Ankara'da patlama meydana geldi. Saat 10.00 sularında meydana gelen Ankara'daki patlama ''Emek, barış, demokrasi'' mitinginin toplanma yeri olan Ankara Tren Garı'nda yaşandı. Ankara'daki patlamada en az 30 kişinin öldüğü ve 126 kişinin yaralandığı bildirildi. Daha sonra yapılan açıklamada 97 kişinin öldüğü belirtildi. Hayatını kaybedenlerden 92 kişinin kimlik tespiti yapıldı. Kimlik tespiti yapılan vatandaşların 91 kişinin naaşı ailelerine teslim edildi, Patlamada 65'i yoğun bakımda olmak üzere, 19 hastanede 160 kişinin yaralandığı da açıklandı.Ankara'daki patlama anı amatör kameralar tarafından görüntülendi. Ankara'daki patlama anı görüntülerinde tren garı kavşağında kalabalığın halay çektiği sırada arka bölümde yaşanan patlamalar yer alıyor. Ankara'daki patlamaların görüntülerini sosyal medya kullanıcıları Twitter hesaplarında paylaştı.
O ANI KAYDEDEN GENÇ KONUŞTU
Ankara'da Barış Mitingi öncesi, 97 kişinin ölümüne neden olan 2 patlamadan birini görüntüleyen Çukurova Üniversitesi İletişim Bilimleri 3'üncü sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Melike Tombak, olayın şokunu hala üzerinden atamadığını söyledi. Bütün dünya televizyonlarında çektiği Ankara Garı önündeki halay çeken grubun arkasından yükselen alev ve duman görüntüleri yayınlanan Tombak, o dakikaları şöyle anlattı:
İlk baştan itibaren her şey çok güzeldi. İnsanlar çocuklarıyla gelmişti, barış için gelmişti. İzin alınmıştı. Ben de ilk baştan itibaren çekim yapmaya başladım. Bir görsellik oluşturmaya çalışıyordum. Alana doğru geldim. Bütün kortejleri dolaştım. İlk anda her şey çok güzeldi. Alana girdikten kısa bir süre sonra çekim yapmaya başlamıştım. Önce HDP'nin oraya gittim. Bir arkadaşım çok güzel halay çekildiğini belirterek çağırdı. Ben de 2 dakikalık süreçte, oradan ayrılıp halay çekenleri görüntülemeye başladım. Tam o arada benim ayrıldığım alanda bomba patladı. Benim kadrajıma girmiş. Ben ne çektiğimi de bilmiyorum. Herkes gibi koşmaya başladım. Patlama anında söylenen sloganın ne olduğunu, patlamayı sonradan fark ettim."
Bombacıyı görüp görmediğimi bilmiyorum
Bombacıyı görüp görmediğini bilmediğini ancak herkesin normal davrandığını belirten Tombak şöyle devam etti:
"Herkes gayet normaldi. Herkes birbirine gülümsüyordu. Farklı bir tip görmedim. Hatta, insanlar 'Bizi de çek' diyerek çağırdı. Ben bu olayı değerlendiremiyorum. Hala etkisindeyim. Bunlar neden oldu bilmiyorum. Olayın şokundayım. 3 gün boyunca kötü geçirdim. Türkiye olarak da kötü geçirdik, geçirmeye de devam ediyoruz. Ben oraya bir üniversite öğrencisi olarak video toplamaya, güzel insanları çekmeye gitmiştim, çok üzgünüm."
Görüntüyü çektiği noktaya gelmeden birkaç dakika önce bulunduğu noktada patlamanın meydana geldiğini öğrenince yaşadığına sevinemediğini, meydanın savaş filmlerindeki gibi ceset yığınları ile dolu olduğunu ve bu görüntünün gözünün önünden silinemediğini belirten Melike Tombak, son olarak şunları söyledi: "Şimdi anlıyorum ki, tesadüfen de olsa böyle bir olayın görüntülerini ben çekmişim ve bütün dünyada olay bu görüntülerle yayınlanmış."
Kafasında sarık vardı
Tombak'ın görüntülerinde olay sanrası toplananların kaçışması da görülüyor. Ayrıca 20'li yaşlarda bir erkek olay sonrası, "Oydu, oydu. Ya ben gördüm ya. Kafasında sarık vardı. Kafasına Osmanlı şeyi takan var ya" diyor. Gencin bu söylemi üzerine görüntü de görünmeyen bir kız da, 'Ben de gördüm' diye konuşuyor.
HAYATINI KAYBEDEN 77 KİŞİNİN İSİMLERİ AÇIKLANDI
Başbakanlık Koordinasyon Merkezi, Ankara'daki terör saldırısında hayatını kaybedenlerin sayısının 97 kişi olduğunu bildirdi. Terör saldırısında hayatını kaybeden 77 kişinin isimleri de açıklandı. Başbakanlık Koordinasyon Merkezi, terör saldırısında hayatını kaybedenlerden kimliği tespit edilen 77 kişinin ismini açıkladı.
Başbakanlık Koordinasyon Merkezi'nnden yapılan açıklamada, 10 Ekim saat 10:04'te Ankara Tren Garı önünde meydana gelen bombalı saldırılar sonrasında devletin tüm birimlerinin olayın bir an önce aydınlatılması ve yaraların sarılması için görev başında olduğu vurgulanarak, ''İçişleri Bakanlığımız tarafından hadisenin gerçekleşmesiyle ilgili tüm boyutları soruşturmak üzere 2 mülkiye başmüfettişi ve 2 polis başmüfettişi görevlendirilmiştir" denildi.
11 Ekim saat 10:30 itibariyle, menfur saldırı sonucu 65'i yoğun bakımda olmak üzere, 19 hastanede 160 vatandaşımızın tedavisi devam ettiği vurgulanarak şunlar kaydedildi:
" Sağlık Bakanlığımızın tüm birimleri teyakkuz halinde görevlerinin başındadır. Hastanelerimize başvuran toplam 508hastamızın 317'si tedavileri yapılarak taburcu edilmiştir. Acil hasta nakil ihtimaline karşı 5 ambulans helikopter ve 1 ambulans uçak hazır bekletilmektedir. Yaralı yakınlarımızı bilgilendirmek için ALO 184 - Sabim destek hattımız 24 saat kesintisiz olarak hizmet vermektedir. Ayrıca, tüm sağlık kuruluşlarımız hasta ve hasta yakınlarımıza önümüzdeki süreçte de her türlü tıbbi ve psikolojik desteği vermeye devam edecektir. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın kimlik tespiti ve otopsi işlemleri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülmektedir. Kimlik tespiti ve cenazelerle ilgili son durum DNA testleri sonucunda netleşecektir. Bu çerçevede otopsi işlemleri biten cenazeler gecikmeksizin ailelerine teslim edilmektedir. Şu an itibariyle 36 cenaze ailelerine teslim edilmiştir. Cenaze yakınlarına yardımcı olmak ve yürütülen tüm işlemleri hızlandırmak amacıyla AFAD görevlendirilmiştir. Bu çerçevede; cenazelerin ailelerine teslim edilmesi, karadan ve havadan nakli gibi konular dün geceden bu yana AFAD koordinasyonunda yürütülmektedir.''
