Anneler ve anne adayları için bilimsel makaleleri gözden geçirerek araştırdık: Anne sütünün azalmasının nedenleri ve anne sütünü artırmanın yolları…
Anne sütünün az mı çok mu olduğunu nasıl anlarım ve anne sütü neden azalıyor sorularına yanıt vermeden önce nasıl oluştuğundan bahsedelim. Gebe kadının göğüslerinde süt oluşumunu sağlayan şey, hormonlardır.
Hamilelik sona erdiğinde yani plasenta ayrıldığında süt yapımını baskı altında tutan progesteron adlı hormonun seviyesi düşer ve süt yapımı başlar. İlk gelen süt, çok değerlidir ancak miktarı azdır. Genellikle 3-4 gün sonra süt gelmeye başlar. Burada süt oluşumu ve süt salgılama reflekslerini gelişimi için gereken süre bir anneden diğerine bir kaç saat farkla değişiklik gösterebilir.
Refleksler gelişince prolaktin hormonu, çeşitli protein ve yağların sentezini başlatır. Bebeğin emmesi ile prolaktin konsantrasyonu 15-20 dakika içinde artar ve maksimum düzeylere ulaşır. Meme başları düzenli aralıklarla uyarılırsa kan prolaktin düzeyleri en az 15 ay yüksek kalır. Bu nedenle bebek istedikçe emzirmek, süt yapımından sorumlu prolaktin düzeylerinin devamlı yüksek kalmasında temel rol oynar.
Özetle; anne sütü nasıl oluşuyor ya da anne sütünü hangi organ yapıyor sorusunun yanıtı, hormonlarla açıklanabilir. Hormonların sağlıklı çalışması için sıklıkla emzirmek ve meme kanallarını uyarmak önemlidir. Peki, hormonların görev yaptığı oluşum sağlandıktan sonra ne oluyor da anne sütü miktarı azalıyor?
Pek çok ebeveyn, anne sütünün azalmasının nedenleri nelerdir; sorusunun yanıtını arıyor. Biz de bu alanda yapılmış tezleri incleyerek sizin için kolay anlaşılır bir özet yaptık:
Öncelikle; anne sütü, bebeğin gereksinimine göre kendini ayarlayan ilginç ve hayranlık uyandıran bir mekanizmaya sahiptir. Miktarının azalmasından dolayı hemen paniğe kapılmayın. Ancak anne sütünün azalmasına neden olan etkenler de var. Mesela:
Sigara ve alkol gibi alışkanlıklar:
Nikotin emme uyarısıyla artan prolaktin salınımını azaltır. Bu da sigara içen annelerde
izlenen kısa emzirme periyodunu açıklar.
Az emzirmek:
Salgılanan süt miktarı ile üretilen arasında korelasyon vardır. Prolaktinde artış olmadığında yani bebek emzirilmediğinde memeler süt üretim yeteneğini birkaç gün içinde kaybederler. Çünkü süt üretimi için uyarı sadece bebeğin emmesiyle oluşur.
Stres:
Annenin stres altında olması, gergin - endişeli - korkulu - kaygılı ruh hali, süt üretimine olumsuz etki eder. Süt azaldıkça bebek emmek istemez, bebek emmeyince de bir iki gün içinde süt üretimi durur.
Kötü beslenme:
Çok yetersiz beslenme ve aç kalma halinde hormonlar süt üretimini bırakabilir.
Susuz kalmak:
Süt, nihayetinde bir sıvıdır. Bu sıvının oluşması için annenin sıvı tüketimi önemlidir.
Yukarıdakilere ek olarak annenin gördüğü tedavi ya da kullandığı ilaçlar gibi farklı nedenlerle de süt azalabilir.
Anne sütünün azalmasını önlemek mümkün. Bu amaçla stresli ve kaygılı olmamak, iyi beslenmek, yeterince uyumak, bolca sıvı tüketmek ve en önemlisi bebeği sıklıkla emzirmek gerek. Detayları anne sütünün çoğalması için neler yapmalı başlığı altında listeleyelim:
-Yeterince uyuyun
-Bolca sıvı tüketin
-Çok su için
-Varsa sigara - alkol - çay -kahve alışkanlıklarını gözden geçirin
-Proteince zengin beslenin
-Dengeli beslenin
-Öğün atlamayın ve aç kalmayın
-Az da olsa egzersiz yapın - yürüyüşe çıkın
-Bebeğinizi sık sık emzirin.
Anne sütü çok değerli, bebekler 2 yaşına kadar mümkün olduğunca emmeli. Peki, anne sütü azalmasın diye nasıl beslenmeli?
