Ankara'daki terör saldırısı 32 yaşındaki gazeteci Gülşen Yıldız'ı, iş çıkışı bindiği servis aracında yakalayarak hayattan aldı. Ankara Garı'nda meydana gelen patlama sonrasında çok ağlayan ve günlerce kendini toplayamayan Yıldız, saldırı sonrasında Facebook'taki profilini karartmış.
Ankara'daki terör saldırısı, genç gazeteci Gülşen Yıldız'ı hayattan kopardı. İnönü Bulvarı'nı Dikmen Caddesi'ne bağlayan Merasim Sokak'ta, askeri servis araçlarının geçişi sırasında dün saat 18.31'de meydana gelen bombalı saldırı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında yaklaşık 4 yıldır gazeteci olarak çalışan Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu Yıldız'ı iş çıkışında yakaladı.
Patlamadan etkilenen, bakanlığa ait servis aracındaki Tarım TV muhabiri Yıldız, ambulansla Güven Hastanesine kaldırıldı. Tüm müdahalelere rağmen, terör genç gazeteciyi hayattan kopardı.
"GARDAKİ SALDIRI SONRASINDA PROFİLİNİ KARARTMIŞTI"
Yıldız'ın iş arkadaşlarından Nigar Polat, yaşanılanlara halen inanamadığını belirterek, "Gülşen adı gibi sürekli güler ve herkese pozitif enerji verirdi. Onunla konuştuğumuzda rahatlardık, kimseye kızmaz, hep olumlu düşünmeye çalışırdı.
Yufka gibi yüreği vardı. Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör saldırısı olan Ankara Garı'nda meydana gelen patlama sonrasında çok ağlamış ve günlerce kendini toplayamamıştı. Gardaki saldırı sonrasında profilini karartmıştı. Oysa bir gün terör onun da canını alacakmış" diye konuştu.
Polat, Yıldız'ın içindeki sevginin her zaman kendilerine güç verdiğini, hayatta en çok küçük yeğenini sevdiğini ve ona hediyeler aldığını söyledi. Hediyeleri henüz verme fırsatı bulamadığını anlatan Polat, "Yeğenine hayatı öğretecekti ama hikayesi yarım kaldı" dedi.
"GÜLŞEN İLE İÇİMİZDEKİ ÇOCUK DA ÖLDÜ"
İsmini vermek istemeyen bir iş arkadaşı da Gülşen Yıldız'ın muhabirliği çok sevdiğini ve birkaç gün önce TRT'nin sınavlarına girdiğini ifade etti. Yıldız'ın sınav sonucu için çok heyecanlı olduğunu belirten iş arkadaşı, şunları kaydetti:
"TRT'nin sınavlarını kazanırsa bize yemek yedireceğini söylüyordu. Çalışma arkadaşlarımız içinde en hayat dolu olanımızdı. Etrafındakilere enerji verirdi. Onunla birlikte hepimiz öldük. Gülşen ile içimizdeki çocuk da öldü. Bu şok geçtiğinde eminim içimizdeki yara daha çok kanayacak. Hepimizin başı sağ olsun."
"GÜLŞEN'İ AMBULANSA BİZ TAŞIDIK"
Saldırı gerçekleştiğinde olay yerinde bulunduğunu, kendisinin de aynı bakanlıkta mühendis olarak görev yaptığını söyleyen arkadaşı, "Patlamanın nasıl olduğunu anlamadık bile. Her şey bir anda gerçekleşti. Patlama olduğunda ilk olarak 'Yaşıyor muyum' diye bakıp, ardından çevremi inceledim ve yaralılara yardım etmeye başladım. İlk gördüğüm de Gülşen oldu ve durumu ağırdı. Olay yerine ilk askeri ambulans geldi ve Gülşen'i ambulansa taşıdık. Kulağından kan geliyordu. Hala olay anı gözümün önünden gitmiyor" diye konuştu.
