Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, DEAŞ elebaşı Bağdadi'nin eşinin yakalandığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Ankara Üniversitesi (AÜ) İlahiyat Fakültesi 70. Yıl Kutlama Töreni'ne katıldı.
"İslam'ı kendimizden başlayarak önce ülkemizi sonra dünyayı kucaklayan bir rehber haline getirme mücadelesi hepimiz için ilanihaye sürecek bir mükellefiyettir." diyen Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy'un "Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam'ı" anlayışının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Erdoğan, İslam dinini terörle, cehaletle, sefaletle, bağnazlıkla, geri kalmışlıkla eşdeğer hale getirme projesinin ancak bu şekilde başarısızlığa uğratılabileceğini vurgulayarak, "Amerika 'Bağdadi kendini tünelde imha etti'... Bununla biliyorsunuz çok ciddi kendilerine göre bir iletişim kampanyası başlattılar. Biz de hanımını yakaladık ama bakın biz bir yaygara yapmadık. İlk defa şimdi, bugün açıklıyorum." şeklinde konuştu.
Bağdadi'nin kız kardeşinin ve eniştesinin de yakalandığını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şu anda biz bu noktada çalışmalarımızı en güçlü şekilde sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceğiz. İşte buyurun şu anda terör örgütüyle verdiğimiz mücadele hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlü bir şekilde yürüyor. Suriye Milli Ordusu'na ülkemizin ana muhalefeti 'terör örgütü' diyor. Onlar benim askerimin yanında şu anda Suriye'de kendi topraklarını kurtarma mücadelesi veriyor. Şu ana kadar 144 şehit verdiler. Bizim 10 şehit verdiğimiz yerde onlar da 144 şehit verdi. El ele omuz omuza bu mücadeleyi sürdürüyorlar ama ana muhalefet kalkıp onları ne yazık ki bu şekilde vasıflandırıyor. Biz tabii yolumuza kararlılıkla gidiyoruz, gideceğiz. Allah'a hamdolsun tüm kirli senaryolara rağmen bugün tüm dünyada ihtida edenlerin sayısı artıyor. İslam'ın yayılışına ket vurulamıyor. Bir merhamet dini olan İslam'ı vahşetle yan yana gösterme gayretleri kalplerdeki uyanışı engellemeye yetmiyor.
İslam insanlığın yegane kurtuluş reçetesi olarak varlığını çok daha güçlü bir şekilde sürdürüyor. Bize düşen Allah'ın varlığı ve birliğiyle Hazreti Muhammed Aleyhissalatu Vesselamın nübüvvetini kabullenen yüreklerin aynı gaye için atmasını sağlamak, bu yönde çalışmaktır. Bunun için de önce Rabbimizle, ardından da kendi nefsimizle, ardından son olarak çevremizdeki tüm canlılarla şüphesiz ki barış halinde olmamız şart. Çünkü İslam barış dinidir. Müslümanda barış için çalışandır. İslam'ı bu haliyle hayatımızın merkezine yerleştirmeden hiçbir meselemizi çözemeyiz. İnsanlığa arzu ettiğimiz hizmetleri sunamayız.
Modern dünyada tüm bireylerin özgürlük peşinde koştuğuna dikkati çeken Erdoğan, halbuki Müslümanların en büyük özgürlüğünün Allah'a boyun eğmesi, kulluk etmesi olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bundan daha büyük özgürlük olur mu? Bunu başarmadan diğer hiçbir çabamızı anlamlandırma şansımız olmaz. 'Zıvanadan çıkmak' deyimini aramızda bilmeyen yoktur. Allah'a boyun eğmediğimiz gün zıvanadan çıkmışız demektir. İşte o zaman zıvanadan çıkan iki değirmen taşının birbirini parçalaması gibi biz de kendi kendimizi yok etmeye başlarız. Yaratıcısıyla aradaki bağları kopardığını sanmanın adı mutlak özgürlük değil, mutlak savrulmadır. Bu bakımdan kelime-i şahadet biz Müslümanlar için özgürlüğün anahtarıdır. Biz başka hiçbir şeyin değil sadece ve sadece bu manadaki özgürlüğümüzün peşindeyiz. Hamdolsun ülkemizde ve dünyada bu yönde bir uyanışın işaretlerini de gittiğimiz her yerde görüyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Üstesinden gelinmesi gereken en büyük sıkıntı Müslümanlar arasına sokulan fitne"
Bugün ve gelecek için üstesinden gelinmesi gereken en büyük sıkıntının Müslümanlar arasına sokulan iki büyük fitneyi ortadan kaldırmak olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Birinci fitne mezhep mensubiyetinin kimi yerlerde ve kimi zihinlerde adeta başlı başına bir din haline getirilmiş olmasıdır. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz. Bizim tek dinimiz İslam'dır. Diğer her şey ondan sonra gelir. Dinimizi pratikte yaşama konusunda bize yol gösteren mezheplerin günümüzde böylesine farklı bir yere oturtulmasının kesinlikle farklı niyetlere hizmet ettiğine inanıyorum. Ameldeki farklılıkları itikattın önüne geçiren bir zihniyetin bizim dinimize ait olması mümkün değildir. Sayıları 2 milyara yaklaşan İslam ümmetini hem parçalara bölen hem de birbirine düşman eden mezhep taassubunu çözüme kavuşturmamız gerekiyor. Müslümanların vahdeti, beraberliği, kardeşliği için verdiğimiz mücadelede en büyük desteği biz sizlerden bekliyoruz, bunu siz başaracaksınız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üstesinden gelinmesi gereken bir diğer fitnenin de terör meselesi olduğuna dikkati çekerek, "Terörist, kendi sapkın davası için gözünü kırpmadan masumların kanını döken kişidir. Bu bakımdan Müslüman'dan terörist olmaz. Utanmadan, sıkılmadan 'İslami terör' ifadesini kullanan Batı'nın önce aynaya bakması lazım. Eğer terörist arıyorsanız onlar sizde." dedi.
Batı'nın birçok ülkesinde teröristlerin cirit attığını dile getiren Erdoğan, "PKK oralarda, PYD oralarda, YPG oralarda, DEAŞ oralarda, FETÖ oralarda. Hepsi orada kol kola, el ele... Bakıyorsunuz Batı'nın caddelerinde, sokaklarında teröristbaşı olarak ilan ettikleri o teröriste rağmen onun paçavralarıyla birlikte dolaşıyorlar. Çünkü Müslüman ne sapkın bir davanın peşinden gidebilir ne de masum kanı dökebilir. Onun için kimse 'İslami terör' ifadesini kullanamaz. Bunları biz defaatle bütün Batı'nın liderlerine anlattık, uluslararası toplantılarda anlatıyoruz ve anlatacağız. İslam'ın adını kullanarak terör faaliyeti yürütenlerin tamamının üzerini kazıyın, altından İslam düşmanları çıkacaktır." değerlendirmesini yaptı.
(Sürecek)