Anayasa Uzlaşma Komisyonu, Meclis Başkanı Çiçek Başkanlığında Toplandı

Anayasa Uzlaşma Komisyonu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek başkanlığında toplandı.

Toplantı girişinde komisyon üyeleri, gazetecilerin soruları üzerine değerlendirmelerde bulundu. AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, “Komisyon üç ay içinde bir mutabakata varamazsa bundan sonra üç asır da çalışsa bir şey yapamaz.” dedi. MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, “Görünen o ki birilerinin acelesi var. Zaten paralel bir masa kurmuşlardı herhalde, o masanın aktif hale gelmesi için bu masanın ortadan kalkması gerekiyor.” diye konuştu. BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 10 Haziran’ı son tarih olarak önerdiklerini belirtti. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, “Komisyon baskı altına alınmadan çalıştığı takdirde, dayatmalara maruz kalmadan çalıştığında, gerçekten üretmek amacı ile çalıştığında ikinci aşamayı 1 Temmuz’a kalmadan 1 Haziran’da bile bitirebiliriz.” dedi.

"ÜÇ AYI VERİMLİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİREBİLİRSEK..."

AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, gazetecilerin bir sorusu üzerine, uzlaşma komisyonunun çalışabileceği 3 aylık bir süre bulunduğunu hatırlattı. Şahin, şöyle konuştu: “Temmuz ayında da Meclis’in çalışacağı anlaşılıyor. Biz yasama yılı sonuna kadar komisyonun çalışmasını önermiştik. Uzlaşma Komisyonu bu kadar çalışmadan sonra, üç ay içinde bir mutabakata varamazsa bundan sonra üç asır da çalışsa bir şey yapamaz. O nedenle üç ayı verimli şekilde değerlendirebilirsek büyük ölçüde bir metin ortaya çıkabilir. Biz bu anlayış ile toplantıya katılıyoruz.”

Bir gazetecinin, 'Sayın Cumhurbaşkanın umutsuzluk belirten açıklamalarını nasıl karşılıyorsunuz?' sorusuna karşılık Şahin, “Sayın Cumhurbaşkanımızın, muhtelif kişiler tarafından bu konu ile ilgili yapılan açıklamalara atıfta bulunarak böyle bir değerlendirme yaptığını düşünüyorum. Tabi işin zorlukları var. Cumhurbaşkanımız bunu işaret ediyor. Özellikle vatandaşlık, cumhuriyetin temel nitelikleri, din vicdan özgürlüğü gibi konularda partilerin farklı yaklaşımları var. Bunları bir metin halinde bir araya getirmenin zorluğunu ifade ederek böyle bir değerlendirmede bulunmuştur. Kendisine saygı duyuyorum.” cevabını verdi.

Masadan sonuç çıkmazsa AK Parti’nin bir metin ortaya koyabileceğine işaret eden Şahin, “Bir metin ortaya koyabiliriz bu masadan sonuç çıkmazsa, ancak bunun yasalaşması önünde de ciddi engeller var. Çünkü bizim sayımız referandum da olsa çıkartmaya yetmiyor. Bir metin hazırlasak bile bunu çıkartacak bir sayının ya da başka partilerle ittifakın arayışı içinde de olacağız.” ifadesini kullandı.

MHP’Lİ ÖZTÜRK: BU MASANIN ORTADAN KALKMASI GEREKİYOR

Toplantı girişinde gazetecilerin sorularını cevaplayan Komisyon Üyesi MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, kendileri için sürecin devam ettiğini belirterek, “Görünen o ki birilerinin acelesi var. Zaten paralel bir masa kurmuşlardı, herhalde o masanın aktif hale gelmesi için bu masanın ortadan kalkması gerekiyor. Biz bu masanın devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz, ama bu masanın gereksizliğine karar verenler varsa neticeyi onlar tayin edecek.” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün komisyona ilişkin açıklamalarının hatırlatılması üzerine Öztürk, “Herhalde seyahatler azaldı, iş bulamadı bu işlere karşıyor, kendi işine baksın.” ifadesini kullandı.

