Rum radyosunun verdiği habere göre Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Panos Beglidis, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbrıs müzakerelerinin 18 Şubat'ta Lefkoşa'da yeniden başlamasını açıklayacağı metin planının Kıbrıs Türk ve Rum taraflarına saat 15.30'da ulaşacağını, tarafların saat 18.00'e kadar evet veya hayır yanıtını vermeleri gerektiğini açıkladı.
Beglidis, Rum tarafınca sunulan 3 alternatif uzlaşma önerisi bulunduğunu, AB'nin müzakerelere müdahil olmasını Türk tarafının reddettiğini söyledi. Beglidis, takip edilen prosedürün uzun ve acı verici olduğu görüşünü de ortaya koydu.
BM kaynakları, Genel Sekreter Kofi Annan'ın ortak bildirgenin metnini sunduğunu ve taraflardan bu metni onaylamalarını istediğini bildirdi. Aynı kaynak, metnin ilham kaynağının Türkler olduğunu, Türk tarafının pekçok tutumunu içerdiğini açıkladı.
Metinde, müzakereler sırasında Kıbrıs Türk ve Rum tarafınca üzerinde anlaşılamayan noktalar olması halinde Türkiye ve Yunanistan'ın oynayacağı rol yer alıyor. Rum tarafı, konunun Yunan heyetince yönetilmesini istedi ve bu gerçekleşti. Yapılan çetin müzakerelerin ardından, iki tarafın anlaşmaya varamamaları halinde, Türkiye ve Yunanistan'ın BM himayesinde katkıda bulunmasına karar verildi.
Radyoya göre, Rum tarafının iki temel noktayı ortaya koyduğu belirtildi. Birinci konu, Genel Sekreter'in üst hakemlik rolüyle ilgilidir. Rum tarafı, Genel Sekreter'in sunacağı her türlü önerinin, Annan Planı çerçevesine uygun olmasını istedi. Bu tez, Genel Sekreter tarafından kabul görmüş gibi gözüküyor ve hazırlamakta olduğu uzlaşma metninde yer alması bekleniyor. Rum tarafının ortaya attığı ikinci konu ise, varılacak herhangi bir kararın Avrupa normlarına uygun olmasının sağlanması için AB'nin müdahil olmasıdır. Genel Sekreter'in bu konuyu uzlaşma metnine alıp almayacağı henüz belli olmadı.
Rum radyosu, BM'deki kaynaklara dayanarak ayrıca, gerek Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın gerek Başbakan Mehmet Ali Talat'ın ve gerekse Türk heyetinin böyle bir olasılığın görüşülmesini reddettiklerini, "AB'ye karşı hakarete varan şekilde konuşarak AB'yi Hristiyan kulübü olarak nitelediklerini" ve Güney Kıbrıs AB'ye girdiğinde kendilerinin de İslam Konferansı'na dahil olmak istediklerini söylediklerini iddia etti.
New York'ta bulunan Rum radyosu muhabirine göre, Genel Sekreter'in hazırladığı uzlaşma metninde müzakerelerin tamamlanması konusunda 3 aşama yer alıyor. Sözkonusu metinde, "18 Şubat'ta iki taraf arasında müzakerelere başlayacağız. Daha sonraki aşamada, üzerinde uzlaşma sağlanamayan konular, iki tarafın katılacağı anlaşmazlıkların çözümü mekanizmasına havale edilecek. Türkiye ve Yunanistan da bu aşamaya katılmaya çağrılacak. Türkiye ve Yunanistan'ın rolü, prosedüre yardımcı olacak. Üçüncü aşama ise ihtilaflı üst hakemlik konusunu içeriyor. Bu aşamada üst hakem Kofi Annan olacak. Genel Sekreter'in uzlaşma metnine AB'nin müdahiliyeti konusunu da ekleyip eklemeyeceği şu ana kadar belli olmadı.
New York'taki Rum muhabir, Genel Sekreter tarafından sunulan ilk planın Rauf Denktaş'ın tezlerinin çoğunu içerdiğini ancak yapılan uzun görüşmeler ve çetin pazarlıktan sonra Rum-Yunan tarafının temel tezlerinin kabul gördüğünü belirterek, Genel Sekreter'in referandumlarının yapılmasını da içeren takviminin ortak kabul gördüğünü bildirdi.
Rum tarafı, anlaşmazlıkların çözülmesi mekanizmasına AB'nin de katılmasını önermişti ve bu öneri Türk tarafınca kabul edilmedi. Bunun üzerine Rum tarafı, konuya teknik açıdan yardımcı olması amacıyla Avrupa Komisyonu'nun dahil olmasını önerdi. Ancak bu da kabul görmedi. RİK muhabiri, Genel Sekreter'in Özel Temsilcisi Alvaro De Soto'nun mesajı aldığını, Rum-Yunan tarafının önerilerinin olumluluğunu not ettiğini de söyledi.