Altuğ Akın
New York
Anayasa Mahkemesi (AYM) Twitter ve Youtube yasaklarının iptali kararlarıyla, Columbia Üniversitesi tarafından bu yıl ilk kez verilen Küresel İfade Özgürlüğü ödülüne değer görüldü.
Ancak, ödül, yüksek mahkemenin ifade özgürlüğüne ilişkin en son kararının ardından tartışma yarattı.
İptale konu olan uygulamaları AYM'ye taşıyan hukuk profesörü Yaman Akdeniz'e göre mahkemenin 'olumlu olarak görülen dönemi' sona erdi.
Columbia Üniversitesi'nin New York kampüsünde yer alan tarihi Low Memorial Kütüphanesi'nde düzenlenen ödül törenine AYM'yi temsilen katılan olmadı.
Anayasa Mahkemesi'nden bir yetkili, BBC Türkçe'den Sinan Onuş'a, kendilerine ne adaylık sürecinde ne de sonuçla ilgili herhangi bir resmi bildirimde bulunulmadığını belirterek, Dolayısıyla elimize ulaşan bir bilgi yok. Yoksa gitmemek gibi herhangi bir uygulamamız söz konusu olamaz. Hatta Dışişleri Bakanlığı kanalıyla bu konuyu bir kez daha araştıracağız. Biz de basın yayına düşen haberlerden bunu takip ettik" dedi.
'Önemli Mahkeme Kararları' dalında verilen ödülün gerekçesi olarak, AYM'nin 2014 yılında almış olduğu Twitter ve Youtube yasaklarını iptal eden kararlar ile 5651 sayılı internet yayınlarına ilişkin kanunundaki bazı değişiklikleri yürürlükten kaldıran kararı gösterildi.
Ödül töreninde konuşan Gazetecileri Koruma Komitesi Direktörü Simon Joel, AYM'nin ödül almasının herkesi mutlu etmeyeceğinin farkında olduklarını belirtirken, ödülün kendi ifadesiyle, gittikçe otoriterleşen Türkiye'deki yargı çalışanları, gazeteciler ve yurttaşları cesaretlendirmesini umduğunu söyledi.
Törenin açılış konuşmasını yapan Columbia Üniversitesi rektörü Lee C. Bollinger ise, Küresel İfade Özgürlüğü Ödülleri'nin, üniversite tarafından verilen Pulitzer Gazetecilik Ödülleri gibi saygın ve uzun ömürlü olacağına dair inancının tam olduğunu belirtti.
Üniversite tarafından bu yıl ilk kez verilen Küresel İfade Özgürlüğü Ödülleri'nde AYM'yle birlikte Zimbabwe Anayasa Mahkemesi ve Medya Hukuk Savunma Girişimi (MLDI) ödüle layık görüldüler.
'AYM bağımsız bir kurum gibi davrandı'AYM'yi ödüle aday gösteren Gazetecileri Koruma Komitesi direktörü Joel Simon, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminde ülkedeki medyanın parti kontrolüne geçtiğini, muhalif seslerin farklı yöntemlerle susturulduğunu ve bu koşullarda sosyal medyanın siyasi tartışmanın ana mecrası haline dönüştüğünü söyledi.
Joel Simon, AKP ile Gülen cemaati arasında yaşanan mücadele sonrasında, yolsuzluk iddialarının dayandırıldığı ses kayıtlarının sosyal medya platformlarında yayınlanmasının ardından, hükümet tarafından yapılan düzenlemelerle Twitter ve Youtube'a ulaşımın engellendiğini anlattı.
Gazetecileri Koruma Komitesi direktörü Simon, kendisinin de yer aldığı bir heyetin Ekim ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan'la yaptığı görüşmede geçen 'her geçen gün, internete daha fazla karşıyım' ifadesini unutamadığını belirtti; Erdoğan'ın hayati öneme sahip kurumlar olan medya ve yargıyı kontrol etmeye hevesli olduğunu söyledi.
Simon, AYM'nin bu olumsuz ortamda bağımsız bir yargı kurumu olarak görevini yerine getirerek, Twitter-Youtube yasaklarının hukuksuz olduğuna hükmettiğini ve kaldırdığını hatırlattı; Columbia Küresel İfade Özgürlüğü Ödülü'ne bu nedenle aday gösterilip, ödülü kazandığını söyledi.
Joel Simon, ayrıca AYM'nin bağımsız niteliğinin zarar görmekte olduğu endişesini dile getirdi.
'AYM'nin açtığı olumlu parantez kapandı'Columbia Küresel İfade Özgürlüğü Ödülleri, üniversitede iki gündür süren 'Özgür İfade için Adalet: 2014'te Küresel İfade Özgürlüğü Hukukunun Değerlendirmesi' konferansı ardından verildi. Seksenden fazla katılımcının yer aldığı konferansta, Türkiye'de 2014 yılının ifade özgürlüğü açısından değerlendirmesini, Prof. Dr. Yaman Akdeniz yaptı.
Anayasa Mahkemesi'ne Twitter ve Youtube yasaklarının iptali için, Yrd. Doç Dr. Kerem Altıparmak'la birlikte dava açan Profesör Akdeniz, tüm siyasi tartışmalar bir yana, mahkemenin bu kararlarıyla ödülü hak ettiğini söyledi.
Ancak Akdeniz'e göre, Anayasa Mahkemesi'nin 2014 yılında aldığı önemli ve ifade özgürlüğü açısından olumlu kararların devamının gelmesini beklememek gerektiğini belirtirken, ''Mahkeme 2014 yılında aldığı bazı kararlarla bir parantez açmıştı ve son kararıyla bu parantez kapandı'' dedi.
Akdeniz'in 'parantezin kapanmasının göstergesi olarak nitelediği dosya, yolsuzluk soruşturması kapsamında haklarında fezleke düzenlenen dört bakanla ilgili TBMM komisyonu görüşmelerine getirilen yayın yasağının kaldırılması talebini içeriyor.
Milliyet gazetesinde yer alan Kemal Göktaş imzalı habere göre, Anayasa Mahkemesi yayın yasağının kaldırılması talebini reddederken, 'başvuru sahiplerinin doğrudan mağdur olmadıkları gerekçesiyle yetkisizlik' kararı verdi.
Anayasa Mahkemesi'nin, haberde yer alan iddiaları yalanlamak amacıyla dün düzenlediği basın açıklamasını ikna edici bulmayan Prof. Akdeniz, mahkemenin uluslararası bir ödül aldığı günde böyle bir açıklama yapmasının üzücü olduğunu belirtti. Akdeniz ayrıca, mahkemenin gerekçeli kararına dilekçeyle itiraz etmiş olmalarına rağmen karar alınmamasının, bunu yerine basın açıklamasıyla yetinilmesinin de mahkemenin saygınlığına gölge düşürdüğünü ifade etti.
Prof. Akdeniz, Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, AYM'ye taşıdıkları ifade özgürlüğü davalarıyla, Columbia Küresel İfade Özgürlüğü Ödülleri'ne 'Hukuk Hizmetlerinde Üstün Başarı' dalında aday gösterildiler ve finale kaldılar. Ödül bağımsız medya, gazeteciler ve blog yazarlarına hukuki destek sağlayan Medya Hukuk Savunma Girişimi'nin (MLDI) oldu.