Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yedi düvel üzerimize saldırıyor. Peki onlar üzerimize saldırıyor diye biz geçmişte olduğu gibi sünepe durumuna geçip, yanaklarımızı çevirip 'tokatlayın' diyecek miyiz? Diyemeyiz. Onun için dik durmaya mecburuz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 70'inci Yıl Kutlama Töreni'nde yaptığı konuşmada, imam hatip lisesi öğrencileri içinden doktor, mühendis, hakim, savcı ve cumhurbaşkanı olanların da çıktığını belirtti.
İstanbul Darülfünun İlahiyat Fakültesi'nin kapatılmasından sonraki ilk yüksek dini eğitim kurumunun Ankara Üniversitesi bünyesinde açıldığını hatırlatan Erdoğan, "Fakültenin açılışı sırasında Meclis'te yapılan tartışmalarda terakki hamlelerine engel olmaması şartının dahi ifade edildiğini hatta mektep medrese mücadelesine atıflarda bulunulduğunu görüyoruz. Buna rağmen milletimizin sahip çıkmasıyla ilahiyat fakülteleri ve imam hatip okulları hızla kök saldı ve zamanla da yaygınlaştı." diye konuştu.
Erdoğan, milletin inancına, medeniyetine, tarihine ve kültürüne sarıldıkça yeni ufukların belirdiğini ve her alanda yükselişin yolunun açıldığını belirterek, "İmam hatip öğrencileri 600 bine falan çıkmıştı. Ne oldu? Bir darbe oldu, 60 bine indi. Hemen kök kurutulduğu zaman, kök kesildiği zaman o ağaç vücut bulur mu? Bulamaz. Geldik, geldikten sonra adımları attık ve şu anda 1 milyon 300 bine varan imam hatip öğrencisi var." dedi.
- "Dik durmaya mecburuz"
Hala imam hatiplere yönelik olumsuz kampanyalar yürütüldüğüne işaret eden Erdoğan, imam hatip liseleri ile diğer liseler arasında hiçbir fark olmadığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, imam hatip liseleri ile diğer liseler arasındaki katsayı farkının kaldırıldığını hatırlatarak, öğrencilerin sınavdaki başarılarına göre gelecekteki bölümlerini belirleyeceklerini kaydetti.
Gelişmenin, kalkınmanın ve çağı yakalamanın yolunun geçmişle irtibatı kesmekten değil, ondan güç alarak geleceğe bakmaktan geçtiğini vurgulayan Erdoğan, özellikle son 17 yılın bu durumu ortaya koyduğunu söyledi.
Erdoğan, Türkiye'nin yeniden İslam coğrafyasının umudu haline gelmesinde hep birlikte verilen mücadelenin büyük katkısı olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Elbette her dönemin kendine münhasır zorlukları, sıkıntıları, ihtiyaçları olacaktır. Bizim de şu anda çektiğimiz sıkıntılar var. Görüyorsunuz yedi düvel üzerimize saldırıyor. Peki onlar üzerimize saldırıyor diye biz geçmişte olduğu gibi sünepe durumuna geçip, yanaklarımızı çevirip 'tokatlayın' diyecek miyiz? Diyemeyiz. Onun için dik durmaya mecburuz. Dikleşmeden yolumuza devam etmeye de mecburuz."
- "Savunma sanayinde yüzde 70 yerli üretim yapıyoruz"
İnandıkları yolda yürümeye devam edeceklerinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Fetih müyesserdir Rabbimize inandıkça. Bu noktada, geldiğimizde, biz savunma sanayinde yüzde 20 yerli üretim yapıyorduk. Şimdi yüzde 70 yapıyoruz. Eğer bugün terörle mücadelede başarılıysak, bunun sebebi bize dost geçinenlerdir. Bir SİHA, bir İHA vermiyorlardı. 'Kongreden geçmesi lazım' diyorlardı ama şimdi biz İHA'mızı da yapıyoruz, SİHA'mızı da yapıyoruz, şimdi onun daha ilerisini yapıyoruz 'Akıncı' diye. Onunla birlikte dünyada belki de o ilk defa bizde olacak. Şimdi onu başarmaya çalışıyoruz. Demek ki yapılabiliyor ve yapıyoruz. Bunu başardığımız gibi bir de onların mühimmatını artık kendimiz üretiyoruz.
Bundan önce kendileri ile konuşuyorduk. Sayın Obama'ya 'terörle mücadelede sıkıntımız var' diyordum. G-20 Antalya Zirvesi'nde kendisiyle konuştuk. 'Göndereceğiz' dediler. Bize akıllı bomba gelmedi. Bu tür komşular bizi akıllı bomba sahibi yaptı. Şimdi onu biz üretiyoruz. Aynı şekilde diğerlerini de biz üretir hale geldik."
- "Savunma sanayinde 2,5 milyar dolar ihracatımız var"
Erdoğan, savunma sanayisinde ihracata da başladıklarını belirterek, "Şu anda bizim savunma sanayinde 2,5 milyar dolar yıllık ihracatımız var. Maya sağlam olduğu müddetçe Allah'ın izniyle bunların hepsinin de üstesinden geleceğimizden şüphe duymuyorum." dedi.
Bu konuda ilahiyat camiasına büyük görev düştüğünü dile getiren Erdoğan, ilahiyatçıların bilgisi, duruşu, samimiyeti, ahlakı ve ibadetiyle örnek olmak mecburiyetinde olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, böylece hakiki İslam anlayışı ve yaşayışının toplumun her kesimine yayabileceklerini ifade etti.
(Sürecek)