ADANA (İHA) - Çukurova'da buğday hasadının başlamasıyla birlikte anız yakma faaliyetleri de hız kazandı. Çevre ve Orman Bakanlığı ise anız yakma cezalarını yüzde 60'a varan oranda düşürdü.
Adana'da buğday hasadından hemen sonra 2. ürün mısır ekimine hazırlanan çiftçiler, Adana Valiliği ve İl Tarım Müdürlüğü başta olmak üzere birçok resmi kurum ve odaların uyarılarına rağmen anız yakmaya devam ediyor. İl Çevre ve Orman Müdürü Nebi Erol Metin, 1 Nisan 2005 tarihine kadar uyarıları dikkate almayarak anız yakma eyleminde bulunan bir kişiye 324.57 YTL para cezası uygulanırken, bakanlık kararıyla 1 Nisan 2005 tarihinden itibaren çevreye yönelik cezalarda yüzde 60'a varan indirime gidildiğini bildirdi. Metin, bunun neticesinde anız yakan gerçek kişilere geçen dönem 324.57 YTL para cezası uygulanırken, 1 Nisan 2005 itibariyle 143 YTL, geçen yıl 973.71 YTL ceza verilen kuruluş ve işletmelere yeni uygulamayla 429 YTL, 1622.85 YTL para cezası verilen vergi usul kanuna göre bilanço esasa göre defter tutanlara da 715 YTL para cezası kesileceğini belirtti.
Cezaların halktan gelen talep üzerine indirildiğine işaret eden Metin, "Halkımızın sağduyusuna inanıyoruz. Anız yakılması doğal zenginliklerimize ve çevreye verdiği zarar nedeniyle yasaklanmıştır. Yakılan anızla birlikte çıkan duman hava kirliliğini artırmakta, trafik kazalarına sebep olmakta, orman alanlarına, eko sistemde yer alan bitki ve hayvanlara, telefon ve elektrik direklerine zarar vermekte, kötü görüntü sergilemeleriyle turizmi de olumsuz yönde etkilemektedir" dedi.
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Ayhan Barut da, üreticileri anız yakmanın faydasından çok zararı olduğunu belirterek, "Anız yakmayın" uyarısında bulundu.
Anız yakmanın sağlayacağı faydanın, vereceği zararın yanında çok küçük kalacağına da dikkat çeken Barut, "Anız yakmak gerçek bir çevre sorunudur. Özellikle ülkemizde makineli tarım ve beraberinde gelen ikinci ürün elde etme isteği ile nadası ortadan kaldıran münavebe sistemi gibi son 50-60 yılda gerçekleşen tarımdaki yapısal değişiklikler ile yakın geçmişte gündeme gelmiştir. Bu nedenle hasat artığı sap ve köklerin doğal yollardan toprağa karışması veya çürüyerek humusa dönüşmesi için gereken süre ortadan kaldırılmak istenmektedir. Daha çok biçerdöverlerle hasat yapılan alanlarda biçim boyunun yüksek tutulması, bu aletin kullanıldığı bütün alanları potansiyel tehlike alanı yapmaktadır" diye konuştu.
1998 yılında yapılan bir istatistik çalışmasında Türkiye'de anız yakma tehlikesi altında bulunan tahıl tarımı alanlarının ürünlere dağılışında 9 milyon 400 bin hektar alanla buğdayın ilk sırada yer aldığını, 3 milyon 750 bin hektar alan ile arpanın ikinci, 550 bin hektar alan ile mısırın üçüncü, 60 bin hektar alanla da çeltiğin dördüncü sırada yer aldığına işaret eden Barut, diğer alanlarla birlikte toplam 14 milyon 74 bin hektar alanın anız yakma tehdidi altında olduğunu belirtti.