BDP’Lİ ÖNDER: BİZİM ÖNERİMİZ 10 HAZİRAN

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında, 'Şunu kim önerdi? Biz. Kim reddetti? AKP' diye bir konuşma yaptığını hatırlatarak, "Kendi üyelerine sorsun. Bunu kim önerdi dediği birçok şey BDP’nin önerisiydi, CHP kısmen revize etti, kısmen de destekledi.” dedi. Yapılan anayasanın ülkedeki barış sürecinin anahtarı durumuna geldiğini kaydeden Önder, “Geri çekilme, ileri gitme falan bütün bunları kavileştirecek şey bu anayasanın tam demokratikleşme konusunda alacağı tutum ile ilgilidir.” şeklinde konuştu.

Süre konusunu fazlaca zamana yaymaya gerek olmadığını söyleyen Önder, “Çünkü bu, temel kavramların felsefesinin bütünü ile tartışılması ve bu tartışmaların tüketilmesi için gerekliydi. Bugün bu tartışmaların tüketildiğini düşünüyoruz. Biz parti olarak 10 Haziran tarihinin son tarih olmasını önerdik. Bu zaman kadar millete herkes ne istiyor ne istemiyor açık şekilde söylesin. Bunun bir seçim mezesi ya da başka kampanyaların mezesi yapılmasının önüne geçilmesi için bu tarihi partimiz olarak kararlaştırdık.” dedi.

BDP’Lİ TAN: DEDESİ, BENİM DEDEME 23 NİSAN 1920’DE SÖYLESEYDİ KEŞKE

Bir gazetecinin, 'Cumhurbaşkanın umutlu olmayan bakış açısı hakkında ne diyeceksiniz?' şeklindeki sorusuna BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan şu cevabı verdi: “Sayın Çumhurbaşkanı’nın bu beyanatı şansız bir beyanat oldu. Devlet, Türk devleti ise keşke bunu Cumhurbaşkanı’nın dedesi benim dedeme 23 Nisan 1920'de söyleseydi. Biz de başka bir yol arardık. Cumhurbaşkanı bu beyanatı ile İsmet Paşa’nın Lozan’daki beyanatının gerisine düşmüştür."

CHP’Lİ KART: AKP CUMHURBAŞKANI İLE ANLAŞMIŞ

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise “Öyle anlaşıyor ki AKP, bu komisyonun çalışmalarını sona erdirmek noktasında Sayın Cumhurbaşkanı ile de anlaşmış durumdalar. Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarını bu boyutu ile görmek gerekir. Bu gelişmeler bizim için şaşırtıcı değil. Cumhurbaşkanı ve AKP çıkar işbirliği içinde.” ifadesini kullandı.

Komisyonun çalışacağı tarih ile ilgili başka bir soruya karşılık Kart, şunları dile getirdi: “1 Temmuz değil, 1 Haziran da olabilir diyoruz. Onu geçen toplantıda ifade ettik. Komisyon baskı altına alınmadan çalıştığı takdirde, dayatmalara maruz kalmadan çalıştığında, gerçekten üretmek amacı ile çalıştığında ikinci aşamayı 1 Temmuz’a kalmadan 1 Haziran’da bile bitirebiliriz. Ondan sonra üçüncü aşamanın yani ortaya çıkan metnin, kamuoyunun bilgisine sunulması gerekiyor. 15 gün olur, 4 hafta olur, ondan sonra o taslağa nihai şeklinin verilmesi... AKP samimi ise yolumuza devam ederiz, ama AKP ikinci aşamada işi bitirmek istiyor. Bunu yaparken de komisyonun sona erdirilmesi kararını kendince komisyona aldırmak istiyor. Komisyon üzerinden bu kararı almak istiyor, komisyonun münfesih olmasına yol açmak istiyor. Biz bu oyuna gelmiyoruz.