Anap Genel Başkanı Çelebi’den Özal Yorumu

Anavatan Partisi (ANAP) Genel Başkanı İbrahim Çelebi, 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın ölümüne ilişkin olarak, "Dış ve iç odaklar tarafından ortaklaşa bir sistemle öldürüldüğünü düşünüyoruz" iddiasında bulundu.

ANAP Genel Başkanı İbrahim Çelebi, partisinin İzmir İl Başkanlığı'nın açılışını, nostaljik müzikler eşliğinde yaptı. Çelebi, yaptığı konuşmada, siyasi arenada Anavatan Partisi'nin 2009 ve 2010 yıllarında Doğru Yol Partisi ve Demokrat Parti çatısı altındaki birleşerek yer alma sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Söz konusu iki partiden de darbe aldıklarını ileri süren Çelebi, iki partinin de ülkeye hizmet adına izlenen bir politikalarının bulunmadığını savundu.

Çelebi, Özal'ın felsefesinin yok edilmeye çalışıldığını öne sürerek, "2007 yılında Doğru Yol Partisi ile Türk siyasetine güçlü bir seçenek sunmak için fedakarlık yaptık. Ancak o dönemde biz çırak olarak çıkartıldık. Ama bizle birlikte hareket eden arkadaşlar bize oyun oynadılar. Bu işte bir kabahat varsa yüzde 90'ı bizim ortaklarımızda, yüzde 10'u bizdedir. 2009 yılında da aynı darbeyi yaşadık. Ardından 2010 yılında biz bu hakkımızda oynanan oyunların ardından ülkemizin siyasetini açalım diyerek Demokrat Parti çatısı altında tüm mal varlığımızla birleşme kararı aldık. Bizim niyetimiz halisaneydi. İlk üç toplantıya bakıyorsunuz, ilk üç ayın sonunda bunların ülke adına bir şeyler yapma niyeti yok. Rahmetli Özal'ın ismini ve felsefesini nasıl ortadan kaldırabilir? Bunların niyeti bu. Dolayısıyla parti içinde muhalefete başladık. Maalesef o partiden biz dışlandık. Anavatan Partisi olarak yarım kalan meşalemizi yakmaya karar verdik. İşimiz zor, yolumuz uzun ama bir o kadar da kıymetli bir yoldayız" diye konuştu.

"ÖZAL İÇ VE DIŞ BAĞLANTILAR TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ"

ANAP Genel Başkanı İbrahim Çelebi, açıklamasının ardından basın mensuplarının 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın mezarının açılması ve beklenen otopsi sürecine ilişkin sorularına karşılık, "Rahmetli Cumhurbaşkanımızın normal yollarla ölmediğini yüksek seslerle dillendirdik. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ile Adalet Bakanlığı’na mezarın açılmasında müdahil olduğumuzu söyledik ama bizim siyasi rant elde edeceğimiz kuşkusu ile bize o izni vermediler. Ama biz Cumhurbaşkanımızın normal şartlarla ölmediğine inanıyoruz. Türkiye’nin bugünkü belası olan PKK sorunlarını o günlerden görmüş, Türki Cumhuriyetlerle de çok büyük bağlantılar yapıyordu. O yüzden dış ve iç odaklar tarafından ortaklaşa bir sistemle öldürüldüğünü düşünüyoruz" iddialarında bulundu.