Tropik meyveler arasında belki de en güzeli ve en sevileni olan ananas, sağlık açısından da oldukça faydalıdır. Dış görünüşü itibariyle de oldukça farklı olan bu meyve yüksek oranda A ve C vitamini içermesinin yanında manganez, potasyum, bakır, beta karoten, B2, B3 ve B5 vitaminleri ve minerallerini de içerir. Birçok faydası olmasının yanında bazı zararları da vardır. Alerjik reaksiyona sebep olabilir veya kimi ilaçlarla etkileşime girebilir.
Miktar: 100 gram
Kalori (kcal): 50
Yağ (g): 0,1
Karbonhidrat (g): 13
Protein (g): 0,5
Sadece birkaç dilim yiyerek günlük C vitamini ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Bağışıklık sistemi için oldukça yararlı olan C vitamini, kemiklerin, dişlerin ve cildin gelişip güçlenmesini sağlar. Kanı temizler ve tansiyonu düşürür. Aynı zamanda kalp hastalıklarına karşı da koruma sağlar. Bu lezzetli ve sağlıklı meyveyi tüketerek C vitamini eksiğinizi kapatabilirsiniz.
Manganez minerali, tiroid işlevi, bağ dokuları, kalsiyum emilimi, cinsiyet hormonunun ve metabolizmanın düzenlenmesi gibi birçok konuda rol oynar. Aynı zamanda kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur ve dismutaz adlı antioksidanın üretilmesini sağlar. 100 gram ananas tüketerek günlük manganez ihtiyacınızı yarı yarıya karşılamış olursunuz.
Bromelain, sadece ananasta bulunan protein ayrıştırıcı bir enzimdir. Vücuda alınan proteinlerin kullanılabilir hale gelmesini sağlar. Enfeksiyon sonucu meydana gelen iltihaplanmaların giderilmesine ve zedelenen dokuların iyileşmesine, eklem ağrılarının hafiflemesine yardımcı olur.
Yapılan araştırmalarda da yine bromelain enziminin yararını görüyoruz. Klinik deneylerde kanserli hücrelerin sayısını azalttığı ve yayılmasını engellediği gözlemlenmiştir. Bu meyvenin içerdiği bromelain miktarı, gıda takviyesi olarak satılan saf bromelainden daha azdır ancak düzenli olarak tüketilmesi sağlığınız açısından oldukça yararlıdır.
Yapılan deneylerde bromelainin bazı bakteri ve virüs türlerini yok ettiği görülüyor. Astım, bronşit, sinüzit, rinit gibi hastalıkların semptomlarını hafifletiyor. Ayrıca iltihabı önleyip, vücudun su tutmasından ötürü oluşan şişlikleri indirerek gut hastalığının tedavisine de yardımcı oluyor.
Yeterli miktarda C vitamini almamak diş eti problemlerine neden olan bakterilerin üremesine yol açar. Buffalo Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırmaya göre günde 60 miligram ve daha fazla C vitamini tüketenlerin gingivite (diş eti iltihabı) yakalanma riski diğer bireylere göre 1,5 kat daha düşük.
Proteinin vücutta sindirilmesinin yanı sıra, içerisinde sindirim için önemli olan besin liflerinden de bolca bulunur. Bu lifler bağırsaklardaki suyu tutarak sindirimi yavaşlatır. Bu sayede besinlerden kazanılan vitamin ve minerallerin emilimi artar. Hazımsızlığa iyi gelir. Kabızlık problemi yaşayanlar için de oldukça yararlıdır.
Sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu) bir retina hastalığıdır ve genellikle 50 yaş ve üstü bireylerde ortaya çıkar. Tedavi edilmediği takdirde görme kaybına yol açabilen ciddi bir göz rahatsızlığıdır. A, E ve C vitamini ağırlıklı beslenme bu hastalığa yakalanma riskini büyük ölçüde azaltır. Bu nedenle sarı nokta veya diğer göz hastalıklarından korunmak için ananas da dahil olmak üzere bu 3 vitamin bakımından zengin meyveler tüketilmesi öneriliyor.
C vitamini aynı zamanda cilde de iyi gelir. Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden cildi korur ve kollajen üretimi için gerekli olan moleküllerin bileşimini sağlayarak cildin daha parlak ve sağlıklı görünmesine yardımcı olur. Kollajen cildin sağlıklı ve güzel olması için gerekli bir bileşendir.
Proteinin sindirilmesine yardımcı olan bromelain, yağların sindirilmesi görevinde kullanılan lipaz enzimi ile birlikte çalışır ve besinlerden alınan yağın vücutta depolanmasını önler. Kalori değerinin düşük, besin değerinin yüksek olması da özellikle diyet yapan bireyler için avantajlıdır ve diyet listesinde gönül rahatlığıyla yer alabilir.
Ananas nasıl soyulur ve ananas nasıl kesilir sorularının cevabına bir bakalım. Farklı görüntüsü sebebiyle kesmek zor gibi gelebilir ancak doğru yapıldığı zaman oldukça kolay.
Öncelikle üst yapraklar kesilir.
Sonrasında meyve boylamasına 4 parça halinde kesilir ve aynı kavundaki gibi kabuğundan ayırarak dilimlenir.
Olgunlaşmışken yemek gereklidir ve bu hali en lezzetlisidir. Kabuğu yumuşak ve soyması kolaysa olgunlaşmış demektir. Ancak fazla bekletilmemesi ve hemen tüketilmesi önerilir. Bu değerli meyveyi, meyve salatasına katabileceğiniz gibi suyunu da içebilirsiniz. Ayrıca konserve olarak satılanlar yerine taze olarak tüketmek daha yararlıdır.