FRANKFURT (İHA) - Ankara'da yaşanan siyasi kriz, Alman basınında geniş yer buldu. Yayınlanan yorum ve değerlendirmelerde Türkiye için tek çıkar yolun bir an önce seçime gitmek olduğu belirtiliyor ve geniş tabanlı bir seçim hükümetiyle reform yasalarının çıkartılmasına çaba gösterileceği ifade ediliyor.
Die Welt gazetesinde iki ayrı makalesi yayınlanan Evangelos Antoranos, "Türkiye'de erken seçim isteyen sesler giderek yükseliyor" başlıklı yazıda, Ecevit'in şimdilik seçimi reddettiğini, ancak gizli yeni ittifak arayışlarının da tüm hızıyla sürdüğüne dikkat çekti.
Şu andaki iç politik bunalımın ekonomik hayata yansımalarına ilişkin varsayımlarda da bulunulan makalede, şu görüşlere yer verildi: "Çarşamba gününden beri Ankara'da olan ve toplam 16 milyar dolarlık kredi paketinin ödenecek yeni dilimine ilişkin Türkiye hükümetiyle görüşmeler sürdüren IMF heyeti, son gelişmelerin Ankara ile uluslararası finans kuruluşları arasındaki ilişkileri olumsuz etkilemesine ihtimal vermiyor. Derviş ise dün yaptığı açıklamada, planlanan ekonomik reformla ilgili yasa tasarısının Ekim ayında hazır olacağını bildirdi. Oysa Türkiye'nin seçim ortamına girmesi halinde bu konu partiler arasında propaganda malzemesi yapılacaktır. Bilindiği gibi gerek dinci, gerekse milliyetçi partiler, ekonomik konularda batının dayatmacı politikasına öteden beri karşı çıkmaktalar.
Genelde Washington'un yönlendirdiği Türkiye'ye dönük bu finans aksiyonunun sekteye uğraması büyük zararlar yaratabilecek, bunun sonucunda dış borçların ödenmesi tehlikeye gireceği gibi, şu anda yüzde 50'lerde seyreden enflasyon hızı da kontrolden çıkabilecektir. Yeni bir devalüasyon halinde sayısız kurum iflasa sürükleneceği gibi AB'ye uyum amaçlı reform yasaları da, ancak seçim sonrasında yeni hükümet tarafından çıkartılabilecektir."
Die Welt Türkiye'ye ayırdığı ikinci uzun makaleyi ise genelde İsmail Cem'in hükümetten istifası konusuna ayırdı. "Başbakan Ecevit'in bakanları art arda kaçıyor" başlıklı yazıda, Cem'in Kayseri Milletvekili sıfatıyla partisinden de ayrıldığına değinilen ikinci makalede ise şu görüşler vurgulandı: "62 yaşındaki İsmail Cem, Yunanistan'la ilişkilerde yaşanan olumlu değişimin mimarı olarak tanınıyor. Anlaşılan Rahşan ve Bülent Ecevit, partiyi gelecekte İsmail Cem'e teslim etme niyetlerine rağmen bu politikacıyı ayrılma kararından caydıramadılar. Cem'in görevden ayrılması, Türkiye'nin AB nezdindeki güvenilirliğini önemli ölçüde yitirmesi sonucunu yaratacaktır. Bu yolla yıl sonuna kadar Türkiye'nin tam üyeliği konusunda bir takvimin belirlenmesi ihtimali de iyice azalacaktır.
Şu anda Cem'in eski Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ve Kemal Derviş ile birlikte oluşturduğu üçlü, MHP lideri Bahçeli tarafından önerilen erken seçime alternatif geniş tabanlı bir hükümetle yürütmeyi ele geçirme planları yapıyor. Türkiye'de işverenler dahil bir çok kesimin söz konusu üç politikacının önderliğindeki bir çözüm formülüne sıcak baktığı belirtiliyor."
Frankfurter Rundschau gazetesi de "Şimdi bütün gözler Türk Troykası'nda" başlığını kullandığı yazıya, "Ecevit hükümeti dağılırken Cem, Derviş ve Özkan üçlüsü halkın yeni umut kaynağı oldu" sözleriyle başladı. Gerd Höhler imzalı makale özetle şöyle: "Ankara kulislerinde 'Troyka' olarak anılmaya başlayan İsmail Cem, Kemal Derviş ve Hüsamettin Özkan, önümüzdeki günlerde kurulacak yeni bir siyasi partinin çekirdek kadrosunu oluşturuyor. Partinin liderliğini İsmail Cem'in üstlenmesi bekleniyor. Ankara'daki siyasi gözlemciler, Cem'in içinde bulunduğu böyle bir oluşuma DSP'nin 128 milletvekilinden en az 80'inin katılacağını varsayıyorlar.
Ecevit'in partisinden ayrılanlar, yeni seçimleri bekleyebilecekleri gibi verecekleri bir gensoru önergesiyle hükümeti düşürme imkanına da sahipler. Böylece diğer partilerin katılımı ya da desteğiyle seçimlere kadar yeni bir kabine bile oluşabilir. Üç ortağının da farklı nitelikler taşıdığı Troyka'ya iş çevrelerinin de tam güveni var. Bu üçlü, ekonomik ve demokratik reformların sürmesi açısından bir güvence oluşturmanın yanısıra yeni bir politikacı kuşağını da temsil ediyor. Bülent Ecevit gibi 'siyasi dinozorlardan' gına getiren Türk seçmeninin bu yeni kadroya sempatiyle yaklaşacağına kesin gözüyle bakılıyor."
Almanya'nın önemli gazetelerinden Süddeutsche Zeitung da iki uzun haberle Türkiye'de yaşanan iç politik bunalım sürecini okuyucusuna yansıttı. Gazete son günlerdeki gelişmeleri anlattıktan sonra bunların Türkiye'nin güncel politikası açısından taşıdığı önemi, parlamentodaki hassas dengeleri ve parti kimliklerini de gözeterek irdeledi. Gazete Cem, Derviş, Özkan üçlüsünün Ankara'nın siyasi geleceği açısından yeni bir şans olarak algılanması gerektiği görüşünde.