ANKARA'DAKİ PATLAMADA ÖLENLERİN İSİMLERİ
Abdülkadir Uyan, Metin Kürklü, Gökhan Akman, Orhan Işıktaş, Yılmaz Elmascan, Gökmen Dalmaç , Elif Kanlıoğlu, Hakan Dursun Akalın, Ersin Adsız, Ayşe Deniz, Fatma Esen, Gülbahar Aydeniz, Eren Akın, Canberk Bakış, Nizamettin Bağcı, Kasım Otur Başak Sidar Çevik, Resul Yanar, Mehmet Ali Kılıç, Tekin Arslan, Sezen Vurmaz, Dilaver Kahraman, Umut Tan, Dilan Sarıkaya, Ali Kitapçı, İsmail Kızılçay, Muhammet Demir, Korkmaz Tetik, Onur Tan, Osman Erbasan, Emine Ercan, Vedat Erkan, Seyhan Yaylagül, Vahdettin Özgan Selim Örs, Ali Deniz Uzatmaz, Firdevs Tat Dalmaz, Günay Doğan, Berna Koç, Meryem Bulut, Binali Korkmaz, Feyyaz Deniz, Mehmet Zakir Karabulut, Dicle Deli, Leyla Çiçek, Ebru Mavi, Ziya Saygın, Metin Peşman, Mesut Mak, Hacı Kıvrak, Gözde Arslan, Fevzi Sert, Uygar Coşkun, Aycan Kaya, Aziz Onat, Yunus Derici, Hasan Sancalı, Veysel Atılgan, Metin Tesmen, Fatma Karakurt, Şirin, Kılıçalp, Yusuf Akdağ, Çetin Kürklü, Gülhan Elmas Can, Bilgen Parlak, Nevzat Sayhan, Kübra Meltem Mollaoğlu, İdil Güneyi, Osman Turan Bozacı, Sevgi Öztekin, Sarıgül Tüylü, , Rıdvan Akgül, Nilgün Çeliv, Mehmet Tevfik Dalgıç, Emin Aydemir, İbrahim Atılgan, Sabri Alman
ANKARA'DAKİ PATLAMA GÖRÜNTÜLERİ
CANLI BOMBA ŞÜPHESİ
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan Davutoğlu'yla yaptıkları görüşmede patlamaya ilişkin kendisine bilgi verildiğini belirterek; 'İki canlı bomba, ikisinin de erkek olduğu söyleniyor. Arkasındaki örgüte ilişkin bir isim verilmedi' dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'yla Çankaya Köşkü'nde yaptığı görüşme sonrası CHP Genel Merkezi'nde açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu, görüşmenin yaklaşık 1 buçuk saat sürdüğünü söyleyerek, Davutoğlu'nun terör konusunda ve bazı terör olayları ile ilgili bilgiler verdiğini söyledi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, dünkü patlamanın Cumhuriyet tarihinin en büyük trajedilerinden birisi olduğunu söyleyerek; "Davete gitmeden önce, MYK'da görüştük. Hiç kimsenin tahmin etmediği büyük bir olayla karşı karşıyayız. Bu kadar acı bir olay karşısında hepimizin vicdani kanaatlerini dile getirme hakkı var. İnsanlar vicdani kanaatlerini dile getirdikleri için suçlanmamalılar. Bu kadar ağır bir olayı hiç bir yurttaş sindiremez" dedi.
"İÇİŞLERİ VE ADALET BAKANLARI İSTİFA ETMELİ"
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Adalet ve İçişleri Bakanlarının istifa etmesi gerektiğini söyleyerek şunları kaydetti; "Anayasımza göre, insanlar önceden izin alarak toplantı ve gösteri yapabilirler. İzin alınmış mı, alınmış. Bir taşkınlık asla yok. Bu insanların can ve mal güvenliğini korumak hükümetin temel görevidir. Ama iki canlı bomba 95 yurttaşımızın hayatını kaybetmesine yol açıyor. Ankara'ya geldiğimde 3 sayın bakanın TV ekranındaki açıklamasına tanık olduk. 3 bakan TV ekranına çıktılar, açıklamalarda bulundular. Bir gazetecinin 'bir güvenlik açığı var mıydı, gerekli önlemler alınmış mıydı?' sorusu üzerine, İçişleri Bakanı güvenlik açığının olmadığını, önlemlerin alındığını ama önlemlerin Kızılay'da alındığını açıkca itiraf etti. Davutoğlu'na, bu ağır sonucu doğuran ve bu açıklamayı yapan İçişleri Bakanı'nın mutlaka istifa etmesi gerektiğini söyledim. Bakan görevinden ayrılmalıdır. Şunu da hatırlattım, demokrasi olmayan Arabistan'da bile Kral belli kararlar alırken, biz kendi ülkemizde 95 kişinin hayatını kaybettiği bir olayda kimi sorumlu bulacağız karşımızda? Bu işin siyasi sorumlusu kim? Bilenen kuraldır, siyasi sorumlu ülkeyi yönetendir. Sayın bakan görevinden ayrılmıyorsa, azledilmesi gerektiğini de ifade ettim."