Burada anne sütünün miktarını arttıran şey, dengeli beslenme - yeterli uyku - sıvı tüketimi ve sık emzirmedir. Ancak iyi beslenme ile anne sütünün kalitesi arttırılabilir. Peki, emziren anne nasıl beslenmeli?
-Sebze - et - beyaz et - baklagil - meyve - karbonhidrat ve diğer besinleri dengeli şekilde içeren bir beslenme planı ile beslenmeli.
-Protein gibi güçlü besinleri yeterince almalı.
-Haftada 2 kez balık yemeli.
-Anne Sütünü Miktarını Arttıran Besinler Listesi
-Pek çok online kanalda anne sütünü artıran yiyecekler başlıklı onlarca içeriğe rastlayabilirsiniz. Biz, bu alanda yapılmış akademik - bilimsel tezleri inceleyerek size yol gösterecek bir çalışma yapmak üzere içeriğimizi hazırladık. Yararlandığımız kaynaklar listesine makalenin sonundan ulaşabilirsiniz. Şimdi, bakalım anne sütünü çoğaltmak için neler yemek gerekiyor?
Bazı çayların anne sütünü arttırdığına dair makaleler var. Bunlardan bazıları şöyle:
-Çeçen tohumu çayı
-Rezene çayı
-Ekinezya çayı
-Bu çayları içmeden önce hekiminize danışınız.
Bazı yiyeceklerin de anne sütü miktarına olumlu etki ettiğine dair çalışmalar var. Bunlardan bazıları da şöyle:
-Sarımsak
-Yeşil yapraklı sebzeler
-Balkabağı ve yemeklik kabak
-Baklagiller (baklagiller bebeğe gaz yapabilir. Bunları tüketirken mutlaka suda beklemiş olarak tercih ediniz)
-Kuru yemişler
-Kuru meyveler
-Yulaf
-Susam
Emziren anne için bebeğin bakımı, günlük işler epeyce yorucu olabilir. Ancak dengeli beslenmeyi ihmal etmemek çok önemli. Hem anne sütünü arttıran hem anneyi güçlü kılan hem de dengeli beslenmeye destek olan birkaç pratik fikir verelim:
Müsait bir zamanınızda ya da aile büyüklerin yardımcı olduğu bir günde bir kaç kilo kıymadan köfte karıp köfte parçalarını tepsiye yayarak buzluğa atın. Biraz donunca çıkarıp erimesine fırsat vermeden parçalar halinde buzdolabı poşetine yerleştirip buzluğa atın. Böylece hem yapışmayacaklar hem de porsiyonlar halinde buzluktan çıkarıp kullanabileceksiniz. İhtiyaç duyduğunuzda buzluktan çıkarıp, pişirme kağıdı yaydığınız fırın tepsisinde 15 dakikada pişirip yanına biraz mevsim yeşilliği ile tüketebilirsiniz.
Temizlenmiş fileto balık parçalarını buzluktan çıkarıp yine pişirme kağıdı yaydığınız fırın tepsisinde 15 dakikada pişirip yanına biraz mevsim yeşilliği ile tüketebilirsiniz.
Yeşil mercimek - barbunya - nohut - kuru fasulye gibi baklagilleri sıcak suda beklettikten sonra haşlayın. Piştikten sonra soğutun ve küçük parçalar halinde poşetleyip buzluğa atın. Gün içinde bunlardan birer parça çıkarıp yine önceden yıkanmış kurutulmuş mevsim yeşilliklerini elinizle hızlca parçalayıp enfes bir baklagil salatası yapabilirsiniz. Hem doyuruc hem hafif hem de folikasitçe zengin bir menü olacaktır.
Bir bardakta suyu içtiğimizde bitiyor. Bir kovadaki sıvıyı kullandığımızda azalıyor. Ama ilginç bir şekilde anne sütü emildikçe çoğalıyor. emilmediğinde yani kullanılmadığında bitiyor. Bu nedenle “bebek çok emdi kalmadı” tezi pek doğru değil. Emzirmekle anne sütü arasında müthiş bir ilişki var. Dolayısıyla anne sütünün çoğalması için sık sık emzirmelisiniz. Peki, bebek emmek istemiyorsa ne olacak?
Bebeklerde meme reddi çok sık görülen bir durumdur. Bebeğin büyüme ataklarında sıklıkla emmeyi reddetmesi sendromu yaşanır. Burada sakin davranmak, bebeği emzirmeye devam etmek, ısrarcı daha doğrusu kararlı olmak önemli.
