LEFKOŞA (İHA) - BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro de Soto, referandumlar öncesinde Annan Planı'nın büyük oranda çarpıtıldığını söyledi.
Kıbrıs Rum Kesimi'nde yayınlanan gazetelere demeç veren De Soto, "Kıbrıs halkının görüşünü belirtmeye hakkı olduğu açıktır. Kıbrıs halkı, olayların dengeli bir sunumunun yapılması hakkına da sahip. Bunun gerçekleştiğinden emin değilim" dedi. De Soto, Annan Planı muhaliflerinin referandumda "hayır" elde etmek için planı kötü gösterdiklerini söyledi.
Rum lider Papadopulos'un daha "kabulcü" olmasını bekleyip beklemediği yönündeki bir soruya karşılık De Soto, "Ününü çok iyi biliyorum ve bunu kendisi de (Papadopulos) biliyor. Israrcı müzakereci ününe kesinlikle sadık kaldı ve gerçek şudur ki onun ısrarları sayesinde plan daha fonksiyonel ve ayrıntılı oldu" diye konuştu.
De Soto, Papadopulos'un "bütün bunları garanti etmesine rağmen bunlara önem vermeyerek sadece dezavantaj olarak gördüğü şeylerin üzerinde durmasının BM'yi şaşırttığını" belirtti ve "Şaşırdığımız, hayal kırıklığına uğradığımız ve Çarşamba günü yaptığı halka seslenişinde söylediği hiçbir şeye katılmadığımız biliniyor" şeklinde konuştu.
BM tarafından yeni bir girişimde bulunulması ihtimali konusunda ise De Soto, şu anda bu tür bir girişime ilişkin düşüncelerinin olmadığını belirtti. De Soto, "Müzakerelerin yeniden başlamasını önermeyeceğiz. Plan ortadadır ve Kıbrıslı Rumlar ne yapmaları gerektiğini biliyor. Top onların sahasındadır" ifadelerini kullandı.
De Soto, Güvenlik Konseyi'ne sunulacak raporun "olayların bir aktarması olacağını ancak olup bitenlerin incelemesi girişiminde bulunacaklarını" belirterek, şunları söyledi:
"Güvenlik Konseyi'nin onca bildirisinin ve Makarios ile Denktaş'ın 1977'deki anlaşmasından esinlenerek ortaya koyduğu modele karşılık gelen bir planın reddedilmesinin sebeplerini anlayalım. Yakalanamayan bu modeli istiyordunuz ama şimdi ona sahipken reddettiniz. Bu ne demektir? Ya bu modeli boşuna kovaladık ya da zaten model uygun değildi. Veya insanların arzusu değişmişti. Belki de insanlar federasyonun veya siyasi eşitliğin ne demek olduğunu anlamamışlardı"