"TOPLUM DERİN BİR TRAVMAYI YAŞIYOR, ADALET BAKANI SADECE GÜLÜMSÜYOR"
Adalet Bakanı'nı eleştiren Kılıçdaroğlu; "Adalet Bakanı, görüntü tam bir ibretlik. Toplum derin bir travmayı yaşıyor, Adalet Bakanı sadece gülümsüyor. Bu bakan o koltukta oturamaz. Eğer bu ülkenin insanlarına saygı gösteriyorsa iki bakanın da görevlerinden ayrılması gerekiyor. Bu tabluyu Davutoğlu'na ilettim, Davutoğlu olayı müfettişlere havale ettiğini, gelen rapora göre tavır takınacağını ifade etti. Ama ben, rapor beklenmeden, raporun içeriği ne olursa olsun, iki bakan da ölen insanlara, ailelerine saygı gösteriyorlarsa, görevlerinden ayrılmalılar. Bu yapılmadığı takdirde, bu travma daha çok su kaldırır" diye kaydetti.
"CANLI BOMBA, BİR ORTA DOĞU GELENEĞİDİR"
Kılıçdaroğlu, görüşmede dış politikanın da gündeme geldiğini kaydederek; "Davutoğlu'na izlenen dış politikanın yanlışlığını da söyledim. Canlı bomba, bir Orta Doğu geleneğidir, izlenen dış politika terörü ülkemize getirmiştir. Bu beladan kurtulmamız lazım. Acıyı ve gözyaşını bu millet haketmiyor. Neden bizim insanımız Orta Doğu'da yaşanan bütün dramları kendi toprağında yaşasın? Hiçbir gerekçesi yok" şeklinde konuştu.
"KENDİSİ DE GEREKLİ UYARILARI YAPACAĞINI SÖYLEDİ"
Kemal Kılıçdaroğlu, Ak Partili vekiller Aydın Ünal ve Burhan Kuzu'nun attıkları tweet'lerinin de görüşmede gündeme geldiğini söyledi.Kılıçdaroğlu şöyle konuştu; "Aydın Ünal ve Burhan Kuzu'nun attığı tweet'leri de Davutoğlu'na sordum. Kuzu'nun tweet'i milli iradeye saygısızlıktır. Bir başka AKP'li vekilin vampire benzetmesi, sanki biz kandan besleniyoruz. Doğru olmadığını ifade ettim. Sayın Başbakan'da bazı CHP'li vekillerin attığı tweet'leri bana gösterdi. Ben gerekli uyarıları yaptığımı ifade ettim. Kendisi de gerekli uyarıları yapacağını söyledi."
"MURAT SANCAK'A YAPILAN SALDIRININ FAİLLERİ YAKALANMIŞ"
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Murat Sancak'a yapılan saldırıyı gündeme getirdiğini ve Davutoğlu'nun silahlı saldırı olayının faillerinin yakalandığını söylediğini kaydetti. Kılıçdaroğlu; "Sayın Murat Sancak'a yapılan saldırı da gündeme getirdim. Failler kim hala belli değildir. Bunun mutlaka aydınlatılması gerektiğini söyledim. Faillerin yakalandığını söyledi sayın Başbakan. İnşallah yakalanmışlardır, bizler de kim olduklarını merak ediyoruz. Aynı şekilde Digiturk'ten 7 TV kanalının kaldırılması da tarafımdan dile getirildi. Bunun özel bir kanal olduğunu söyledi. Adalet Bakan'nın buna derhal müdahale etmesi gerektiğini ifade ettim. Özel kanal olabilir ama hepsi RTÜK'e tabi" dedi.
"HİÇBİR CUMHURİYET SAVCISINDAN TIK YOK"
Sedat Peker'in Rize'de yaptığı mitingin de görüşmede gündeme geldiğini söyleyen Kılıçdaroğlu; "Bir mafya babasının Rize'de yaptığı miting. Hukuk devletideyiz, demokrasiyi, özgürlükleri savunuyoruz. Bir mafya babası çıkmış, miting yapıyor. Ve "oluk oluk kan akacak" diyor. Hiçbir Cumhuriyet Savcısından tık yok. Şunu da söyledim, acaba Cumhuriyet Savcıları onun emrinde mi? Hangi gerekçeyle bu kişi kalkıp miting düzenleniyor"dedi.
"DAVUTOĞLU'NA, SAYIN SELAHATTİN DEMİRTAŞ'IN DEVRE DIŞI BIRAKILMASINI DOĞRU BULMADIĞIMI DA İFADE ETTİM"
"Davutoğlu'na, sayın Selahattin Demirtaş'ın devre dışı bırakılmasını doğru bulmadığımı da ifade ettim" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu; "Hukuk sistemine göre kurulan bir siyasal partinin genel başkanı. Hem ayrımcılık yapmayacağız diyoruz, bölücülük yapmayacağız diyoruz, siyasi partiler arasında ayrımcılık yapıyoruz. Tam tersine, Başbakanlık koltuğunda oturan kişinin herkese aynı mesafe olması gerektiğini ifade ettim."
"BÜTÜN BU OLAYLARA RAĞMEN, KİMSE UMUDUNU YİTİRMESİN"
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti; "Şu endişemi de Davutoğlu'na aktarmaktan kendimi alamadım. Siyaset sistemi çözüm üretemez noktaya geliyor. Böyle bir algı oluşmaya başladı toplumda. Bu çok tehlikeli bir algı. Bir sorun varsa çözecek siyaset kurumu. Bu konuda da kendisinin dikkatini çektim. Bütün bu olaylara rağmen, kimse umudunu yitirmesin. CHP olduğu sürece, bizim kararlı tavrımız olduğu sürece kimse ülkenin geleceğinden endişe duymasın. Her olayın üzerine kavga etmeden, gerginlik yaratmadan gidiyoruz. Hastanede yaralılarımız var, bazı cenazeler henüz kaldırılmadı. Şu konuda çok üzüntülüyüm, o çocuklar bizim çocuklarımız. Bu ülkenin geleceği, umudu. Biz onları teröre kurban verdik. Neden? İstihbarat zaafı var da ondan. Ülke böyle bir yönetimi haketmiyor. Daha olayları kavrayan, sorunlara daha sağlıklı bakan bir yönetime Türkiye'nin ihtiyacı var. Önümüzde de zaten 1 Kasım seçimleri var. Dertlerimizi, sorunlarımızı biliyoruz. Karamsarlığa yer yok. CHP olarak bir üstümüze düşenin tamamını yapıyoruz."
"İKİ ERKEK CANLI BOMBA"
CHP lideri, Başbakan Davutoğlu'nun kendisine 2 erkek canlı bomba olduğu yönünde bilgi verdiğini de dile getirdi. Herhangi bir örgüt ismi geçmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu; "Ankara'daki patlamayla ilgili bilgi verildi. Bazı ayrıntılar var ama kamuoyuyla paylaşmak doğru olmaz. İki canlı bomba, ikisinin de erkek olduğu söyleniyor. Arkasındaki örgüte ilişkin bir isim verilmedi. Görüşmede Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı bazı konularda bilgi verdi. MİT Müsteşarı toplantıya gelmedi" dedi.
Kılıçdaroğlı ayrıca, CHP Malatya Gençlik Kolları üyeleri için düzenlenecek törene de katılacağını söyledi.