JOLİE: İNSANLARIN KAÇACAK YERİ TÜKENİYOR BM iyi niyet elçisi Angeline Jolie, BM Mülteciler Yüksek Komiseri Antanio Guterres ile birlike Midyat'taki mültecilerle yaptığı görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. Jolie, herkesin tek bir nedenle burada olduğunu söyledi. Bölgenin küresel krizin üssünde olduğunu belirten Jolie, şöyle dedi: "Yaklaşık 60 milyon insan evlerinden edildi. Bu dünyadaki her 122 kişiden biri. Dünyamız hiçbir zaman daha zengin ya da daha sağlıklı ya da daha gelişmiş olmamıştı. Fakat, öncesinde hiçbir zaman böylesine fazla sayıda insan malından mülkünden edilmemiş ve temel insan haklarından yoksun bırakılmamıştı. Bu durum neyse öyle adlandırmalıyız. Yalnızca bir 'mülteci krizi' değil, şimdiye kadar kaydettiğimiz en kötü mülteci krizinde kendini gösteren bir küresel güvenlik ve yönetişim krizidir. Çok büyük yerinden edilmelerin yaşandığı bir zaman. Bu çok büyük mülteci akınlarının tek başına en büyük kaynağı Suriye'dir. Dört yıllık bir süre zarfında, 1.8 milyon yerinden edilmiş Suriyeli ve Iraklıya ev sahipliği yapan Türkiye dünyadaki en fazla mültecinin olduğu ülke haline gelmiştir. Dün ziyaret ettiğim Lübnan, daha da büyük yoğunlukta yerinden edilmiş insana ev sahipliği yapıyor: şu anda Lübnan'daki her dört kişiden biri Suriyeli mülteci. İnsanların kaçacak yerleri tükeniyor. Eğer, şiddetten kaçan bir Iraklı ya da Suriyeliyseniz, nereye gidersiniz? Sınırlarındaki her bir ülke, limitlerinin ötesine itiliyor. İşte bu yüzden böylesine çok sayıda insanın denizlerde hayatını kaybettiğini görüyoruz. Bu 'yeni bir eğilim' değil, bu bir ülkeden diğerine kaçıp güvenli bir yer bulamayan insanlar sebebiyle ortaya çıkan bir durum. Bu insanlar, daha iyi bir yaşam arayışında olan ekonomik göçmenler değil; savaş ve zulümden kaçan çaresiz mülteciler." YERİNDEN EDİLMELER ARTIYOR Angelina Jolie, mülteci kampında mültecilerin yaşadıkları sürenin ortalama 17 yıl olduğunu belirtti. Mültecilerin kamplarda yaşadıklarını ve Lübnan'da gördüklerini anlatan Jolie, ilk mesajıni vermek istediğini dile getirerek, şunları söyledi: "Artık insanların mültecilerin yaşadıkları büyük acıya saygı duyma ve değerlerini görme zamanı çoktan gelmiştir. Onları korumalı ve onlara yatırım yapmalıyız. Onlar bir sorun değil, bu küresel krizin çözümünün bir parçası. Onlar, ülkeleri yeniden inşa etmek ve yeniden istikrarı sağlamak için potensiyel. İkinci olarak, bundan daha çok, uluslararası topluma ve dünyadaki liderlere büyük ölçekli yerinden edilmedeki tanıklık ettiğimiz bu anın ne anlamaya geldiğini kabul etme çağrısında bulunuyorum. Bu yalnızca diğer bir gün değil. Dünya Mülteciler Günü, uluslararası krizi yönetmedeki yetersizliğimize, barışı sağlama ve kalıcı çözümler bulmadaki yetersizliğimiz, ilişkin bazı korkutu gerçekleri ortaya koymaktadır. Bugün, geçtiğimiz yıl her gün ortalama olduğu gibi, 40 binden fazla insan evlerinden kaçmak zorunda kalacak. Ve bundan sonraki günde. Eğer bu durum devam ederse, bundan sonraki her gün de. Uluslararası toplum olarak, mülteci akınlarının temel nedenlerine kararlılıkla cevap verdiğimiz bir tek ana