Kahramanmaraşlı olduğu öğrenilen Gülşen Yıldız'ın cenazesi, Elbistan'da defnedilecek.
ÇANKIRI 2 ŞEHİT VERDİ
Ankara’da meydana gelen patlamada Çankırı 2 şehit verdi. Patlama anında servis içerisinde bulunan Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda sivil memur olarak çalışan Cumali Akman ve 3 yıllık Astsubay Mehmet Koray Pınar şehit düştü.
Şehit Akman’ın 3 yıllık evli ve bir çocuk babası olduğu öğrenildi. Cumali Akman'ın Çankırı'da defnedileceği bildirildi.
Çankırı Valisi Vahdettin Özcan taziye mesajı yayımladı. Özcan mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Dün gece Ankara’da meydana gelen hain saldırıda şehit olan asker ve sivil vatandaşlarımıza rahmet dilerim. Allah milletimizi korusun. Dirlik ve birliğimizi daim kılsın. Şu bilinmelidir ki Türk milleti bu badireleri aşacak güç ve metanettedir. Aynı saldırıda şehit olan Çankırılı hemşehrilerimiz Hava Astsubayı Koray Pınar ve Askeri Sivil Personel Cumali Akman’a Allah’tan rahmet, yakınlarına ve aziz Çankırılılara sabır ve başsağlığı dilerim.”
BURSA'DA ÇİFTE ŞEHİT ACISI
Başkent Ankara'da askeri servis araçlarına yönelik düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybedenlerden 2'sinin Bursalı olduğu belirlendi. Hain saldırıda hayatını kaybeden Muharebe Astsubay Kıdemli Çavuş Feyyaz İlhan'ın (25) Bursa'nın Mudanya ilçesindeki ailesine acı haber verildi.
Ankara’da dün saat 18.31’de askeri servis araçlarına yapılan bombalı terör saldırısında şehit olan Muhabere Astsubay Kıdemli Çavuş Feyyaz İlhan’ın şehit olduğu haberi üzerine Mudanya İlçesi Yalı Mahallesi Esenevler Cadddesi Varel Apartmanı’nda oturan bir fabrikada işçi olarak çalışan babası Abdülcabbar İlhan, Annesi Cahide İlhan ve berberlik yaptığı öğrenilen kardeşi Gökhan İlhan Ankara’ya hareket etti.
Van’ın Başkale İlçesi’nden gelerek Mudanya İlçesi’ne yerleşen İlhan ailesinin oturduğu sokak ve apartman Türk bayraklarıyla donatılırken, Mudanya Belediyesi de bu sabahbina önündeki molozları iş makineleriyea temizledi.
Bekar olan şehit astsubayın Facebook sayfasındaki paylaşımları görenleri duygulandırdı. Fenerbahçe taraftarı olan İlhan’ın 7 Şubat’ta sayfasına, "Unutma Türkiye bu ülkede bizim çocuklarımız gülsün diye kendi çocuklarını yetim bırakan yiğitler var" yazdığı görüldü.
ALİ ÖZTAŞ'IN TERHİSİNE 73 GÜN KALMIŞTI
Ankara'daki terör saldırısında şehit olan asker şöförlerden 28 yaşındaki Ali Öztaş'ın Adana'daki baba evine ateş düştü.
Açık Öğretim Fakültesi'nde okuduğu için askere geç giden Ali Öztaş'ın şehit olduğu haberi sabaha karşı Adana'nın Belediyeevleri Mahallesi'nde oturan babası Mehmet ile annesi Miyeser Öztaş'a bildirildi. Acı haberle yıkılan 3 çocuk sahibi Öztaş çifti, Ankara'ya götürüldü. Şehidin evi ve sokaktaki birçok eve Türk Bayrağı çekildi. Akrabaları da eve akın etti.
