Kaygı belirli bir seviyede tutulduğunda aslında beyni uyaran ve uyandıran en güzel tetikleyicidir. Karar verme süresini kısaltır ve beynin strese karşı tepki vermesine yardımcı olur. Peki gün içinde yaptığınız ve anksiyete seviyesini yükselten alışkanlıklar nelerdir? Sizler için derledik...
‘Kendi tırnağın varsa kaşınırsın’ modundaysanız ve bir işin olması için kendinizi adeta heba ediyorsanız anksiyete krizlerine zemin hazırlıyor olabilirsiniz. Çünkü hayatınızdaki her şeyi kontrol edemezsiniz ne yazık ki bu hiçbir zaman mümkün değildir. Hayatın olağan akışı içinde sizin boyunuzu aşan birçok olay olabilir. Bu nedenle birilerine güvenmeyi ve işleri onlara bırakmayı denemelisiniz. Etrafınızdaki insanlardan yardım alma konusunda çekinceleriniz varsa bu ruh halinden sıyrılmayı deneyin. O zaman işlerin ne kadar kolaylaştığına siz bile şaşıracaksınız.
‘Elalem ne der?’ toplumu olduğumuzu biliyoruz. Ne yaparsanız yapın herkesi memnun edemeyeceğinizi unutmayın. Yaptığınız bir hareket birilerini memnun ederken birilerini de mutlaka mutsuz edecektir. Herkesi mutlu etmeye uğraşmak yorucu ve bunaltıcı bir eylemdir. Bu durum devam ettiği sürece kendinizi labirente sıkışmış fare gibi hissedeceksiniz.
Günde 7-8 saat uzmanlar tarafından tavsiye edilir. Çünkü yeterli miktarda uyumadığınızda gün boyunca kendinizi yorgun ve bitkin hissedersiniz. Hatta dışarıdan gelebilecek tehditlere karşı daha açık hale gelirsiniz. Bu da anksiyete seviyenizin artmasına neden olur. Uyku rutini oluşturup önerilen saatlerde uyumak çok önemlidir. Kendinizi uyku planı oluşturun ve uyumadan önce tüm elektrikli aletleri odanızdan uzaklaştırın.
Her gün aynı şeyleri yapmak aslında düzenli bir hayatın göstergesidir. Ancak fiziksel aktivetelerin az olması duygusal sorunların gün yüzüne çıkmasına neden olabilir. Hafif tempoda başlayarak zaman içerisinde egzersiz seviyenizi arttırmak ruh halinizi dinginler. Egzersiz mutluluk hormonunun salgılanmasını sağlar. Böylece hem fiziksel hem de ruhsal olarak kendinizi daha huzurlu hissedersiniz.
Hayata karşı plansız davranmak ‘carpe diem’ algısının vücut bulmuş halidir. Ancak organizasyon eksikliği strese ve anksiyeteye neden olur. Ertesi gün yapacağınız işleri bir gün önceden planlamak zaman kazandırabilir ve panik havanızın dağılmasına yardımcı olur. Yapmanız gereken şeyleri basit bir şekilde düzenleyin. Ancak işlerin yolunda gitmemesi durumlarına kendinizi hazırlayın. Planın dışına çıktığınızda kendinize çok yüklenmemeye çalışın.
Sabah rutinlerinin olmazsa olmazı kafeindir. Kahve içmenin vücuda faydaları olduğu bilinen bir gerçektir. Ancak her şeyin fazlasının zararlı olduğunun altı çizilmelidir. Günde 6 bardak kahve içmek kafein bağımlılığı tetikleyebilir. Kafeinsizlik de anksiyete krizlerine zemin hazırlayabilir.
‘Alkol bütün kötülüklerin anasıdır, şişede durduğu gibi durmaz’ diye boşuna dememişler. Alkol tüketmek stresi ve anksiyeteyi arttırır. İnsanlar özellikle kendilerini kötü hissettiklerinde alkole sığınırlar. Ancak ruhsal sorunlar yaşandığında alkol tüketilmesi kaygı düzeyini olumsuz yönde etkiler.
Güne zinde ve daha sağlıklı başlamak için kahvaltı ilk tercihtir. Ne demiş Cemal Süreya, “Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı” Düşük enerjiyle güne başlamak, depresyona ve anksiyeteye neden olabilir. Hatta aşırı stres hissinin nedeni de kahvaltı etmeden güne başlamanız olabilir.