Moda'da açılan otele mimarlar ve Kadıköylüler tepkili: "Bu bina, Anadolu Yakası'nda çarpık yapılaşmaya cesaret verecek!"
Moda'da inşa edilen ve daha önce "Corner Otel" olarak isimlendirilen otel ''Doubletree by Hilton Istanbul-Moda'' olarak hizmete açıldı.
Taşyapı'nın 80 milyon dolarlık yatırımıyla hayata geçen otel, daha inşaat aşamasındayken "Moda sahiline hançer" diye nitelendirilerek tepkiyle karşılandı ve Mimarlar Odası tarafından hem imar yapısına aykırı olduğu hem de bölgenin siluetini bozacağı için davalık oldu.
"Küresel sermayenin İstanbul'a olan rantlı imar saldırısı Kadıköy'de de kendisini gösterdi ve konut alanı olan imar durumu ticari alan olarak değiştirildi" diyen TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Anadolu 1. Bölge Temsilciliği Başkanı Arif Atılgan, davanın gerekçelerini ve sürecini şu sözlerle anlattı:
İSTANBUL'A RANTLI İMAR SALDIRISI "Kadıköy Mühürdar Oteli, Anadolu 1. Bölge Temsilciliğimizin, ayrıcalıklı imar koşulları nedeni ile 2005 yılından bu yana takip ettiği bölgemizdeki imar sorunları açısından önemli bir dosya konusudur.
Pervititch haritalarında 1938 yılında çayır olarak gözüken bu alan, Kadıköy'ün yakın tarihinde, içindeki tek katlı ev ve geniş bahçesiyle hatırlanmaktadır.
Son yıllarda küresel sermayenin İstanbul'a olan akıl almaz rantlı imar saldırısı Kadıköy'de de kendini göstermeye başlamıştır.
"KONUT ALANI" OLAN İMAR DURUMU "TİCARİ ALAN" OLARAK DEĞİŞTİRİLDİ Resmî tanımı Caferağa Mahallesi, 961 ada, 29-69-35 parseller olan bu arsada, ilk olarak İBB tarafından 18.02.2005 tarihinde onaylanmış, 25.04.2005 tarihinde ise askıya çıkarılmış olan 1/5000 ölçekli parsel bazında plan tadilatı önümüze gelmektedir.
1/5000 ölçekli nazım imar planları, 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının hazırlanmasında göz önüne alınması gereken temel hedeflerin, ilkelerin, arazi parçalarının kullanış biçimlerinin ve başlıca bölge tiplerinin belirlendiği bir plan türüdür.
Bölge planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planı sıralamasında, üst ölçekteki planlar kararlarını alt ölçekteki planlara aktarırlar. Bu sıralamada parsel ölçeğinde bilgi içeren planlar ise uygulama imar planlarıdır. Yani 1/5000'lik nazım imar planlarında parsel ölçeğinde plan tadilatı veya parsel ölçeğinde nazım imar planı yapılması, kabul edilebilir bir yöntem değildir.
Daha sonra 16.08.2006 tarihinde Kadıköy Belediyesi tarafından bu arsayla ilgili olarak 1/500 ölçekli uygulama imar planı hazırlanmış ve askıya çıkarılmıştır. Plan tadilatı ile adı geçen arsada H=18,50 m., konut alanı olan imar durumu, TAKS=0,40, H=12 kat, turizm-ticaret alanı olarak tadil edilmiştir. Bu imar durumuna göre 2632,66 m2 alanı olan arsaya 21142,91 m2 inşaat alanlı, yüksekliği 50 m.ye yaklaşan bir bina yapabilme hakkı doğmaktadır.
KENTE ZARAR, VATANDAŞA HAKSIZLIK - İstanbul İmar Yönetmeliği İstanbul'da Max=3 emsal belirlemiş iken burada emsal, 8'i bulabilmektedir. Plan notlarına yazılan bazı avantajlarla imar yönetmeliğinin delinmesi hem kente zarar hem de diğer vatandaşlara büyük haksızlık değil midir?
- Yetkili kişiler özel sohbetlerinde "otel yapılacaksa en az 3 emsal olmalıdır" demektedirler. Bu yapılanlar da, yasalar delinerek düşündüklerini bir şekilde pratiğe yansıtmaları demek olmuyor mu?
- Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Anadolu 1. Bölge Temsilciliği 5 No'lu KVTVK Bölge Kurulu'na arsadaki ağaçlarla ilgili 1.12.2006 tarihinde başvuruda bulunmuş, Kurul ise bu yazıya, "konunun değerlendirilmesi için ... parseldeki ağaçların (yaş, taç, çap, cins vb.) rölövesi ve raporunun Müdürlüğümüze iletilmesi..." şeklinde cevap vermiştir. Bu istenenleri bizim yerine getirmemiz olanak dışı olduğundan konu çözümsüz kalmıştır.
Ayrıca, bu konuda 5 No'lu KVTVK Bölge Kurulu Kadıköy Belediyesi'nin kendilerine başvurusu üzerine Belediyeye yazdığı 11.05.2007 tarihli yazıda "... parsel sayılı yerin herhangi bir sit alanında kalmaması ve alanda tescilli herhangi bir kültür veya tabiat varlığının bulunmaması nedeniyle, parselde yer alan ağaçların alanda yapılacak imar uygulamalarından olumsuz etkilenmemesi için gerekli önlemlerin Belediyenizce temini hususunda gereğini..." demektedir.
Buradaki ağaçlara verilecek zarar rahatlıkla tespit edilebilecektir.
ETRAFINDAKİ YÜKSEKLİĞİN İKİ KATINDAN ÇOK DAHA FAZLA - Kadıköy Meydanı Kentsel Sit Alanına komşu olan bu parseldeki projelerin önce ilgili kurula götürülerek görüş alınması gerekmez miydi?
Bilindiği kadarıyla bu arsaya çok yakın bir mesafede bulunan Kadıköy PTT Binasının projeleri, aynı Kurula, karşı komşusu olan tescilli Maliye Binası sebebiyle gelmişti.
Kentsel sit alanına komşu bir alanda etrafındaki yüksekliğin iki katından daha çok yükseklikte bir kütlenin siluete ve sit alanına etkisinin kurulca araştırılması gerekmez mi?
KADIKÖY'E DAHA FAZLA TRAFİK YÜKÜ - Bu otel Kadıköy'e yapıldığında Kadıköy merkezine büyük bir trafik yükü gelecektir. Bu trafik yükünün altından kalkabilmek için ise, daha önce gündeme gelmiş ancak Mimarlar Odası'nın açtığı dava sonucu 11.11.2005 tarihinde iptal edilmiş olan, Moda Sahili Otoyolu Projesi çözüm olarak tekrar ortaya çıkarılacaktır. Her iki proje de Kadıköy'e girecek araç sayısını tetikleyerek çoğaltacak projelerdir ki, bunu düşünmek bile ürkütücüdür.
Birkaç kişinin kazanacağı büyük rant sebebiyle Kadıköy, Kadıköylülerin yaşayamayacağı hale getirilmek istenmektedir.
KADIKÖY BELEDİYESİ'NİN İMAR NOTU - Kadıköy Belediyesi, verdiği imar durumuna "yargıdan yürütmeyi durdurma ile ilgili karar çıkıncaya kadar inşaat ruhsatı verilmemesi"ni yazmasına rağmen, 2007 Eylül ayı başında ilgililerine inşaat iznini vermiştir. Dolayısıyla bu notun yasal bir yaptırımı olmadığı ortaya çıkmıştır.
Adı geçen 1/500 ölçekli Uygulama İmar Planı, Kadıköy Belediyesinde 16.08.2006 tarihinde askıya çıkmış, 16.09.2006 tarihinde askıdan inmiş, 13.09.2006 tarihinde Mimarlar Odası bu plana itiraz etmiş, 12.11.2006 tarihine kadar Kadıköy Belediyesi Mimarlar Odası'na hiçbir cevap vermeyince ise hukuk terimi ile bu itirazı zımnen reddetmiş sayılmıştır. Bunun üzerine Mimarlar Odası 10.01.2007 tarihinde 1. İdare Mahkemesi'nde 2007/1057 Dosya No'suyla Kadıköy Belediyesine "bu planın iptali ve yürütmesinin durdurulması" için dava açmıştır ve bu dava devam etmektedir.