Şehidin annesi Miyeser Öztaş, gözyaşları içerisinde "Oğlumu paramparça ettiler. Onlar da parça parça olsun. Benim kuzumu yavrumu benden aldılar. En son bir gönce görüşmüştüm. Oğlumla sürekli görüşürdüm. Kuzum beni habersiz bırakmazdı. Dün televizyonda patlama olduğunu öğrendikten sonra kuzuma ulaşmaya çalıştım ancak ulaşamadım. O sırada kuzumda şehit olmuş. Yaktılar beni. Onlarda yansınlar" dedi.
Dayı Veli Çelik, yeğeninin terhis olmasına 73 gün kaldığını, 1 ay önce Adana'ya izne geldiğini söyledi. Yeğeninin çok iyi niyetli bir çocuk olduğunu belirten dayı Çelik, "Sivil yaşamında şoförlük yaptığı için askerliğini de şoför olarak yapıyordu. Belki de patlatılan servisi kullanıyordu. Teröre lanet olsun, vatan sağ olsun. Yapacak bir şey yok" dedi.
KAYSERİ'NİN İLK KADIN ŞEHİDİ: AYŞEGÜL PÜRNEK
Ankara'daki bombalı terör saldırısı kurbanları arasında bulunan Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda sivil memur olarak çalışan 32 yaşındaki Ayşegül Pürnek’in şehit olduğu haberi, Kayseri’deki ailesini gözyaşlarına boğdu.
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesini bitirdikten sonra, Ankara’ya giderek Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda sivil memur olarak çalışan Ayşegül Pürnek’in acı haberi, Kayseri’de Melikgazi İlçesi Gelincik Sitesinde oturan ailesine bildirildi. Askeri yetkililer, ilk önce Melikgazi İlçesi Seyitgazi Mahallesi’ndeki eski adresine geldi. Burada kimseyi bulamayan yetkililer, daha sonra Melikgazi İlçesi Kızılırmak Caddesi Gelincik Sitesi’ndeki evlerine gelerek, anne Gülay ile ağabeyi Enver Pürnek’e acı haberi verdi. 112 Acil Servis ekipleri de aileye haber verilirken evde bulundu.
Baba Fuat Pürnek’in ticaretle uğraştığı ve bir iş için Ordu’da bulunduğu öğrenildi. Bekar olduğu öğrenilen talihsiz kadının baba ocağındaki apartmana Türk bayrağı asıldı.
Askeri sivil memur Ayşegül Pürnek’in amcası Ali Pürnek, yeğeninin 5 yıllık memuriyet hayatı olduğunu belirterek, ”Sözün bittiği yerdeyiz. Diyecek hiçbir şeyimiz yok. Terör belasına yeğenimizi kaybettik. Allah hepimize sabırlar versin. Başımız sağ olsun” diye konuştu.
Türkiye Harp Malülü Gaziler, Şehit ve Dul yakınları Derneği Kayseri Şubesi Başkanı Ali Yavuz, "Ayşegül Pürnek, Kayseri’nin ilk kadın ve 292’ci şehididir. Terörle mücadeleden bu yana ne yazık ki Kayseri 291 güvenlik görevlisini şehit vermişti. Başta kadın şehidimiz olmak üzere Ankara’daki kalleş saldırıda şehit düşen kardeşlerimize Allahtan rahmet, kederli ailelerine ve milletimize başsağlığı , yaralılara acil şifalar dilerim” dedi.
Saldırıda şehit düşen astsubayın evine ateş düştü
Ankara'da meydana gelen bombalı terör saldırısı kurbanları arasında bulunan Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevli Kıdemli Astsubay Cüneyt Sertel'in evine ateş düştü.
Haymana Topçayırı Mahallesi nüfusuna kayıtlı Kıdemli Astsubay Cüneyt Sertel'in evli ve 18 yaşında Zeynep 8 yaşında Ceren isimli iki kız çocuğu babası olduğu öğrenildi.
