- Çok yoruldum, zorlanıyorum.
- Eee, hiçbir şey yapmıyorsun ki, sadece bebeğe bakıyorsun!
Bir seferinde arkadaşıma yakınırken bu tepki ile karşılaştım.
Belki de bazı yönlerden haklıdır. Haftanın 5 günü erkenden kalkıp Moskova’nın öbür yakasına giderken metroda balık istifi gibi olmak zorunda değilim. Trafik ışıklarının önünde MP3’ten aynı şarkıları sürekli sürekli dinlemem de gerekmiyor. Ofiste görevlerimi ve yöneticinin emirlerini de dinlemek zorunda değilim. Evde oturuyorum, evet hiçbir şey yaptığım yok! Ne kadar da harika!
Belki de sadece sıkılmaktan ve hiçlikten sıkıldım. Ebeveyn izni almışım gibi. Günlerim birbirinin tıpkısı. Benim için hafta sonunun tek anlamı gündüz kocamı görüyor oluşum, sonra yatıyorum yine başa sarıyor.
Bazı sabahlar 9’da, bazıları 5’de başlıyor.
Etrafımı saran havanın beni içine çektiğini hissederek uyanıyorum.
Etrafımı saran havanın beni içine çektiğini hissederek uyanıyorum.
Hala Vasilisa için en doğal ürünleri kullanıyorum. En azından Moskova’da bulabildiğimin en iyisini.
Asla yalnız kalamıyorum, ama gerçekten hiçbir zaman.
Vas’ka her zaman etrafımda olmak istiyor ve onu hiçbir güç durduramıyor. Yani, neredeyse hiçbir güç. Bu da beni mutlu ediyor, en azından uzun akşamları beraber geçiriyoruz ve onun büyüdüğü zamanlarla ilgili muhabbet ediyoruz.
Bazen harika sabah sohbetimizden sonra yoruluyor, ben de fırsat bu fırsat yarım kalmış sabah işlerimi hallediyorum.
Uyku seansları kısa sürüyor, bu yüzden işlerimi hızlı bitirmeye çalışmalıyım, en iyisi hepsini aynı anda yapmak.
Ailem için en uygun diyeti uygulamaya çalışıyorum. Sağlıklı ve dengeli yiyecekleri zamanında vermek önemli.
Vasilisa henüz küçük olduğundan konu ile ilgili okunması gereken kitapları daha okumaya vakti olmadı, o yüzden şimdilik onu ben ikna etmeye çalışıyorum.
Biz yemek yaparken bile beraberiz, ama ben tezgahın üstünde, o altında.
Kahvaltıdan sonra sağ olsun Vasilisa balkondaki çiçeklerin bakımında bana yardımcı oluyor.
Dışarı çıkmayı seviyoruz, özellikle de giyinme aşaması en sevdiğimiz.
Klinik sırasında beklemek hiç sıkıcı değil, her zaman cebimde bir iki oyuncak bulunduruyorum.
Oyun alanına gittiğimde diğer annelerden çocuk yetiştirme, sağlık ve besinler hakkında farklı ve kullanışlı tüyolar buluyorum.
Eve dönerken bodrum katında olan güzellik salonuna gittik. Kızım burayı çok seviyor, hiç sıkılmıyor.
Bebek bezleri, ıslak mendiller ve kremler – bunlarsız daha önce nasıl yaşamışız hayret!
Vasilisa kendi giyeceği şeyleri bilir, sadece favori markasının fiyat etiketini çiğner.
Büyük kızıma da yardım etmeye çalışıyorum, son moda saçlarının olmasını istiyor.
Ben küçükken her Rusun bildiği üzere saçımı yeşil antiseptik kullanarak boyardım. Saçımda pasparlak bir yeşillik, tam olarak istediğim şey değildi tabi.
Biz her zaman birlikte yemek yeriz, her birimiz kendi masamızda yemekten zevk alırız.
Vasilisa çok titizdir, iyi olan yemekleri çıkarmayı sever.
Tabii ki ev işleri bitmez tükenmez. Küçük kızım her zaman destekçimdir.
Makineyi doldurur ve boşaltır, bana en iyi kurutma yönteminin asmak olduğunu tavsiye eder, babasının gömleklerini ütülerken de akıl verir.
Her zaman onun tavsiyelerine kulak vermeye çalışırım.
Ev işlerimi zamanında bitirebildiysem, belki bilgisayara göz atabilir, hatta maillerimi kontrol edecek zaman bile bulabilirim.
Vasilisa benim hijyenim hakkında çok endişelenir, bu yüzden banyonun kapısı her zaman açıktır ki yeterli sabun kullanıp kullanmadığıma bakabilsin.
Kendisi köpük banyosunu tercih eder.
Vasilisa beni kalpten sever, benimle oynamaya da bayılır.
Gece yarısından sonra az biraz yorulmuş olabiliyorum, ama onu çok da üzmemek için göstermemeye çalışıyorum.
Kaynak