NİĞDE (İHA) - Niğde'nin merkeze bağlı Koyunlu Beldesi halkının 1975 yılında kurduğu Birleşik Koyunlular Şirketler Grubu (Birko), bugün 8 tesis, bin 350 çalışanı ve 27 milyon dolarlık ihracatıyla Türkiye'nin sanayi devleri arasında yer alıyor. Pamuk ipliği ve "Koyunlu" markasıyla halı üreten Birko, Niğde'nin Teşvik Yasası kapsamına alınmasıyla Çin tehdidine karşı daha da güçlendi.
Birko Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Mumcu, çok ortaklı olmasına rağmen 30 yıldır ayakta kalan Birko'nun kuruluş öyküsünü ve bugün geldiği noktayı anlattı. 1972'de temeli atılan ilk tesislerinde karde iplik, penye iplik ve open-end iplik olmak üzere 3 çeşit pamuk ipliği ürettiklerini belirten Mumcu, iplik tesislerinden sonra 1981'de halı fabrikasını kurduklarını,1984'de halıya yün ipliği üretecek tesisi devreye soktuklarını söyledi.
1982-85 yılları arasında görev yaptığını; ancak görevi bıraktıktan 4 yıl sonra 1989'da ortakların ısrarı üzerine tekrar işbaşına getirildiğini anlatan Mumcu, "Göreve geldiğim yılda Karde işletmemiz vardı ve bu bizim şirketler grubumuzun ilk şirketidir. O zamanlar günde 3 vardiyayla 23 ile 24 ton arasında günlük pamuk işliyorduk. Pamuklu grubu olarak bir penye işletmemiz vardı, oradan 11 ton günlük üretim alıyorduk. Bunun dışında Open-end pamuklu işletmemiz daha vardı ki, buradan da numara bazında 5 ile 6 ton arasında üretim almaktaydık. Bu 3 pamuk ipliği işletmesinin haricinde yünlü işletmelerimizde halı işletmemiz vardı, o zamanlar buradaki makinelerin enleri en fazla 3 metreydi. Ancak buna rağmen günde 3 bin metrekare halı üretimi yapıyorduk. Fakat makineler jakarlı olduğu için yün veya desen değişimi günler ya da haftalar alabiliyordu. Şimdi teknoloji günden güne değişiyor, onun için bu eski makinelerle devam etmek Birko için büyük bir handikap teşkil ediyordu. Jakarlı makinelerle halı dokumak çok zaman kaybına neden oluyor ve üretim kapasitesinde makinenin performansında yüzde 40-50'ler oranında bir üretim elde edilebiliyordu. Göreve geldikten sonra bu eski makinelerin hemen hemen tamamını yeniledik. Otomasyon, modernizasyon sistemine geçerek işletmelerimizin yarısını Japon, yarısını da Alman makineleriyle donattık. Görev yaptığım 16 yıl içerisinde Birko her haliyle teknolojiye ayak uyduran günümüz rekabet şartlarına uygun çalışan bir kurum haline geldi" dedi.
10 ÜLKEYE İPLİK, 35 ÜLKEYE HALI İHRACATI Bunun dışında kojonerasyon sistemine geçtiklerini ve günde 11 megawatt enerji ürettiklerini kaydeden Mumcu, önceki yıl işletmeye açtıkları 26 bin iğlik compact iplik fabrikasının enerjisini ise TEDAŞ'tan aldıklarını ifade etti. Mumcu, göreve geldiklerinde 3 pamuklu grup işletmesi, 2 halı ve yün ipliği işletmesi varken, bugün bunlara 2 pamuklu grubu işletmesi ve 1 tane enerji işletmesi ilave edildiğini, ayrıca fabrikanın tamamen modernize edilerek günümüz şartlarında çalışır hale getirildiğini vurguladı.
Birko'nun kurulduğu 1975 yılından beri ihracat yaptığına dikkat çeken Mumcu, o zamanlar 1 milyon dolar seviyelerinde olan ihracat rakamlarının bugün 27 milyon dolar seviyelerine çıktığına işaret etti. İtalya başta olmak üzere İngiltere, Portekiz, İsrail, Amerika, Macaristan, Polonya, İspanya, gibi 10 ülkeye iplik, 35 ülkeye ise halı ihraç ettiklerini dile getiren Mumcu, bunların dışında Brezilya'dan Japonya'ya ve Avustralya'ya kadar halı gönderdiklerini, böylece Koyunlu halısının bir dünya markası haline geldiğini, Birko ipliğinin ise dünya literatürüne girdiğini söyleyerek, birçok yabancı firmalara, yaptıracakları işlerinde Birko ipliği kullanılması şartını koştuklarını ifade etti.