ISLAHİYE MEHMET YENER'E AĞLIYOR
Başkent'te dün akşam düzenlenen saldırıda şehit olan Astsubay Başçavuş Mehmet Yener'in Gaziantep'in İslahiye İlçesi'ne bağlı Kozdere Mahallesi'ndeki babasının evine ateş düştü. Şehit Yener'in 19 yıldan bu yana orduda görev yaptığı 5 yıl önce Ankara'ya atandığı öğrenildi. Eşi öğretmen olan 2 çocuk babası Mehmet Yener'in teşhisi için Isparta'da polis olan ağabeyi Ömer Yener'in de Ankara'ya gittiği belirtildi.
ORÇUN MÜNYAS 1,5 YIL ÖNCE GÖREVE BAŞLAMIŞ
Ankara'daki terör saldırısında hayatını kaybeden sivil memur Orçun Münyas'ın (25), Muğla'nın Fethiye ilçesindeki babaevinde yas var.
Münyas'ın çocukluk arkadaşı Cihan Yıldırım, gazetecilere yaptığı açıklamada, arkadaşının iyi bir insan olduğunu ve çevresinde sevildiğini anlattı. Münyas'ın daha önce bir bankada çalıştığını ve şimdiki görev yerine yaklaşık 1,5 yıl önce başladığını ifade eden Yıldırım, "Daha önceki çalışma ortamını beğenmediği için tekrar sınava girdi ve Ankara'ya atandı. Biz de onun adına sevinmiştik ama gelen acı haber bizi üzdü" dedi.
Yıldırım, dün yaşanan patlamadan sonra arkadaşını birçok kez aradığını ancak ulaşamadığını, acı haberi sabah öğrendiğini anlattı.
İBRAHİM BARAN'IN BABASINA TELEFONDA OĞLUNUN ŞEHİT OLDUĞUNU SÖYLEYEMEDİLER
Ankara'daki terör saldırısında şehit düşen Astsubay İbrahim Baran'ın Kırşehir'in Kaman İlçesi'ndeki baba ocağında büyük üzüntü yaşanıyor.
Başköy köyünde yaşayan Mustafa Baran'ı, saldırının ardından telefonla arayan yetkililer, oğlunun yaralandığını belirterek Ankara'ya çağırdı. Eşi Ayşe ile Ankara'ya giden baba Mustafa Baran, burada oğlunun şehit olduğu bilgisini aldı.
Evli ve 2 çocuk babası şehit Astsubay İbrahim Baran'ın (42), ailenin en küçük evladı olduğu belirtildi. Şehidin cenazesinin, Ankara'da bir kamu kurumunda çalışan eşinin isteğiyle Ankara'da toprağa verilmesinin planlandığı öğrenildi.
FATMA BERNA ATMACA 3 AY ÖNCE EVLENMİŞTİ
Ankara'daki terör saldırısında hayatını kaybeden Fatma Berna Atmaca'nın henüz 3 ay önce dünyaevine girdiği öğrenildi.
Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı bahçesinde 26 yaşındaki Atmaca'nın cenazesini almak için bekleyen akrabası Mustafa Atmaca, gazetecilere yaptığı açıklamada, 3 aylık bir ailenin terör kurbanı olduğunu söyledi.
Berna Atmaca'nın yeğeniyle evlendiğini ifade eden Atmaca, "Yaklaşık 3 ay önce dünyaevine girmişlerdi. Kendisi Deniz Kuvvetleri Komutanlığının içerisindeki bir banka şubesinde memur olarak çalışıyordu. Önceden İstanbul'da yaşıyorlardı ve tayini buraya çıkınca 1,5 ay önce Ankara'ya taşındılar" dedi.
Servisle evine gitmeye çalıştığı sırada meydana gelen patlamada hayatını kaybeden gelinlerinin, yeğeniyle birbirlerini severek evlendiklerini belirten Mustafa Atmaca, "Kahramanmaraş'tan gelen annesinden kan örneği aldılar. Şu an bekliyoruz. Ecel buraya çekmiş" ifadeleriyle yaşadıkları acıyı anlattı.
