misiniz?” sorusunu ise şu şekilde yanıtladı:
“18 yaşa geri dönüp baktığımda çok değiştirmek istediğim şey yok açıkçası. Belki biraz daha yabancı dil konusunda kendimi geliştirmiş olsaydım birkaç alanda daha avantajım olabilirdi. Ama çok fazla keşkelerim yok.
Genç oyunculara ise yurt dışı eğitimini tavsiye edebilirim. Benim kariyerim ve hayatım için çok faydalı oldu. Ancak bunun çok kolay bir iş olmadığını da söylemem lazım. Çünkü çok küçük yaşta ailelerinizden ve ülkenizden uzak kalıyorsunuz. Bu konuda kendinden emin olan sporcu kardeşlerime bunu tavsiye ediyorum.
Hayatlarında basketbol olsun ya da olmasın tüm kardeşlerime öncelikle eğitimlerine ağırlık vermelerini, sonrasında spor yaşamlarına eğilmelerini söylüyorum. Eğitim sağlıklı bir şekilde devam ettiği sürece spora diledikleri kadar ağırlık verebilirler. Her zaman kendilerine inanmaları, basketboldan zevk almaları ve kariyerleri boyunca sabırlı olmaları gerekiyor. Ama birinci öncelik her zaman eğitim olmalı.
Genç kardeşlerime antrenman tavsiyesi olarak da şunu söyleyebilirim. Basketbolun temel taşlarından biri top sürme. Sert ve alçak top sürebilmek çok önemli. Gençlere tavsiyem, antrenmanlardan önce top sürme çalışmalarına önem vermeleri. Özellikle çift top ile yapılan çalışmalar oyuncu gelişimine çok faydalı olabilir. Top sürmeden sonra ise pas çalışmalarına önem vermelerini tavsiye ediyorum. İyi bir basketbolcu olmak için iki elle pas verebilmek çok kritik.”
Anadolu Efes Spor Kulübü, sosyal izolasyon döneminde taraftarlarıyla buluşmaya önümüzdeki günlerde de devam edecek.
(İHA)