Görünümü itibariyle birçok meyveden farklı bir yapıya sahip olan ananasın dış kabuk kısmı dikenli, yeşil yapraklı, çapraz çizgili ve altın rengindeki görünümüyle diğer meyvelerden oldukça farklıdır. İlk defa 1500’lü yıllarda Brezilya’da keşfedilen ananas, Brezilya’dan İngiltere’ye götürülmüş ve Fransa’da da yetiştirilmiştir. Böylece Avrupa ülkeleri de ananasla tanışmıştır. Ananasın faydaları, lezzeti kadar etkileyicidir. Sadece meyvesi değil, ananas kabuğunun faydaları da bir hayli fazla. İşte yedikçe keyif veren bu meyvenin kabuğundan suyuna kadar şifasından bahsedeceğiz, buyursunlar.
Tropikal ülke mutfaklarında yoğun şekilde kullanılan ananas genellikle, yoğurt, reçel ve dondurmaların içerisinde aroma verici olarak kullanılmaktadır.
İçeriğinde bol miktarda bulunan A vitamini ve C vitaminine ek olarak ananas, potasyum ve kalsiyum gibi, temel sağlık açısından önemli olan mineralleri de içermektedir. 100 gram kabuğu soyulmuş ananasın içeriğinde bulunan temel besin bileşenleri ve değerleri ise şu şekildedir;
Enerji → 50 kcal
Protein → 0,5 gram
Şeker → 9,8 gram
Lif → 1,4 gram (günlük ihtiyacın % 6’sı)
A vitamini → 17,4 mikrogram (günlük ihtiyacın % 1’i)
C vitamini → 47.8 miligram (günlük ihtiyacın % 80’i)
K vitamini → 0.7 mikrogram (günlük ihtiyacın % 1’i)
B-1 vitamini → 0.1 miligram (günlük ihtiyacın % 5’i)
B-3 vitamini → 0.5 miligram (günlük ihtiyacın % 2’si)
B-6 vitamini → 0.1 miligram B6 vitamini (günlük ihtiyacın % 6’sı)
Folat (B-9 vitamini) → 18 mikrogram (günlük ihtiyacın % 5’i)
Kalsiyum → 13 miligram (günlük ihtiyacın % 1’i)
Demir → 0.3 miligram (günlük ihtiyacın % 2’si)
Magnezyum → 12 miligram (günlük ihtiyacın % 3’ü)
Fosfor → 8 miligram (günlük ihtiyacın % 1’i)
Potasyum → 109 miligram (günlük ihtiyacın % 3’ü)
Çinko → 0.1 miligram (günlük ihtiyacın % 1’i)
Bakır → 0.1 miligram (günlük ihtiyacın % 6’sı)
Manganez → 0.9 miligram (günlük ihtiyacın % 46’sı) içerir.
100 gram ananasın yaklaşık 86 gramı sudan oluşmaktadır. Aynı miktarda ananas 17 miligram omega 3, 23 miligram omega 6 yağ asitleri içermektedir.
İçeriğinin %86’sı su olmasına rağmen ananas, birçok sağlıklı bileşeni yapısında bulundurmaktadır. Bundan dolayı ananas, güçlü bir antioksidan olması nedeni ile de anti-kanser özellikler göstermektedir. Ayrıca ananas, kalp sağlığı ve diş sağlığı açısından da faydalıdır.
Güçlü bir hücre yenileyici antioksidan vitamini olan C vitamini, suda çözünebilmektedir ve ananasın da yapısında bol miktarda bulunmaktadır. C vitamini, damar tıkanıklığına, diyabet ile ilişkili kalp hastalıklarına, solunum yolu hastalıklarına ve birçok hastalığın oluşmasına neden olan serbest radikallerin etkisiz hale getirilmesinde etkilidir. Aynı zamanda C vitamini, bağışıklık sisteminin güçlenmesine de yardımcı olmaktadır. Taze sıkılmış ananas suyunu beslenmenize dahil ederek içeriğindeki vitamin ve minerallerden faydalanabilirsiniz.
Bromelain, yenilen besinlerden sağlanan proteinlerin sindirilmesi işlemlerinde devreye giren enzimlerin bir karışımıdır. Bromelain, proteinlerin sindirimine katılarak, sindirim işlemlerinin hızlandırılmasına katkı sağlamaktadır. Bu enzim kompleksi, vücutta iltihap oluşmasını da önlemektedir. Aynı zamanda ananasın yapısında da bol miktarda bulunan bromelain, vücutta su tutulmasına bağlı olarak gelişen şişkinliklerin azaltılmasında, sinüzit, gut hastalığı ve eklem iltihabı semptomlarının hafifletilmesinde etkilidir.