Güçlükle ayakta duran anne Hatice Atmaca ise kızının yeni evlendiğini ifade ederek, "Kelimelerin bittiği yerdeyim, diyecek hiçbir şey bulamıyorum" diye konuştu.
4 AY ÖNCE EV ALDIĞI ANNESİNE ŞEHİT OLDUĞUNU SÖYLEYEMEDİLER
Şehit olan Başçavuş 35 yaşındaki Eren Ördek’in İzmir’de yaşayan ailesi acı haberle gözyaşlarına boğuldu. Babasını yıllar önce kaybeden şehidin 4 ay önce kredi çekerek ev aldığı annesi Rahime Ördek’e oğlunun yaralı olduğu söylendi. Ağrılı ve Kürt kökenli olan şehidin yakınları, terörü lanetledi ve annesinin evinin bulunduğu binaya dev Türk bayrağı astı.
Ankara’da askeri personeli taşıyan servis araçlarına dün bomba yüklü otomobille düzenlenen saldırıda şehit olan Başçavuş Eren Ördek’in İzmir Buca’da ana ocağına ateş düştü. Daha önce Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı olarak Marmaris Aksaz’da görev yapan ve yaklaşık 4 ay önce de kara birliklerinde görev verilen Ördek’in tayinin Ankara’ya çıktığı belirtildi. Tayini çıktıktan sonra İzmir’de yaşayan ailesinin yanına, eşi Gülden Ördek, kızları Yaren Ördek (9) ve Ceren Ördek (4) ile gelen Başçavuş Eren’in kredi çekip annesi Rahime Ördek’e ev aldığı bildirildi. Kara birliklerinde görev yapacak olması nedeniyle büyük mutluluk yaşayan şehit Ördek’in yakınlarına "Artık ailemi ve çocuklarımı daha çok görebileceğim, onlara biraz daha vakit ayırabileceğim" dediği öğrenildi. Şehidin, Babası Nezir Ördek’i 6 yıl önce kanser hastalığından kaybettiği, 5 çocuklu ailenin 2’nci çocuğu olduğu kaydedildi.
EN SON EŞİNİ ARADI
Ağrılı ve Kürt olan Başçavuş Ördek’in kayınbiraderi Önder Çelikezen, eniştesinin vatanını çok sevdiğini her fırsatta vatanına hizmet etmekten gurur duyduğunu dile getirdiğini söyledi. Patlama haberini duyduktan sonra eniştesine ulaşmaya çalıştıklarını anlatan Çelikezen, "Eniştemi aradık ama açmadı telefonunu. En son ablamla konuşmuş, ’Ben işten çıktım eve geliyorum, eve bir şey lazım mı?’ diye sormuş. Kısa süre sonra da patlama olmuş. Saatlerce ulaşamadık, sonra acı haberi aldık. Annesine ev almıştı, yıllarca denizde görev yaptı ailesine kavuştu ama kısa sürdü" diye konuştu. Şehidin eşinin akrabası Mehmet Tota da terörü lanetleyip, "Bu işin Türk’ü Kürt’ü yok. Bu terördür. Bizim ailemizde Kürt de var Türk de, yeter artık. 6 ayda bir evine gelir çocuklarını görür 3 gün kaldıktan sonra yeniden denize açılırdı. 12 yıl denizlerdeydi. Karada görev almaya başladıktan sonra ailesini daha çok göreceği için seviniyordu" dedi.
ANNEYE SÖYLEYEMEDİLER
Acı haberin ulaşmasının ardından şehidin kardeşleri ve amcaları Ankara’ya gitmek üzere yola çıktı. Olayla ilgili anne Rahime Ördek’e ise oğlunun şehit olduğu söylenemedi. Gözü yaşlı anneye oğlunun yaralı olduğu söylenebildi. Şehidin annesi için aldığı evin bulunduğu binaya dev Türk bayrağı asıldı. Yakınları bina dışında taziyeleri kabul etmeye başladı.