işaret etmek zor. Yerinden edilmeler artıyor çünkü savaşlar son bulmuyor ve çatışmadan çıkan ülkelere ihtiyaç duydukları destek sağlanmıyor. Krizleri, yalnızca askerler ya da insani yardımı tartışarak ele alıyoruz. Küresel kriz, çatışmayla başa çıkmaya yönelik bu dar bakış açısının yanlış olduğunu bize gösteriyor. UNHCR'nin, diğer BM kuruluşları ve STK'lar ile birlikte, Fransa'nın nüfusu büyüklüğündeki bir nüfusun yaşadığını kaosu yönetmesi beklenemez." HEPİMİZ NE YAPILMASINI BİLİYORUZ VE DAHA İYİSİNİ YAPMALIYIZ Son 14 yılını BM çalışanları arasında geçirdiğini söyleyen Angelina Jolie, kırılma noktasının geçildiğini ifade ederek, "Bu dünya krizine verilecek cevap, kaç finansal çağrının fonlanabileceği değildir. Ya da doğruyu söylemek gerekirse, bu çağrıların yüzde kaçının fonlanabileceği değildir. İhtiyaçların tümünü karşılamak için yeterli olmasa da, ülkelerin katkıda bulundukları fonlar için elbette minnettarım. Fakat, bu ülkelere, işiniz yerinden edilmeye yönelik müdahaleye fon sağlamak değil, yerinden edilmeyi önlemek diyorum. Yerinden edilmeye son vermek. 60 milyon kişinin yerinden edilmiş olması, bir toplum olarak birlikte çalışmakta, kanunlarımızın hepsini uygulamakta ve ortak kurumlarımızı etkin olarak kullanmakta yetersizliğimizin işareti. Koyduğumuz standartlarda yaşamakta ve sözümüzü tutmakta yetersizliğimizin işareti. İnsanların çektiği acı ve yerinden edilmede, şimdiye dek hiç görülmemiş düzeyde bir patlama söz konusu ve bu insani yardım ile yönetilemez, diplomasi ve hukuk ile yönetilmelidir. Bu, merkezi bir sorun. Hangi insan hakları ihlallerini hoş göreceğimizi hangilerini hoş görmeyeceğimizi seçemeyiz. İnsan hakları doktrinlerinden, sözleşmelere ve mahkemelere, elimizde araçlarımız var. Fakat, yanlış kullanılır ve yanlış yönetilirlerse, tutarsız bir şekilde uygulanır ya da kişilere hizmet ederlerse, bu yerinden edilme eğilimini sürdürürüz ve büyüdükçe büyür. Bu ailelerin hepsinin böyle bir hayatı tolere etmelerini beklemek insanlık dışı. Hepimiz ne yapılması gerektiğini biliyoruz ve daha iyisini yapmalıyız" dedi. TÜRKİYE'YE TEŞEKKÜR Jolie, çok açık olarak Suriye ile işe başlamaları gerektiğini belirterek, "Bir kez daha Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne çağrıda bulunuyorum: Bakanlarınızı ve Elçilerinizi buraya gönderin. Bu krize kendiniz tanıklık edin. Devam edemeyeceğini görün. Şavaşa son vermek üzere siyasi bir çözüme ulaşmak için güvenilir bir plan yapma zamanı çoktan gelmiştir. Türkiye, Irak, Lübnan ve Ürdün halkına cömertlikleri için teşekkür ediyorum. Buradaki ve dünyadaki tüm ailelere, içinde bulunduğumuz kutsal ay vesilesiyle, Ramazan'ınız kutlu olsun diyorum. Ve yalnızca burada değil dünyanın her yerinde bugün haklı olarak kutladığımız insanlara, mültecilerin kendilerine olan saygılarımı dile getiriyorum" ifadelerini kullandı. Ezidilerin Irak'a dönmek istemeyip Avrupa'ya gitmek istemeleriyle ilgili bir soru üzerine Angelina Jolie, "Ben daha çok insanların içerisinde bulunduğu durum, eğitim ve gelecekleriyle ilgili konuştuk. Ama Avrupa ve dünyanın daha fazla kişiye kapısını açması