LEFKOŞA (İHA) - BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı Kieran Prendergast, Kıbrıslı Türklerin referandumda sergilediği tavrı överek, Başbakan Mehmet Ali Talat'ın halkının referanduma gidişinde güçlü bir liderlik gösterdiğini kaydetti.
Türkiye'yi de tavrından dolayı öven Prendergast, Genel Sekreter'in Kıbrıslı Türklerin AB üyeliğinin sağlayacaklarından faydalanamayacak olmasına üzüldüğünü vurgulayarak, Rum tarafı ve Rum liderliğine yönelik eleştirilerde bulundu.
Prendergast, "Genel Sekreter, Kıbrıslı Türkleri kararlarından dolayı alkışlıyor. Kıbrıslı Türklerin bu karara ulaşırken Mehmet Ali Talat'ın 'güçlü liderliği tarafından' ve Türkiye'nin açık desteğiyle cesaretlendirildiklerine şüphe yok. Genel Sekreter, Kıbrıslı Türklerin 1 Mayıs'tan itibaren AB üyeliğinin sağlayacaklarından eşit şekilde faydalanamayacak olmasına üzülüyor ve bu insanların kendi ellerinde olmadan düştükleri bu kötü durumdan çıkabilmelerinin bir yolunun bulunmasını diliyor. Genel Sekreter AB'nin bu yönde atacağı adımları selamlıyor" dedi.
Prendergast, dün BM Güvenlik Konseyi'ne Kıbrıs konusunda referandum da dahil son gelişmelerle ilgili bilgi verdi. BM Basın Sözcülüğü, dün gerçekleşen konuşmayı bugün basına dağıttı.
Prendergast, konseyde yaptığı konuşmada, 24 Nisan'da gerçekleştirilen referandumun Rum tarafında çıkan sonucundan dolayı büyük bir hayal kırıklığı duyduklarını, şimdi "tozların oturmasını beklemek" için zamana ihtiyaç bulunduğunu kaydetti.
Referandumun sonuçlarıyla ilgili bilgi veren ve Türklerin onayına rağmen kuruluş anlaşmasının hayata geçirilemeyeceğini çünkü her iki tarafın da onayına ihtiyaç bulunduğunu anlatan Prendergast, Genel Sekreter'in referandumlardan çıkan sonuca saygı duyduğunu ancak Kıbrıs sorununu çözmek konusunda tarihi bir fırsat kaçırıldığı için üzgün olduğunu ifade ederek, "Genel Sekreter planın adil, kalıcı, özenle dengelenmiş bir uzlaşma sunduğuna inanıyor" diye konuştu.
Konuşmasında Bürgenstock'a kadar olan süreci anlatan Prendergast, Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'un 7 Nisan'da yaptığı konuşmada Rum halkına "hayır" demeleri çağrısında bulunduğunu anlatarak, "Onun plana hayır demesi, Kıbrıslı Türk lider Rauf Denktaş'a katılması anlamına geliyordu" şeklinde konuştu. Prendergast, iki liderin de planın halklarının güvenlik ve emniyetini tehdit ettiği gerekçesiyle reddettiklerini anlattı.
Başbakan Mehmet Ali Talat ve Rum tarafında da eski başkanlar Glafkos Klerides ve Yorgo Vasiliu'nun plana destek verdiklerini anlatan Prendergast, bugüne kadar "geleneksel olarak çözüm yanlısı" diye bilinen AKEL'in ise referandumun ertelenmesini istediğini anlattı. Prendergast, AKEL'in sonraki süreçte "yumuşak bir hayır" çağrısında bulunduğunu kaydetti.
Planın son şeklinin tarafların istemleri gözönünde bulundurularak, dengesi bozulmadan önemli ölçüde geliştirildiğini belirten Prendergast, Rum tarafındaki referandumdan "Papadopulos'un" cesaretlendirmesiyle çıkan sonucun ciddi sorular ortaya çıkardığını, Genel Sekreter'in bu sonuca rağmen Rumların, kararlarını derin bir şekilde gözden geçirdikten sonra potensiyel sonuçlarıyla ilgili farklı bir görüşe varacaklarını umduğunu söyledi.
Prendergast, "Genel Sekreter Kıbrıslı Türkleri kararlarından dolayı alkışlıyor. Kıbrıslı Türklerin bu karara ulaşırken Mehmet Ali Talat'ın 'güçlü liderliği tarafından' ve Türkiye'nin açık desteğiyle cesaretlendirildiklerine şüphe yok. Genel Sekreter Kıbrıslı Türklerin 1 Mayıs'dan itibaren AB üyeliğinin sağlayacaklarından eşit şekilde faydalanamayacak olmasına üzülüyor ve bu insanların kendi ellerinde olmadan düştükleri bu kötü durumdan çıkabilmelerinin bir yolunun bulunmasını diliyor. Genel Sekreter AB'nin bu yönde atacağı adımları selamlıyor" dedi.
Prendergast, Genel Sekreter'in de gelinen noktayla ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi'ne ayrıntılı bir rapor sunacağını belirtti.