HABER

Anne karnındaki bebeğe ameliyat

İZMİR (İHA) - Türkiye'de bir ilke imza atan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde, hamileliğin 5. ayında akciğerinde kist tespit edilen bebeğin, anne karnında gerçekleştirilen ameliyat ile sağlıklı bir şekilde doğması sağlandı.

27 Haziran 2004 günü DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen Hacer (31) ve Doğan Zaman (30) çiftinin bebeğine Elif ismi verilirken, Türkiye'de ilk kez anne karnında ameliyatı gerçekleştiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Namık Demir ile Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feza Akgür, anne karnında gerçekleştirilen ameliyat ve bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesinin evreleri konusunda açıklamalarda bulundu. Anne Hacer ve baba Doğan Zaman ile Elif bebeğin tanıtıldığı basın toplantısını, Prof. Dr. Namık Demir ve Prof. Dr. Feza Akgür'ün başkanlığını yaptığı ekip yaptı.
Ameliyattan çekilmiş görüntüler eşliğinde Elif bebeğe anne karnında gerçekleştirilen operasyonu anlatan Prof. Dr. Demir, "Bebeğin, anne karnında henüz 5 aylık iken Akciğer Kistik Konjenital Adenomatoid Malformasyonu (KKAM) hastası olduğunu tespit ettik. Türkiye'de ilk kez multi-disipliner olarak hastanemiz bünyesinde kurulan ve çalışan Fetal Tanı ve Tedavi Merkezi (FETATEM) bünyesinde, ilgili kliniklerdeki uzmanlarımızdan oluşan bir ekip oluşturduk. Bu hastalık 25 binde bir görülüyor, akciğer, kistler nedeniyle işlev görmeyen bir organ haline geliyor. Hastamızda 5-6 santimetrelik çapa ulaşan bir akciğer kisti söz konusu idi. Tanı konulduktan sonra doğrudan tedavi uygulandı. Hayatı tehdit eden anomalilerde doğumdan önce mutlaka tedavi yapılması gerekiyor. Bir hafta ara ile iki kez kistin içeriğini boşalttık. Sonuç vermeyecek gibi görünüyordu. Bunun üzerine akciğerdeki kist içerisine shunt uyguladık. Akciğerdeki kist içerisinde sıvı birikimi engellendi" dedi.

Anne karnındaki bebeği de hasta olarak kabul ettiklerini, anne karnında ya da doğumundan hemen sonra tedavilerinin gerçekleştirilmesi gerektiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Namık Demir, anne karnındaki ameliyatın başarı ile uygulanması ve doğmamış bebeğin tedavi edilmesinin ardından 27 Haziran 2004 akşamı anne Hacer Zaman'ın sancılarının başladığını ifade ederken, Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feza Akgür, doğum anının geldiği haberini İstanbul'da bir bilimsel toplantı sırasında aldığını, bu doğum operasyonuna katılabilmek ve uçağı kaçırmamak için acele ettiğini, Atatürk Hava Limanı'nda bir camın kırılmasına sebep olduğunu söyledi.
İzmir'in Bornova İlçesi'nde oturan ve basın toplantısına kucaklarındaki bebekleri ile gelen Hacer ve ticaretle uğraşan eşi Doğan Zaman çifti ise, kendilerini sağlıklı bir bebek sahibi yapan ekibe teşekkür etti.

KKAM NEDİR? KKAM, genellikle tek bir akciğer lobunda gelişen, akciğerin uç hava yollarının kistler halinde gelişmesi ve oksijen geçişinin sağlandığı hava keseciklerinin (alveollerin) yokluğu ile karakterize, göğüs boşluğunda yer kaplayan kitle oluşturan gelişimsel bir akciğer hastalığı olarak tanımlanıyor. Gebelik takibinde ultrason kullanımının artması ile doğum öncesi tanısı konulan KKAM olgularının sayısının göreceli olarak arttığı, bazı olgularda KKAM'nin hızla büyüyerek göğüs kafesi içinde akciğerlere ve kalbe baskı yaparak, anne karnındaki bebeğin (fetüsün) hayatını kaybetmesine yol açabildiği belirtiliyor.
DEÜ Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde ameliyatla anne karnında tedavi edilen, sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen Elif bebeğinde aynı sorunla karşılaştığı, tedavi olmaması halinde yüzde 80 oranında kalp yetmezliği yaşayacağı, buna bağlı olan başka rahatsızlıkların da ortaya çıkabileceği ifade ediliyor. Bu nedenle doğumdan sonra hemen bu kistin çıkartılması gerektiği, ileride vücutta gelişen dokuların kanserleşmesi riski taşıdığı da vurgulandı.

OPERASYON AŞAMASI KKAM olarak isimlendirilen kistin akciğerin gelişmesini engelleyecek kadar büyümesi ve kalbi sıkıştırması durumunda bebek, anne karnında iken tekrarlayan kist içeriğinin boşaltılması ile göğüs kafesi içindeki kalp ve akciğer gibi organların basıdan kurtulması sağlanıyor. Bazı olgularda kist içine bir sonda yerleştirilerek kistin devamlı göğüs kafesi dışına boşalması sağlanarak, hasta doğuma kadar bu şekilde izleniyor.
Doğum öncesi tanı konmamış hastalar, genelde ilk yaş içerisinde solunum problemleri şeklinde bulgu veriyor ve tanı konuyor. KKAM'li bebekler, doğduktan sonra ilk 3 yaş içinde akciğerlerindeki bu kistlerin çıkartılması için ameliyat ediliyor. Bu hastalığa eşlik eden ek bir anomali genelde bulunmadığı ve akciğer dokusu 8-10 yaşına kadar gelişmeye devam ettiği için KKAM tanısı konmuş ve tedavi edilmiş hastalar, hayatları boyunca sağlıklı ve topluma yararlı bireyler olarak yaşama şansı bulabiliyor.

En Çok Aranan Haberler