Meme reddi nasıl bir durumdur; sorusuna da yanıt verelim: Emzirme sırasında bebeğin çığlık atarak kafasını çevirip memeyi emmek istememesi, memeyi reddetmesi, emerken kısa süre sonra bırakıp ağlamaya başlaması ve ya hiç memeye gelmek istememesi gibi sahnelerle kaşılaşılır. Meme reddine neden olan durumun (uykusuz olması - doğru pozisyonda olmaması - ortamdaki rahatsız edici faktörler vs) çözümü sağlandıktan sonra pek çok bebeğin uzun aylar boyunca emmeye devam ettiğini gözlemliyoruz.
“Anne sütü azalmasın” dedik ama bebeğin günlük anne sütü ihtiyacından bahsetmedik: Bebeklerin günlük anne sütü ihtiyaçları kaç aylık olduklarına ve kilolarına göre hesaplanır. Bu konuda en net bilgiyi sağlık uzmanınızdan alabilirsiniz. Ancak göğüsten gelen sütün miktarını ölçmek mümkün olmaz. Sütün yetip yetmediği konusunda en doğru bilgiyi sağlık uzmanı verebilir. “Bebeğe anne sütü yetiyor mu” sorusunun yanıtı için bebeğin davranışlarına, kilosuna ve kaka miktarına bakmak bir fikir verebilir.
Sütün azalmaması için ilk kural ve en önemli kural, emzirmek! Peki, süt sağmak emzirmenin yerine geçer mi? Birden fazla nedenle geçmez!
Emzirme esnasında bebeğin memeye uyguladığı dalgaya benzer bir hareket vardır. Bu, göğüs kanallarına süt üretimi mesajını iletir. Aynı hareketi maalsef göğüs pompası ile sağlamak pek olası değil.
Bebek ile anne arasında emme esnasında gelişen bir duygusal bağ söz konusu olur. Bu bağ, ilgili hormonlara süt üretimi mesajı verir.
Bebek için emmek, sadece beslenme anlamına gelmez. Bebek, bu şekilde öğrenir - sosyalleşir - bağ kurar. Bu nedenle sağılarak verilen süt, asla anne memesinden emmenin yerine geçemez.
Yukarıdaki nedenlerle bebeğinizi sık sık emzirin. Ancak yanında olamadığınız zamanlar için göğüs pompası ile sağım yapın.
Bazen lohusa annenin emzirmek istemediği gözlenebilir. Bu, çok sık görülen olağan bir durumdur. Anne, değişen duruma alışmakta zorlanıyor olabilir ve doğum sürecinin zorluğu da onu yıpratmış olabilir. Annenin dinlenmesine izin vermek - ona yardımcı olmak - gerekirse bir uzmandan danışmanlık desteği almak, bu durumu atlatmayı kolaylaştırabilir.
“Anne sütü, çok değerli” dedik, ama bazı bebekler farklı nedenlerle hiç emmeyebilir. Peki, emmeyen çocuğun gelişimi nasıl olur?
Bu konuda kesin yargılara varılamaz. Ancak anne sütünün içeriği bebeğin fiziksel ve zihinsel gelişimi için en uygun besindir. Yokluğu halinde devam sütü kullanımı söz konusu olur. Anne sütünü sadece bir besin olarak görmek de doğru değil. Zira, birden fazla alanda bebeğin gelişimine etki ediyor. Anne sütünün bebeğin gelişimine etkilerini şöyle özetleyebiliriz:
-Bebeğin beslenmesi için yeterli olması
-Bebeğin gelişimi için ihtiyaç duyduğu maddeleri içermesi
-Bebeğin anne ile iletişimine olumlu etkisi
-Bebeğin ilk 3 ay boyunca sosyalleşmek hatta öğrenmek için emme eylemine ihtiyaç duyması
-Bebek tarafından hazmı en kolay besin olması
-Hormonları etkileyerek annenin doğum sonrası daha hızlı toparlanmasına yardım etmesi.
Özetle; Anne sütü, aslında içeriği tamamen canlı olan bir sıvı. Sıvı formda bir canlı olarak da nitelendirilebilir. Öyle ki bu canlı yapı, bebeği besler, doyurur, gelişmek için ihtiyaç duyduğu her şeyi içerir. Üstelik bebeğin yaşına ve durumuna uygun değişim gösterir. İçerdiği vitamin, mineral, protein, karbonhidrat ve lipitlerin miktar ve biyoyararlanımını üstün şekilde kapsar. İlk altı ay tek besin olmalı ve altıncı aydan sonra ek besinlerle birlikte devam etmelidir. Emzirmenin iki yaşın sonuna kadar sürdürülmesi bebeğe sayısız yararlar sağlar.