HABER

Ankara'dan AP'nin skandal Türkiye kararına sert yanıt

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Avrupa Parlamentosu, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile yürüttüğü üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını öngören raporu düzenlenen oylama ile kabul etti. Hollandalı parlamenter Kati Piri tarafından hazırlanan raporun 477 evet oyu aldığı belirtildi. Karara Türkiye'den çok sert tepki gelirken, Bakan Ömer Çelik, İşbirliğinden uzak bir sabotaj raporu. Bu nedenle AP raporunu, son iki senedir olduğu gibi geçersiz yok hükmünde kabul ediyoruz" dedi. Dışişleri Bakanlığı da karara sert tepki gösterdi.

Çelik'in açıklamalarından satır başları:

"Maalesef bu rapor, objektif olmayan bir takım ifadeler içeriyor. Bu rapor esas olarak AB Komisyonu'nun yayınladığı raporun AP tarafından değerlendirilmesidir. Bir bağlayıcılığı yoktur, siyasi niteliktedir. Burada objektif ve dengeli olmasını gözetiriz. Eleştirilerden faydalanmanın yollarına bakarız. Ancak bu rapor bu objektiflikten uzak. Özellikle 1915 olaylarının 100. yılıyla ilgili tek taraflı yaklaşım gündeme getirilmiştir. Raporda 15 Nisan 2015 kararına yapılan atıf sadece tarihi çarpıtıyor.

Raporu yok hükmünde kabul ediyoruz. Rapor bize ulaştığında aynen geri gönderilecektir. Maalesef bu raporlar artık değerlendirme kriteri olmaktan çıkmıştır. Gerçekler saptırılmaktadır, önyargılarla ifade edilmektedir.

Bu raporda AP tarafından, anayasa değişikliği maddelerinin uygulanması durumunda katılım müzakerelerinin askıya alınması belirtilmişti. 16 Nisan referandumu oldukça şeffaf ve yüksek katılımlı bir seçim sonucu halkın tercihini ortaya koymuştur. Türkiye'den talep edilen şey, halkın iradesine duyarsız kalınmasıdır. Referandumun neticesi tabiki uygulanacaktır. AP'nin böyle bir çağrı yapmaya hakkı yoktur. Bu antidemokratik bir yaklaşımdır. Türkiye'de bir de bu uygulama görülmeden, bu şekilde tavır alınmasının yanlış olduğunu daha önce de söylemiştik. AP'nin uygulanmasın deme hakkı yoktur. AP'yi referandum sonucuna saygılı olmaya çağırıyoruz.

Gümrük birliğinin güncellenmesi konusu iki tarafın da istediği bir durumdur. Şimdiye kadar başarıyla yürüyen bu konuyu bir takım siyasi tartışmaların konusu yapmaları da yanlıştır. Ancak biz bu çağrıları bir yerden tanıyoruz. Bu çağrılar önce Avrupa'da aşırı sağ ve İslam düşmanı kesimler tarafından dillendiriliyor. Sonrasında anaakım medya ve partilerde de görüyoruz.

PKK'ya karşı çağrı yapan AP'ye tavsiyemiz, önce kendi koridorlarında PKK propagandası yapılmasını, PKK sergilerini engellemesidir. FETÖ ile mücadelemiz son derece meşrudur. Türkiye her devletin başvurabileceği gibi, OHAL uygulamasın başvurmuştur. Bütün tedbirler hukuk içerisindedir. Bu ülke ağır bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalmıştır. Tarihin en büyük hukuk mücadelelerinden birini veriyoruz. Herhangi bir şekilde FETÖ'nün bu darbe girişiminin arkasında olduğunun sorgulanmasını kötü niyet olarak kabul ederiz. Bütün kanıtlar ortadadır. Nitekim örgütün üst düzey yöneticilerinin ifadeleri söz konusudur. AP'nin bir özelliği demokratik dayanışma kurumu olmasıdır. AP, insan hakları ve demokrasi okulu olmakla övünür ancak darbe girişimi karşısında Türkiye ile yeterli dayanışma gösterememiştir. Bu kararda imzası olan AP üyelerinin darbe girişiminden sonra buraya gelip meslektaşlarıyla dayanışma içerisinde olması gerekirdi. Türkiye ile AB arasında güven ve diyalog eksikliği vardır.

Bu ayın 25'inde Dışişleri Bakanımızla Brüksel'de olacağız. AB kurumları ile diyaloğu güçlendiren bir anlayış içerisinde olacağız. Vize serbestisi, göç, terörle mücadele ve gümrük birliği gibi konularda diyaloğu arttıracağız. Türkiye-AB ilişkisinin esası katılım müzakereleridir. Duvarları yıkmak ve köprüler kurmak bugün en önemli meseledir. Vizyon sahibi olmak bunu yapabilmektir. Türkiye-AB ilişkilerinde sağlıklı bir diyalog oluşturulmalıdır. Karar bizde kesinlikle moral bozukluğu yaratmayacak."

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI DA TEPKİ GÖSTERDİ

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Müftüoğlu, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile müzakereleri dondurma çağrısı yapan kararı kabul etmesine tepki göstererek “Asılsız iddialara ve iftiralara dayanan bu karar söz konusu kurumun itibarını ayaklar altına almaktadır. Bu karar tarafımızdan yok hükmünde sayılmaktadır” dedi. Müftüoğlu, Avrupa Parlamentosunca AB Komisyonu’nun 2016 Türkiye Raporu’na dayanarak hazırlanan ve bugün AP Genel Kurulunda kabul edilen Türkiye kararı hakkında bir soruya cevaben açıklama yaptı.

AP kararının 'taraflı ve objektiflikten uzak şekilde belirli çevrelere hizmet etmek üzere' hazırlandığını ve bu kararın Türkiye-AB ilişkilerine olumlu bir katkısı olmayacağını ifade eden Müftüoğlu, şöyle devam etti:

“Bu kararın, kısa bir süre içerisinde üç AB Komiseri’nin ülkemizi ziyaret ettiği ve her iki tarafın da ilişkileri geliştirmek için çaba sarfettiği bir döneme denk gelmesi ayrıca talihsiz bir gelişmedir. Türkiye-AB ilişkilerinin temeli ve ülkemizin stratejik önceliği tam üyelik olup bu hususta en önemli araç katılım müzakereleridir. AP’nin müzakerelerin ve fonların askıya alınmasına dair benimsediği dil teşvik edici ve yapıcı olmaktan uzaktır. Kararda insan hakları alanında ülkemize haksız eleştiriler yöneltilirken bu konuların istişare edilmesinin doğru yolu olan Yargı ve Temel Haklarla ilgili 23. ve Adalet, Özgürlük ve Güvenlik başlıklı 24. fasılların müzakereye açılması yönteminin siyasi nedenlerle engellenmiş olmasına değinilmemesi açık bir çelişkidir. Benzer şekilde, ülkemizin zor bir dönemden geçmekte olduğu hususu zayıf ifadelerle de olsa teslim edilirken, müzakere eden aday ülke olan ve önemli bir ortak olarak görülen Türkiye’den hak ettiği desteğin esirgenmesi, çelişkili yaklaşımın ve vizyon eksikliğinin bir diğer göstergesidir. Asılsız iddialara ve iftiralara dayanan bu karar söz konusu kurumun itibarını ayaklar altına almaktadır. Bu karar tarafımızdan yok hükmünde sayılmaktadır.”

Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasını öneren rapor 477 'evet' oyuyla Avrupa Parlamentosu'nda (AP) kabul edildi. AP Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Kati Piri tarafından kaleme alınan karar tasarısı şeklindeki raporun kabul edilmesiyle, üyelik müzakerelerinin başladığı 2005 yılından bu yana ilk defa bir Avrupa Birliği (AB) kurumu, bu müzakerelerin resmen askıya alınması çağrısında bulunmuş oldu.

AP, Kasım 2016'da aldığı bir diğer kararda da üyelik müzakerelerinin 'dondurulması' çağrısında bulunmuştu. Kararın bağlayıcılığı bulunmuyor. Ancak Avrupa Parlamentosu tarihinde ilk kez bir ülke ile genişleme müzakerelerini dondurma çağrısı yapmış oldu.

En Çok Aranan Haberler