ANKARA (İHA) - Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) Ankara milletvekili aday adayları dün gece düzenlenen bir yemekle teşkilata tanıtıldı. Yemekte bir konuşma yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdüllatif Şener, "Daha güzel bir Türkiye için Türkiye sevdasına sahibiz" dedi.
Konya karayolu üzerinde bulunan Baklavacı Hacı Baba Restaurant'ta bir araya gelen AK Parti Ankara milletvekili aday adayları, teşkilata tanıtıldı. Restoranda düzenlenen yemeğe türbanlı ve türbansız birçok bayan katılırken, tekerlekli sandalyeli ve gözleri görmeyen bir aday adayı da dikkatlerden kaçmadı.
Adaylar oturdukları masalara kısa bilgilerin yer aldığı fotoğraflı tanıtım kartlarını koyarken, bütün salonun AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın resimleriyle süslenmesi dikkat çekti. Yemekte aday adaylarına kısa bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini ve bu son 3 yıllık zor süreçte halkın en önemli sorununun işsizlik olduğunu belirterek, "Böyle olumsuz koşullarda güzel günlere yürüyebilmenin ilk koşulu, AK Parti saflarında TBMM'ye girecek olan milletvekili arkadaşlarımızın bilgili, becerikli ve bu millete hizmet etmeyi görev bilen insanlardan oluşması lazımdır" dedi.
AK Parti'ye katılan herkesin "Daha güzel bir Türkiye için Türkiye Sevdası" sloganı altında coşkuyla saflara katıldığını vurgulayan Şener; aday adaylarına hitaben, "Kiminiz kuruluş aşamasında yer aldınız, kiminiz Edirne'den Hakkari'ye AK Parti teşkilatlarında görev almak suretiyle bu davaya katıldınız. AK Parti'ye aday olmakla geleceğin güzel Türkiyesini birlikte dokuma idaresini ortaya attınız" dedi.
Parti programlarında "İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın" sloganının yer aldığına dikkat çeken Şener, şöyle konuştu:
"İnsanı herşeyin üzerinde gören bir partiyiz. Herşeyden daha çok kendi insanımıza değer veriyor, saygı duyuyor ve mutlu olmasını, güçlü olmasını istiyoruz. Bireysel olarak yaşamak istemedik. Bireysel ihtiyaçları kadar yaşayan insanlar, günlük ihtiyaçlarıyla örülü kalıplarıyla yaşayan insanlar olmaya talip olmadık. Bireysel ihtiyaçları ile ilgili olarak hayatı algılayanlar ve yaşayanlar, bir şairin dediği gibi, 'Tabutu kadar insan olandır'. Biz tabutumuz kadar insan olmaya talip olmadık. Biz ülkeyi ve dünyayı değiştirmeye talip olduk."