Nintendo Switch’in donanımı sayesinde serinin bir önceki oyununa göre daha fazla seçenek sunan Animal Crossing: New Horizons, sosyal medyayı adeta kırdı geçirdi. Super Smash Bros. Ultimate’ten bile daha fazla popüler olan oyun peki, gerçekten de söylendiği gibi iyi mi?
İncelemeye şahsi görüşlerim ile başlamak istiyorum. Şahsen The Sims tarzı oyunlardan oldum olası haz almamışımdır. Animal Crossing’in diğer oyunlarına bu yüzden bakmamıştım. Serinin yeni oyununa başladığımda da bu ne olaki? modundaydım. Oyunu 1-2 saat oynadıktan sonra baktım ki oynamadan duramaz olmuşum.
Gün içerisinde 5 dakika bakayım neler var neler yok adalarda neler olmuş diye oyunu açıyorum ve yaklaşık minimumda 1 saatimi harcar oldum. Şimdi gelelim beni bile bu denli içine çeken oyununun neler sunduğuna.
Oyunun adından da anlayabileceğiniz gibi çeşitli tatlı hayvanların olduğu bir adada insan olarak oyuna başlıyoruz. Karakter yaratma ekranı ilk başta çok kısıtlı olsa da, oyunu oynamaya başladıktan sonra saç stilleri, kıyafetler ve ifadeler gibi bir çok çeşitli opsiyonu açabiliyorsunuz. Oyuna başladığınızda size adanızı seçmeniz ve adını koymanız isteniyor. Bu işlemleri tamamladıktan sonra evinizi oluşturuyorsunuz. Ancak evi oluşturmak ile olay bitmiyor.
Tom Nook amcamız size bu evde öyle rahat rahat oturamayacağınızı bu evin elektriğinin suyunun olduğunu belirtip sizden kira istemeye başlıyor. Kira için başlıyorsunuz adada börtü böcek avlamaya. Böcek ve kelebek tutmak için ağa, balık tutmak için ise oltaya ihtiyacınız var. Crafting sistemine dayalı oyunda bu araç gereçleri sürekli üretmeniz gerekiyor. Çünkü hepsinin bir dayanma süresi var.
Oyunda olta, ağ, sopa, balta ve sapan gibi çeşitli crafting öğeleri bulunuyor. Bunlar oyunu oynadıkça size Tom Nook görevler verdikçe açılıyor. Oyunun 10. Saatinden sonra adanıza kiracı çekmeniz isteniyor. Bu doğrultuda siz de evler oluşturmaya başlıyor ve diğer adaları ziyaret ederek komşularınızı adanıza davet ediyorsunuz. Online yapısı ile insanları birbirine bağlayan oyunu tekli oynamak da mümkün.
Ancak başka adaya gidebilmek için Nook Miles Tickets almanız gerekiyor. Bunu da Nook Miles puanlarınız ile satın alabiliyorsunuz. Nook Miles kazanmak için görevleri yapmanız gerekiyor. Bu görevler arasında ev yap, kelebek yakala, müzeye fosil bağışla gibi kolayca yapabileceğiniz şeyler yer alıyor. Bu görevleri oyunun başında size verilen Nook Phone üzerinden takip edebiliyorsunuz. Nook Phone sayesinde fotoğraf çekebilir, yeni crafting öğelerinizi görüntüleyebilir ve oynadıkça açılan özellikleri kullanabilirsiniz.
Renkli yapısı ile dikkat çeken oyunda haftalık etkinlikler de yer alıyor. Bu etkinlikler kapsamında yeni eşyaların yapımını öğrenip crafting masanızın yolunu tutuyorsunuz. Müzik bile yapabildiğiniz oyun, oyunculara binlerce farklı seçenek sunuyor diyebiliriz. Sonu asla gelmeyen oyunda şu an için 35 saatten fazla süre geçirdim. Ancak açtığım görev ve itemler daha yüzde 10’u geçmemiştir.
Büyük bağımlılık yapan Animal Crossing: New Horizons için tek başına konsol aldırabilecek oyun diyebilirim. Hele ki koronavirüs salgını yüzünden evde kaldığımız bugünlerde Animal Crossing tam can sıkıntısına birebir geliyor. Oyunun eksikleri yok mu diyeceksiniz? Aslında macro düzeyde oyunda eksik yer almıyor diyebilirim.
Oyunda keşke sürekli tekrar eden konuşmaları kapatmak ve crafting yaparken efektleri hızlandırmak gibi opsiyonlar olsaymış daha iyi olurmuş diyebilirim. Bu eksikliklerin dışında oyuna genel olarak 10 üzerinden 9 puanı rahat bir şekilde verebilirim. Bir oyun olsun hiç bitmesin sürekli yeni bir şeyler keşfedeyim diyorsanız bu oyunu mutlaka denemelisiniz!