Sarı nokta hastalığı olarak da bilinen makula dejenerasyonu, gözün retina bölgesini etkileyen bir hastalıktır. Genellikle 55 yaşından sonra ortaya çıkan makula dejenerasyonu, tedavi edilmeyip ihmal edildiğinde, görme kayıplarına neden olabilmektedir. Yapılan araştırmalara göre ise, A, C ve E vitamini bakımından zengin bir beslenme şekli, makula dejenerasyonu hastalığına yakalanma riskini azaltmaktadır. Ananas da sarı nokta hastalığını önleyebilecek olan meyveler arasında bulunmaktadır.
Diş etleri, vücut direnci düştüğünde ve yetersiz beslenme sonucunda, ilk zarar gören dokulardan biridir. Özellikle de C vitamini gibi önemli bir vitaminin yetersiz alınması sonucu, ağız içinde bakteri oluşumu daha hızlı bir şekilde gerçekleşmektedir. Yapılan araştırmalara göre ise, günde 1 adet ananas tüketen kişilerde, diş eti iltihabı oluşması riski, ananas tüketmeyen kişilere nazaran 1,5 kat daha düşüktür.
Güçlü bir antioksidan olmasının yanında içerdiği bromelain adı verilen enzim sayesinde ananas, kanser hücrelerinin etkisiz hale getirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Yapılan araştırmalara göre, protein sindiriminde etkin hale geçen bromelain enzimi, sağlıklı hücrelere ve bağışıklık sistemine zarar veremeden, kanserli hücrelerin sayısının azaltılmasında etkilidir.
Fakat bu araştırma, hayvanlara bromelain enzimi enjekte edilerek yapılmıştır. Yani sadece ananas tüketerek kanser hücresi imhasını sağlamak mümkün olmayabilmektedir. Bu konu hakkında araştırmalar da hala devam etmekte ve daha somut veriler elde edilmeye çalışılmaktadır.
Bromelain enzimi protein sindirimine yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda bromelain enzimi, yağların sindirim işlemleri sırasında, lipaz adı verilen enzim ile birlikte çalışmaktadır. Böylece, besinler yoluyla alınan yağın vücutta yakılması hızlanmakta ve yağların birikmesi önlenmektedir.
Yapılan bir araştırmaya göre ananasın kilo vermedeki tek faydası bu değildir. Buna göre ananas, aynı zamanda iştahın kesilmesine yardımcı olarak, kilo alınmasını önlemektedir.
Zengin manganez, kalsiyum, çinko ve bakır içeriği sayesinde ananas, kemik sağlığının ve dokusunun korunması açısından oldukça önemlidir. Kemik erimesi tedavisinde tüketilmesi tavsiye edilen meyvelerden biri olan ananas, kemik dokusunda meydana gelen boşlukların giderilmesine yardımcı olmaktadır.
Ananasın da içeriğinde bol miktarda bulunan manganez, bademcik iltihabı, selenyum zehirlenmesi, kanserden korunma, yüksek kolesterol ve karaciğerin temizlenmesi gibi durumlarda etkin rol oynayan bir mineraldir.
Umursamadan çöpe attığımız ananas kabukları bile başlı başına bir şifacı. Ananas kabuğunda bolca bulunan bromelain maddesi, mide problemlerine iyi gelir. Eğer bağırsaklarınız yavaş çalışıyor ve kabızlık problemi yaşıyorsanız ananas kabuklarından çay hazırlayabilirsiniz. Bunun için kabukları güzelce yıkayın ve 2 bardak suyun içinde yaklaşık 10 dakika kaynatın.
Ananas kabukları, özellikle kış mevsiminde yakamıza yapışan öksürüğün de kurtarıcısıdır. İnatçı öksürükten kurtulmak için ananas kabukları yıkayın ve dilimleyin. Ardından bir litre kaynamış suyun içine ilave edin. Yaklaşık bir saat beklettikten sonra suyu süzün. Karışımın içine bir yemek kaşığı bal ilave edin. Günde 3 kaşık ananaslı karışımdan içebilirsiniz.
Ananas kabuğu içinde bulunan yararlı enzimler sayesinde nasır problemine bile veda edebilirsiniz. Yapmanı gereken şey, nasırlı bölgenin üzerine ananas kabuğu yerleştirmek ve kaymasını, düşmesini engellemek için gazlı bezle sarmak. Bir gece bu şekilde bekletin. Sabahında nasırın yumuşadığını fark edeceksiniz. Birkaç gün üst üste bu işlemi devam ettirebilirsiniz.