Ankara'da 10 Ekim Cumartesi sabahı katliam gibi bir patlama meydana geldi. Katliamda 97 kişinin öldüğü bilgisi geldi. Canlı bomba olduğu kesinleşen patlama hakkında soruşturma devam ederken hayatını kaybeden 97 vatandaş son yolculuklarına uğurlandı. 97 vatandaşımızdan biri de Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör saldırısında hayatını kaybeden 17 yaşındaki lise öğrencisi Dicle Deli oldu. Ankara'daki katliamın kurbanlarından biri olan Bakırköy Anadolu Lisesi öğrencisi Dicle Deli'nin cenazesine katılım oldukça fazlaydı.
Cenazeye katılım çağrısı bir gün önce sosyal medya üzerinden yapıldı. O çağrıda ilk buluşma yeri, İstanbul Bakırköy'deki Özgürlük Meydanı oldu. Sabah saatlerinde toplanmaların başladığı meydanda arkadaşları, öğretmenleri ve sevenleri Dicle Deli'yi yalnız bırakmadı. Yedi çocuklu bir ailenin beşinci çocuğu olan Dicle Deli'nin ortaokul öğretmeni zor bir çocukluk geçirdiğini, sınıftaki bazı çocukların kendisini dışladığını, kendisi ve kardeşleri için hep mücadele ettiğini söyledi. Dicle Deli'nin babası Faik Deli ayakta durmakta güçlük çekti. Gazetecilere verdiği röportajda kendisinin şans eseri kurtulduğunu, arkadaşlarıyla selamlaşmaya giderken patlamanın meydana geldiğini belirtti.
Baba Faik Deli cenazede şunları söyledi:
''Ben kızımla birlikte gittim yürüyüşe. Ama ben kortej içinde arkadaşlarımla birlikte selamlaşmış olmasaydım. İki dakika sonra ben kızımın yanında olacaktım ve şu an karşınızda olmayacaktım. Orada gidenlerin hepsi birer Dicle. Onlar bizim onurumuz, kardeşimiz. Ben kızımın acısını nasıl hissediyorsam, orada yaşamını yitiren onurlu bir mücadele uğruna hayatını yitirenlerin hepsi birer Dicle’dir benim için. Acılarını yüreğimde hissediyorum. Bizim barış çığlığımızı birilerinin duyması lazım. Yeter artık, doymadınız mı kana, doymadınız mı bunca cana.'' Dicle Deli’nin cenazesi, namazın ardından Silivrikapı Mezarlığı’nda toprağa verildi.