Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Ankara Şehir Hastanesi uzmanları KOAH'ı anlattı

Ankara Şehir Hastanesi (AŞH) Göğüs Hastalıkları Kliniği İdari Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Ayşegül Karalezli, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) gelişiminde en önemli etkenin tütün kullanımı olduğunu belirterek, "Araştırmalara göre 20 yıl boyunca günde bir paket sigara içenlerde ya da 10 yıl süresince günde 2 paket sigara içenlerde KOAH'a yakalanma riski artıyor." dedi.

Ankara Şehir Hastanesi uzmanları KOAH'ı anlattı

AŞH tarafından, Dünya KOAH Günü dolayısıyla, İdari Bina Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinlikte, alandaki uzman bilim insanlarınca KOAH hakkında bilgi verildi, güncel tedavi yaklaşımları ele alındı, ilaç kullanımına ilişkin açıklamalarda bulunuldu. AŞH Koordinatör Başhekimi Aziz Ahmet Surel, yaptığı konuşmada, hastalıkların gelişiminde tütün kullanımı ve tütün dumanına maruziyetin önemine dikkat çekti.

Surel, "Gittikçe yaşlanan bir toplumuz, ortalama yaşam süresinin uzamasıyla tütün mamüllerinin kullanımına bağlı olumsuz etkileri ve hasta sayısı büyüyor. Bu nedenle, KOAH'ın ana nedeni olan tütün kullanımına dikkat çekilmeli ve tütün kullanımı bırakılmalı." dedi.

"Hırıltılı sese dikkat"

AŞH Göğüs Hastalıkları Kliniği İdari Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Ayşegül Karalezli de KOAH'ın genellikle sigara nedeniyle akciğerlerde hava yollarında kalınlaşma ve balgam üreten bezlerde artışa yol açan, hava keseciklerini harap eden ve akciğer damarlarını tutan ilerleyici, tedavi edilebilir ve önlenebilir bir hastalık olduğunu söyledi.

Hastalığın, sigara dışında tezek, odun, kömür gibi biyolojik yakıt etkisinde de ortaya çıkabildiğini anlatan Karalezli, bu durumun daha çok kırsal kesimde yaşayan kadınlarda, tandır kullananlarda görüldüğünü vurguladı.

Karalezli, kimyasal maruziyet ve hava kirliliğinin önemli bir etken olduğunu ancak en sık nedenin tütün kullanımı olduğuna dikkat çekerek, "Hastalık, nefes darlığı, çabuk yorulma, merdiven çıkamama, rampada tıkanma ile kendini göstermektedir. Hırıltılı ses de en önemli belirtisidir. Araştırmalara göre 20 yıl boyunca günde bir paket sigara içenlerde ya da 10 yıl süresince günde 2 paket sigara içenlerde KOAH'a yakalanma riski artıyor. Bunun yanı sıra pasif içicilikte de eğer 5 yıl süresince haftada 40 saat sigara dumanına maruziyette KOAH riski artıyor." dedi.

En önemli tanısal testin soluk testi olduğu bilgisini veren Karalezli, özellikle sigara içenlerin öksürük ve nefes darlığı durumunda vakit kaybetmeden hekime başvurmalarının hayati öneme sahip olduğuna işaret etti.

"Tedavinin ilk basamağı sigarayı bırakmaktır"

Prof. Dr. Karalezli, tedavinin ilk basamağının hastanın sigarayı bırakması olduğunu vurgulayarak, "Hava yollarını genişletici, nefes yoluyla kullanılan son yıllarda çok çeşitlilik kazanan bir grup ilaç mevcut. Ataklar sırasında antibiyotik kullanılması gerekebilir. Bu hastaların bazen oksijen düzeyleri çok düştüğü ve CO2 değerleri de yükseldiği için hastaneye yatarak tedavileri gerekebilir. Kişinin hastalığının özelliğine göre tedavi seçilir." bilgisini verdi.

Akciğerde çok büyük hava kisti olması halinde cerrahinin söz konusu olabildiğini anlatan Karalezli, şunları kaydetti:

"Bazen de cerrahi müdahale olmadan tedaviler yapılabilir. Bu tedaviler için hasta seçiminin uygun yapılması gerekir. Belirli şartları vardır. Çok etkili tedaviler gibi bazen 'Cerrahi müdahale ile KOAH'ı düzeldi' gibi haberler doğru değildir. Belli hastalarda hastanın yaşam kalitesini artırmak için seçilebilir. İleri KOAH hastalarında akciğer transplantasyonu da düşünülebilir ve transplant merkezlerine yönlendirilmelidir."

Karalezli, hava kirliliği, sigara içilmesi ve enfeksiyonların da atağa yol açabildiğine işaret ederek, "O nedenle koruyucu olarak mevsimsel grip aşısı ve zatürre aşısı yapılmalı." uyarısında bulundu.

Öte yandan, etkinlikte, Sigarayı Bırakma Sertifika Töreni kapsamında sigarayı bırakan kişilere teşekkür belgesi takdim edildi, katılımcılara bilgilendirici broşür verildi ve solunum fonksiyon testleri yapıldı.

En Çok Aranan Haberler