HABER

Andrew Duff'tan ilginç açıklamalar

BRÜKSEL (İHA) - AB-Türkiye Ortak Komitesi Eş Başkan Yardımcısı Andrew Duff, Türkiye'deki Kemalizm milliyetçiliğinin reforme edilmesi ve PKK'nın dağdan inerek siyasi arenada mücadele yapması gerektiğini belirterek, Güneydoğu bölgesine otonom federal bir yapı sağlanmasının iyi olabileceği iddiasında bulundu. Duff, duvarlardaki Atatürk resimlerinin de inmesi gerektiğini söyledi.

AB-Türkiye Delegasyonu'ndaki Türk gazetecilere konuşan Duff, "Türkiye'de artık Kemalizm milliyetçiliğinin reforme edilmesi gerekiyor. Günümüz Türkiye koşulları bunu gerektiriyor. Atatürk büyük bir kişiydi. Atatürk batılılaşmanın ilk adımlarını atmıştır. Bunun için suçlanamaz. Kendisine büyük saygımız var. Ancak tarih olmuş klasik düşüncelerin aşılması gerekiyor. Duvarlardaki resimlerin ve heykellerin kaldırılması, Kemalizmin modernleştirilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın müzakerelere başlamasını baltalayan ordudan ve bürokrasiden güçler olduğunu belirten Duff, "Ordu olması gerektiği konumda değil. Bu, 21. yüzyılda, müzakereler yapmaya çalıştığımız Türkiye'ye uygun değil, çok kötü. Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün çabalarını takdirle karşılıyoruz. Ancak Türkiye'nin müzakere sürecini baltalayan bazı siyasiler var. Bu CHP içindeki bazı kişiler olabilir. Ama tüm partiyi bununla suçlayamayız" dedi.

Aynı zamanda Avrupa Parlamentosu Liberal Demokratlar Grubu üyesi olan Duff, "İslam bizim geçmişimizde büyük rol oynadı. Türkiye'nin AB üyeliğinden korkmuyoruz ya da bunu şaşkınlıkla karşılamıyoruz" diye konuştu. Duff ayrıca Kıbrıs Rum Kesimi gibi milliyetçi bir ülkenin AB'ye girmesinin büyük bir hata olduğunu ve bu hatayı tekrarlamak istemediklerini belirtti.

"PKK İLE MASAYA OTURULABİLİR" PKK terör örgütü ile masaya oturulması gerektiğini öne süren Duff, "PKK'ya yönelik af oldukça etkili olur. Bölgede koşullar oluşmadıkça yapılan ekonomik yatırımlar istikrar getirmeyecektir. Sosyal gelişme olmadıkça bölgeye istikrar gelmesi zor. PKK'nın dağdan inip Kürtlerin hakkını siyasi arenada araması gerekiyor. Diyarbakır bölgesine yeni otonom rolü verilmesi işleri daha da kolaylaştırabilir. Evet federatif bir yapıdan bahsediyorum. Aşırı Kürtlerin silahlı mücadelelerini bırakması için karşılıklı uzlaşma gereklidir. Bunun için adımlar atılmalı. İngiltere örneğinde olduğu gibi. İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu (IRA) ile masaya oturuldu. Teröristler masaya çağrıldı ve zamanla uzlaşma süreci içerisinde anlaşmaya varıldı. Türkiye de bu şekilde hükümet düzeyinde olmasa bile PKK ile masaya oturabilir. Tabii Abdullah Öcalan ile görüşmesini beklemiyoruz" diye konuştu.

Duff, Türkiye'nin AB uyum sürecinde yazar Orhan Pamuk davasının özellikle 3 Ekim'den önceye getirildiğini kaydederek, "Burada bir provokasyon vardır. Davanın 16 Aralık 2005'te görülmesi de 17 Aralık'ın 1. yıldönümüne rast gelmektedir. Pamuk davasının gündemde olması büyük sorunlara yol açar. Eğer savcılar bu şekilde devam ederse bu daha da büyük problemlere neden olur" dedi.

AB-Türkiye Ortak Komitesi Eş Başkan yardımcısı Andrew Duff, gazetecilerin 3 Ekim ile ilgili sorularını ise, "3 Ekim ve sonrasına iyimser bakmıyorum. Sonraki gelişmeler nasıl olur bilmem. Ama müzakere süreci 3 Ekim'de başlayacak gibi görünüyor" diyerek yanıtladı.

AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn'in sözcüsü Kristina Nagy ise, Duff'ın sert açıklamalarını değerlendirerek, bu görüşlerinin kendilerini bağlamadığını, Avrupa Parlamentosu'nun görüşlerinin komisyona ait olmadığını belirtti.

En Çok Aranan Haberler