"KAPASİTE ASLA YÜZDE 90'LARIN ALTINA DÜŞMEDİ" Birko'nun artık çalışma sahasını genişletmek zorunda olduğunu vurgulayan Mumcu, aynı dalda ilerlemenin birtakım olumsuzlukları olduğunu ve ilk olarak enerji piyasasına girmeyi amaçladıklarını söyledi. Mumcu, ilk olarak doğalgaz dağıtım göreviyle işe başlayacaklarını ve Niğde, Bor, Nevşehir, Ürgüp gibi yerleşim yerlerinin doğalgaz dağıtım ihalesini ortak oldukları bir firmayla aldıklarını belirtti. Türkiye'de yaşanan 2001 krizinin çok büyük yansımaları olduğunu hatırlatan Mumcu, şunları kaydetti:
"Tekstil sektörü başta olmak üzere çok büyük etkilenmeler oldu. Türkiye'nin ekonomisi sağlam olmadığı için son döneme kadar; yani son 2.5 yıl öncesine kadar ülke ekonomik olarak çok kötü yönetildi. Hesaba kitaba gelmeyen borçlar alındı, bankalarda büyük yolsuzluklar oldu. Halk tabiriyle hortumlama olayı Türkiye'nin altını üstüne getirdi ve ekonomisini perişan etti. Bu da aşağı yukarı 100 milyar dolar gibi bir rakam. Bu sadece yolsuzlukların getirdiği fatura. Bu rakamın takribi 50-60 milyar doları bankalarda yaşandı. Bunun yanında yaşanan terörde ülkemize çok büyük faturalar çıkarttı ve bu rakam da yaklaşık olarak hortumlanan parayla aynı oranda. 2001 yılında böyle bir ülkenin gerçekleri halk tarafından bilinmiyordu belki; ama içten içe bir çöküntü, bir köhneleşme vardı. Ekonomisi diken üzerinde duran bir ülke haline gelmiştik; ama bu suni teneffüslerle ileriye doğru götürülüyordu. İşte 2001 yılındaki bu kriz her şeyi açtı ve ortaya çıkarttı. Neticesinde üretimde, ihracatta, istihdamda büyük yaralar açtı, büyük deformasyonlara neden oldu. Ancak Birko olarak gerek benim dönemlerimde gerekse önceki dönemlerde kapasite asla yüzde 90'ların altına düşmedi. Zaten Birko'nun ayakta durmasının başlıca nedenlerinden biriside vardiyalarıyla kapasitesini düşürmemesi ve krizleri bahane ederek personel çıkartmamasıdır. Belki bugün bunun manevi mükafatını görüyoruz. Şuan fabrikalarımızda bin 350 kişi çalışmaktadır. Ancak ekonomik istikrarsızlığın getirdiği nedenlerden dolayı etkilenmedik değil. Bir tarihte 27 milyon dolara kadar çıkan ihracatımız, kriz döneminden sonra 20 milyon dolar seviyelerinde kaldı. Buna rağmen üretim kapasitemiz 3 vardiyada yüzde 97 oranlarındadır."
"ÇİN TEHLİKESİ, TEŞVİKLE AŞILACAK" Yılda 24 bin ton pamuk işleyip, 1 milyon metrekare halı dokuduklarına dikkat çeken Mumcu, Niğde'nin teşvik kapsamına alınmasıyla personel sayısını yüzde 20 artıracaklarını ve 7'li vardiya sistemine geçeceklerini belirterek, "Tekstil sektöründeki kaos hepimizi etkiliyor. Dünyaya açılan Çin, tekstil pazarında da büyük paya sahip ve bu yüzden Türkiye'de tekstil sektörü ileriye dönük birtakım endişeler içerisinde. Çünkü tekstil Çin'de çok ucuz maliyetlerle üretiliyor. Orada elektriğin kilowatt saati 5 cent, işçinin aylık maliyeti 50 dolar. Bir tekstil mühendisi veya herhangi bir endüstri mühendisi 400-500 dolar arasında para alıyor. Böyle ucuz maliyetle çalışan bir ülke elbette dünya pazarlarına birtakım mesajları iletiyor. Yani 'adımlarınızı denk alın geliyorum' diyor. Maalesef Türkiye'de bu kadar kapasite varken bilhassa iplikli ve pamuklu sektörde, ucuzluğu nedeniyle Hindistan'dan, Pakistan'dan, Endonezya, Tayvan, Mısır ve Suriye'den pamuk ipliği ve kumaş gelirken bu uyanan dev Çin'in malları da bir bir ülkemize girmeye başladı. Onun için buna karşı nasıl bir tedbir alabilirdik diye düşündük ve buna göre kendimizi hazırlamaktayken teşvik kapsamına girdik. İnşallah bundan sonra 10 cent'e mal edilen enerjimizi 5 cent civarında kullanacağız. Bunun yanında bine yakın işçimiz vergi stopajından kurtulmuş olacak ve maliyetlerimizde yüzde 13 ile 19 arasında bir ucuzlama bekliyoruz. 2004 yılında 11 trilyon lira elektrik masrafımız oldu. Ama bu Teşvik Yasası'yla birlikte elektrik masraflarımız yarı yarıya düşecek. Yani yeni yasaya göre 2005 yılında belki 6-6.5 trilyon lira elektrikten kar etmiş olacağız" diye konuştu.
29 Mayıs 2005 Pazar günü yapılacak Birko A.Ş. Genel Kurulu'nun, Birko'ya yakışır bir şekilde geçeceğine inancının tam olduğunu ifade eden Mumcu, Birko'yu bilerek buna uygun hareket edebilecek kişilerin göreve geleceğini ve bu bayrağı daha ilerilere taşıyacağına inandığını vurguladı. Mumcu, "Çünkü Birko Niğde'nin medarı iftiharıdır. Birko'ya hizmet Türkiye'ye hizmettir. Türkiye'ye hizmet dünyaya hizmettir. Birko gibi çok ortaklı bir modelin Türkiye'de gelişmesi gerekmektedir. Az sermayeyle de olsa böyle şirketlerin kurulmasını umarım. Böylece hem sanayi tabana yayılacak, hem de istihdam büyük ölçüde temin edilmiş olacak" dedi.
Birko yöneticileri olarak verdikleri sözlerin daima arkasında oldukları söyleyen Mumcu, Milli Atlet Ahmet Yavuz'a sahip çıkarak kendisine iş verdi. Desteklerini, her branştaki sporcuya göstereceklerini dile getiren Mumcu, bundan böyle Niğde'yi sanayii alanında olduğu gibi, sportif alanda da tanıtmanın yollarını arayacaklarını sözlerine ekledi.