gerekiyor" dedi. TÜRKİYE EN ÇOK MÜLTECİ ALAN ÜLKE Angelina Jolie ile birlikte düzenlenen basın toplantısında konuşan BM Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres, Türkiye'nin bugüne kadar dünyada en çok mülteci alan ülke olduğunu belirterek, şöyle dedi: "Sınırlar kapanıyor, savaşlar çıkıyor. İnsanlara yeterince iyi davranılmıyor. Türkiye sınırlarını açarak dünyaya örnek bir ülke oldu. 60 milyon insan 2014 yılında zorunlu olarak yerinden edilmiştir. Her biri ayrı bir trajedi yaşıyor. Eşi görülmemiş bir yerinden edilme ile karşı karşıya kaldık. Dünya bu konuda iki kez başarısızlığa uğradı. Başta yerinden edilenlere yerinde yardım yapma konusunda. Güvenlik Konseyi bu konuda aktif bir rol oynayamıyor. Uluslararası destek yeteri kadar sağlanamıyor. Dünyaya çağrım vardır; Yerinden edilen insanların daha fazla yardıma ihtiyacı var. Türkiye gibi çok sayıda mülteci alan ülkelere daha fazla yardım edilmelidir. Tüm sınırların açık olması gerektiği ve ülkelerin ihtiyaç sahiplerine sahip çıkmasını istiyorum." Basın toplantısından sonra Angelina Jolie, mülteci kampından ayrılarak Mardin'e döndü. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN CAMİ AÇTI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Midyat'ta işadamı kardeşler Masum Altunkaya ve Abdülkerim Altunkaya'nın vefat eden babaları Hacı Kasım Altunkaya adına yaptırdığı ve 18 milyon liraya mal olarak cami ve külliyenin açılışını yaptı. Açılışa Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk de katıldı. Seyitler Mahallesi'nde bulunan külliyenin içinde 3 bin kişilik cami, kadın ve erkekler için taziye evi, müftülük binası, kuran kursu yer aldığı açılış öncesi Erdoğan, cami avlusunda toplanan çocuklu ailelere oyuncak dağıttı. Erdoğan, "Üç bin kişilik bir cami olduğunu öğrenince gerçekten çok çok mutlu oldum. Biz rabbimize dua ediyoruz. 'Ya rabbi ülkemizi ezansız bırakma. Camilerimizi cemaatsiz bırakma. Ülkemizi camisiz bırakma. Gerçi dünya her yeriyle bizim için mescittir. Bundan en ufak bir şüphemiz yok. Fakat şunu unutmayın, birliğimizi beraberliğimizi aman zedelenmesine fırsat vermeyelim. Birbirimizi Allah için sevelim. Birbirimizi Allah için sevdiğimizde bu topluluğun içine ayrılık tohumu atılmaz. Bu çok önemli. Rabbimiz şöyle buyuruyor: Biz sizleri kabileler halinde yarattık. Hiçbir kavmin hiçbir kavme üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece Allah'a yakınlık ile takva iledir. Bunu unutmayalım. Eğer bu istikamette gidersek işte o zaman bizim birliğimiz, beraberliğimiz de bozulmaz. Hepinize gösterdiğiniz bu ilgi alakadan dolayı teşekkür ediyorum. Altunkaya Ailesine böyle bir eseri Midyat'ımıza da kazandırdığı için teşekkür ediyorum" diye konuştu. Konuşmaların ardından Mardin İl Müftüsü Dursun Ali Coşkun tarafından yapılan duanın ardından açılış kurdelesi kesilerek cami hizmete açıldı. Daha sonra Erdoğan ve beraberindekiler camiyi gezdi. Ardından Erdoğan, Midyat Belediye Başkanı Şehmus Nasıroğlu'nu makamında ziyaret ettikten sonra Suriye ve Iraklı mültecilerin kaldığı geçici konaklama tesisine geçti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz