ANKARA (İHA) - 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Başkent Ankara'da da coşkulu geçti. 19 Mayıs Stadyumu'nda yapılan törenlere, havanın güzel olmasını da fırsat bilen vatandaşların ilgisi yoğun oldu.
Stadyum'da saat 10.00'da başlayan kutlama törenlerine devlet erkanından yüksek katılım gerçekleşti. Törene Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve eşi Semra Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, Yargıtay Başkanı Erarslan Özkaya, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Mehmet Ali Şahin ve Abdüllatif Şener, bazı Bakanlar, Kuvvet Komutanları, Türkiye'de görevli bulunan yabancı misyon şefleri ve askeri ataşeler katıldı.
Törenin açılış konuşmasını yapan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bugünün Türk milleti için çok önemli bir dönüm noktası olduğunu belirterek, herkesin 'her şey bitti, yolun sonu göründü' dediği bir noktada, 19 Mayıs 1919'un yeni bir başlangıcın, yeniden dirilişin adı olduğunu kaydetti. Çelik, bir ülkede şartlar ne olursa olsun o ülke insanında ümit varsa, azim ve kararlılık varsa başarılamayacak şey, üstesinden gelinemeyecek zorluk olmayacağını vurguladı. Çelik, İstiklal Savaşı'nın kazanılmasındaki en büyük faktörün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğindeki bir halkın ortaya koyduğu kararlılık ve insanüstü çaba olduğunu ifada etti.
"Bülbül, yavruları esir olmasın diye altın kafesi yuva yapmayı reddeder" diyen Çelik, "Biz, millet olarak hürriyetimize çok düşkünüz. Bülbüle teklif edilen altın kafes gibi bize de güçlü bir devletin egemenliği altına girmek anlamına gelen manda yönetimini teklif ediyorlardı. Ancak bu asil halk; bağımsızlığı, hürriyeti zillet altındaki rahata tercin etti. 19 Mayıs'ta yapılan başlangıç, ruh asaletini bedenin rahatına tercih etmenin ilk ve saygın adımıdır" dedi.
Çin filozofu Konfiçyus'un 'Maharet hiç düşmemek değil, her düşüşten sonra kalkıp devam edebilmektir' sözünü hatırlatan Çelik, her kişinin hayatında olduğu gibi milletlerin hayatının da inişler ve çıkışların olabileceğine değindi. Çelik, 19 Mayıs'ın Türk milletinin en zor ve kötü şartlarda bile kendi içinden bir lider çıkararak ayağa kalkabilme ve tarih sahnesindeki onurlu varolma iradesini hafızalara altın harflerle yazabilme özelliğinin tescil edildiği gün olduğunu söyledi. Bakan Çelik konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Milli günlerimizi; coşku, sevinç ve gururla kutladığımız gibi, geçmişten ders almak, bugünü geçmişin tecrübeleri ışığında kurmak ve geleceğe ona göre emin adımlarla yürüyebilmek için birer vesile yapmak durumundayız. Sevgili öğretmenler, Atatürk'ün sizlere cumhuriyetin bekası için fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür olarak yetiştirmemizi istediği gençlerimiz sizin ellerinizdedir. Onlara kendi ülkesini her yönüyle tanıyan, bilen, seven; kendi kültür ve moral değerlerini özümsemiş milli ve manevi değerlere bağlı ancak evrensel kültürlere aşina, dünyayı bilen ve dünya insanı ile rekabet edebilen, çağdaş birer birey olarak yetiştirmek, sizin fedakarca gayretlerinizle mümkün olacaktır. Bu fedakarlığı Türk gençliğinden esirgemeyeceğinize olan inancım tamdır."
Bakan Çelik, konuşmasında gençlere de seslenerek, bugünün aynı zamanda spor bayramı olduğunu hatırlattı. Çelik, cumhuriyetin beyni ve bedeniyle sağlıklı nesillerin omuzlarında gösterilen hedeflere ulaşabileceğine dikkat çekerek, sporsever bir gençlikle sadece sporun çığırtkanlığını ve günlük dedikodusunu yapan bir neslin çok farklı olduğunun altını çizdi.
Sporu, centilmenliğe dayalı hoş bir rekabetten çok bir husumet ve düşmanlık aracı yapan anlayışa gençlerin prim vermemesi gerektiğini kaydeden Bakan Çelik, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2004-2005 öğretim yılında spor ağırlıklı liseler açmayı kararlaştırdığını açıkladı. Çok küçük yaşlardan itibaren çeşitli dallarda Türkiye'yi uluslararası müsabakalarda dereceler kazandıracak, Ay-Yıldızlı bayrağı göndere çektirecek okullu sporcular için ilgili Devlet Bakanlığı ile işbirliği yapıldığını belirten Çelik, bu işbirliğinin kısa sürede meyvelerini vereceğini bildirdi.
Törende, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in konuşmasının ardından, Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi okundu. Ardından her sene geleneksel olarak okunan "Gençliğin Ata'ya Cevabını" da Yenimahalle İmam Hatip Lisesi öğrencisi Mustafa Keleş okudu. Protokol tribününden alkış alan cevabın ardından, Samsun'dan gelen Türk Bayrağı ve Atatürk'ün doğduğu Selanik'teki evin bahçesinden alınan toprak, atletler tarafından Cumhurbaşkanı Sezer'e verildi. Bayrağı ve toprağı öperek başına koyan Sezer, bunları tribüne takdim etti.
Türk Hava Kurumu Türk Kuşu Paraşüt Timi tarafından yapılan atlayış gösterisinden sonra Türk Silahlı Kuvvetleri Bando ve Mızıka Astsubay Okulu Bando Takımının marşları eşliğinde geçit töreni yapıldı. Ankara'daki ilk ve orta dereceli okullarda okuyan öğrenciler, Kara Harp Okulu ve Polis Koleji öğrencileri, Seğmenler, Milli Eğitim Bakanlığı İzci Kulübü'nün yer aldığı geçit töreninin tamamlanmasının ardından kutlamalar, müzik eşliğinde yapılan hareketli gösterilerle sona erdi.