Ankara’daki doğalgaz skandalı meclis gündeminde
ANKARA (ANKA) - Ankara'da BOTAŞ doğalgaz boru hattının geçtiği ve daha önce "ağaçlandırılacak alan" olarak planlanan arsa üzerine alışveriş merkezi yapılması için imar planı değişikliğine gidilmesine CHP'den tepki geldi.
CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş konuyu bir soru önergesiyle Meclis gündemine taşırken, belediye yönetimini "Ankara'nın altına bomba" koymakla suçladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Etimesgut Belediyesi'nin söz konusu imar değişikliğine sert çıktı. Ankara'yı yönetenlerin rant uğruna gözleri görmez olduğunu ifade eden Ateş, "Boru hattı üzerine 70 bin metre kare inşaat alanına sahip bir iş merkezine izin vermek Ankara'nın altına bomba koymakla eş değerdir. Bu sorumsuz ve rantçı yöneticiler hakkında mutlaka gereken işlem yapılmalıdır" dedi.
Ateş, konuya ilişkin Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle de TBMM Başkanlığına yazılı soru önergesi verdi. Soru önergesinde Etimesgut Belediyesi tarafından yapılan imar değişikliklerinde usulsüzlük yapıldığı, yapılan bu değişikliklerin kamuyu zarara uğrattığını belirten Ateş, Başbakan Erdoğan'a şu soruları yöneltti:
"-Ankara İli, Etimesgut İlçesi Bağlaca Köyü 47578 ada 1 parsel nolu taşınmazın, 12 Ekim 1995 tarihli 1/5000'lik imar planında ağaçlandırma alanı iken yapılan plan değişikliğiyle akaryakıt dolum istasyonuna çevrildiği iddiası doğru mudur? Bu uygulama imar mevzuatına uygun mudur? Bu uygulamanın yasal dayanağı nedir?
-Söz konusu değişikliğin yapıldığı alanın üniversite kampusüne yakın olması, vatandaşlarımızın ve öğrencilerimizin can ve mal güvenliği açısından bir tehdit oluşturmayacak mıdır?
-Botaş doğalgaz koruma bandının 70 metre iken 20 metreye düşürüldüğü iddiası doğru mudur? Bu düzenleme hukuka uygun mudur? Bu konuda Botaş'a yapılan bir başvuru var mıdır? Botaş'ın bu konuda görüşü alınmış mıdır?
-Botaş doğalgaz koruma bandının 70 metre iken 20 metreye düşürülmesi ne tür tehlikelere yol açacaktır?
-Yapılan imar değişiklikleri nedeniyle, kamuyu zarara uğrattığı, can ve mal güvenliğini tehlikeye attığı, görevini kötüye kullandığı iddia edilen görevliler hakkında açılan idari ve adli soruşturma var mıdır? Sonuçları nedir?"