Ancak bu konuların planlarla, dilekçelerle, tarih-no'larla, davalarla tartışılması, artık insanlara bıkkınlık vermektedir. Bu konuların etik ve ahlak sorunu olduğu vurgulanmalı, konu bu açılardan gündeme getirilmeli, tartışılmalıdır. Bin bir hileyle toplumun büyük bir kısmını enayi yerine koyanları sorgulamanın ve afişe etmenin daha doğru bir yöntem olduğu düşünülmelidir."
OTEL ZİNCİRİNİN İLK HALKASI Bu otel yatırımın 2 yıl önce bitmesini arzu ettiklerini ancak bürokrasinin süreci uzattığını söyleyen Taşyapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı, ''80 milyon Euro yatırımla açtığımız bu otel yapmayı planladığımız otel zincirinin ilk halkası" dedi.
ŞEHİRCİLİK BİLİMSELLİĞİNE AYKIRI "Kadıköy'e yapılan bu otel sadece ilçede değil Anadolu Yakası'nda da bu şekil yapılaşmanın önünü cesaretle açacak" diyen Atılgan da, inşaata karşı çıkma nedenlerini şu sözlerle açıkladı:
"Bu inşaata karşı çıkmamızın nedeni; sadece özel plan tadilatı ile adı geçen arsaya diğerlerinden çok fazla inşaat hakkı verilmesi değildir. Kent ve şehircilik ilkelerinde bilimselliğine de aykırı olmasıdır.
Maalesef burası ile ilgili davamız devam etmektedir. En son yürütmeyi durdurma talebimiz reddedilmişti. Ancak bunlar artık önemli değil. Kadıköy'e bunun gibi yapılar gerekli midir? Kadıköy yıllardır devam ettirdiği semt görüntüsünü bırakıp, gelecekte iş yerlerinin ve eğlencenin olduğu bir çevre mi olacaktır? Ayrıca konu sadece Kadıköy'ü değil, tüm Anadolu Yakası'nın ilgilendirmektedir."
HAYDARPAŞA GARI ETKİSİNİ KAYBETTİ Atılgan, Anadolu Yakası'nın simgesi konumundaki Haydarpaşa Tren Garı'nın da bu otel ile siluetteki etkisini kaybettiğini söyledi.
"Artık bu otel Kadıköy'ün etkin siluetidir" diyen Başkan Atılgan, sözlerinde Haydarpaşa Garı için planlanan otel projesine de değindi.
GAR BİNASI TİCARİ OLARAK KULLANILMAK İSTENİYOR Haydarpaşa'da yapılmak istenen projeler, Kadıköy'ün hafızasını sileceğini belirten Atılgan, şunları söyledi:
"Bu durum yani geçmişinden kopuk olan bir kent görüntüsü turizme de engeldir. Üstelik Haydarpaşa Gar Binası kendi fonksiyonundan uzaklaştırılıp ticari alanda kullanılmak isteniyor. Hatta çatısı bile ticari bir şekilde değerlendirilmek isteniyor. Bütün bunlar doğru şeylerse; biz gerçekten boşuna okumuşuz ve hiçbir şey bilmiyormuşuz!"
KONUT ALANINDA OTEL YAPAMAZSINIZ 2008 yılında yine ntvmsnbc'ye bir açıklamada bulunan Atılgan, "Burada yapılan otelin çevresi 6 kat imarlı yani normal plana göre burası 18 metre yüksekliğinde konut alanıdır. Burada sadece bu parsele özel bir plan tadilatı yapıldı. Burası 12 kata çıkarıldı. Konut alanı da turizm ve ticaret alanına tadil edildi. Yoksa konut alanında otel yapamazsınız. Bu arsa 2632 metrekare bir arsa, buraya yapılan inşaatın toplam alanı 20 bin metrekarenin üzerinde. Yani şöyle böldüğünüz zaman 8 emsal gibi bir şey çıkar. Burada yapılan inşaat, İstanbul İmar Yönetmeliği’nin maksimum emsal sınırını aşıyor. Normal şartlarda burada inşaat yapılsa demek ki toplam inşaat alanı 4000-5000 metrekare olan bir inşaat yapılabilir. Ama buraya 20 bin metrekareyi aşan bir bina yapılıyor. Bu otel inşaatı hukuken yanlış, imar hukuku açısından yanlış, diğer taraftan vatandaşlara karşı bir haksızlık ve bu örnek kötü emsal teşkil ediyor"demişti.