YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Anketten Çıkan Sonuç: Siyasal Karar Verici Olmayı Arzuluyoruz, Katılmıyoruz

Uludağ Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr....

Anketten Çıkan Sonuç: Siyasal Karar Verici Olmayı Arzuluyoruz, Katılmıyoruz

Uludağ Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bekir Parlak ve ekibince yapılan araştırma, Türkiye’de vatandaşların siyasal karar ve yönetime katılımın gerekliliğine inandığını ortaya koydu. Ancak aynı vatandaşlar, siyasi mekanizmanın içinde bulunmaya ise sıcak bakmıyor.

Prof. Dr. Bekir Parlak ve ekibi, 2011 yılında 30 il ve bazı ilçelerinde, Türkiye’de siyasete bakışı ortaya çıkarmak amacıyla bir anket çalışması yaptı. 1 öğretim üyesi, 2 araştırma görevlisi ile bu alanda eğitim alan 30 lisans ve yüksek lisans öğrencisi tarafından yürütülen çalışma, politik bakış açısından önem arz ediyor. Yüze soru-cevap tekniği kullanılan anket, 2 bin 200 kişiye uygulandı.

Araştırma sonuçlarına göre; Türkiye’de insanlar siyasal yönetime iştiraki gerekli görüyor, ancak katılmıyor. Deneklerden yalnızca yüzde 10’u siyasetin gereksizliğine inanıyor. Siyasete katılım kurumsal yollardan çok, geçici yollar ve kayırmacılık ilişkilerine dayanıyor. Aynı şekilde sivil toplum çalışmalarına ilgi de düşük. Katılımcı her 3 kişiden ikisi, herhangi bir sivil toplum hareketine katılmıyor. TBMM ve belediye meclis toplantılarına iştirak ve kararları etkileme girişimleri zayıf.

BELEDİYELER ŞEFFAF OLSUN

Anket sorularını cevaplandıranların yüzde 82’si; belediyelerin bütçe, ödenek, mali rapor ve maaşlar konusunda şeffaf olduğunu belirterek, bunu düzenli açıklamalarını istiyor. Yerel düzeyde katılımı etkinleştirecek yol ve yöntemlerin belediyeler ve yerel yönetimlerce kullanılmadığına inanan vatandaşların yüzde 93’ü, belediyelerin bu konuda yetersiz ve duyarsız olduğuna inanıyor.

"DEMOKRASİ YOLUNDA ALMAMIZ GEREKEN ÇOK YOL VAR"

Prof. Dr. Bekir Parlak, demokrasinin kurum ve kurallarıyla yerleşip etkin bir şekilde işlemesi için katılım mekanizmasının elzem olduğuna dikkat çekerken, Türkiye’de alınması gereken çok mesafe olduğunu ifade etti. Prof. Parlak, çalışmayı yapma amaçlarını şöyle açıkladı: “Başta yerel düzeyde olmak üzere, siyasete ve yönetime katılımın Türkiye koşullarında hangi düzeyde ve hangi içerikte gerçekleştiğine yönelik ampirik ve gözlemsel bilgiler elde ederek, nesnel sonuçlara varmak.”

Çalışma sırasında iki alana yöneldiklerini kaydeden Parlak, “Bunlardan ilki, özellikle belediye örgütü ve belediye hizmetleri ile yerel yönetime vatandaş katılımının hangi yol, yöntem ve enstrümanlar kullanarak hangi aktörler eliyle veya aracılığıyla realize edildiğini saptamak. İkincisi ise yereldeki halkın yerel ve ulusal düzeyde siyasete katılımının temel öncüllerini belirlemek.” dedi.

Araştırmanın, Türkiye genelini baz aldığını anlatan Prof. Parlak, örneklem olarak ise ‘tabakalı tesadüfi örnekleme’ yöntemini kullandıklarını ifade etti. Parlak, araştırmada anahtar kelimelerin, “Siyasal Katılım, Yönetsel Katılım, Katılım Sorunsalı, Ulusal ve Yerel Düzey, Türkiye.” olarak belirlendiğini aktardı. Prof. Dr. Bekir Parlak, “Bu konuda politik ve akademik çevreler gibi vatandaşa da düşen görev ve sorumluluklar var. Siyasal bilincin gelişmesi ve siyaset ve yönetime katılımın ülkenin bu günü ve geleceği adına çok önemli.” diye ifade etti.

ARAŞTIRMADA ELDE EDİLEN SONUÇLAR

-Herhangi bir sivil toplum kuruluşuna üyeliğiniz var mı?

Evet: Yüzde 34. Hayır: Yüzde 65.

-Herhangi bir sorunun ya da şikayetinizi belediye yetkililerine ilettiniz mi?

Evet: Yüzde 37,2 Hayır: Yüzde 69,4

-Sorun ya da şikayetlerinizi iletmek için hangi yollara başvurdunuz?

Yüz yüze: Yüzde 25. Aracılar: 5,4. İnternet: Yüzde 6,4. Telefon: Yüzde 9,8. Dilekçe: Yüzde 12.

-Belediye meclis kararlarını hangi yollarla duydunuz?

Medya: 39,9. Çevre: 24,6. Belediye bildirisi: 8,2. Şahsen: 4,6.

Belediyenin gerçekleştiremediği hizmetlerden dolayı kendinizi sorumlu tutar mısınız?

Evet: Yüzde 37,5 Hayır: 62,3.

Karar alma süreçlerine katılımı deneklerin yüzde 34,6’sı kesinlikle gerekli görürken, 28,3’ü bazı kararlar için 'gerekli', 27’si 'gerekli görüyorum ancak katılmadım' cevabını verdi. Deneklerden yüzde 10’u ise gereksiz gördüğünü belirtti.

‘Kamu hizmetleri sunumunda öne çıkması gereken aktörler sizce hangisi olmalıdır?’ sorusuna da ankete katılanların yüzde 23,6’sı merkezi, yüzde 51,9’u yerel yönetimler, yüzde 17,8’i de sivil toplum örgütleri ve 6,8’i de özel sektör cevabını verdi.

“Belediye yetkilileri bütçe, rapor ve maaşlarını halka düzenli ve açık bir şekilde duyurmalı mıdırlar?” sorusuna vatandaşın yüzde 17,6’sı ‘hayır’, yüzde 82,4’ü de ‘evet’ dedi. “Belediyenin sorun çözümü için uygulayabileceği katılım yöntemleri”ne de denekler; yüzde 18,4 ile evet derken, yüzde 91,6 ile de hayır cevabını verdi.

“Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olması durumunda yaşam standartları ve kamusal hizmet sunumunda kalitenin artacağına inanıyor musunuz?” sorusuna da denekler yüzde 58,7 ile evet derken, yüzde 41,3 ile hayır cevabını verdi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler