KADIN

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Annelik: Kaçıncı kez anne olursan ol, anne olmanın insanda yarattığı o tarifsiz duygu değişir mi?

Elbette değişmez. Ancak tek çocuk annesi olmakla, ikiz çocuk annesi olmayı, hatta hem tek, hem ikiz çocuk annesi olmayı bir tutabilir misin?

Annelik: Kaçıncı kez anne olursan ol, anne olmanın insanda yarattığı o tarifsiz duygu değişir mi?

Tutamazsın. Hatta hayal bile edemezsin belki o durumu. Çünkü zorluklar bazen hayalleri zorlar.

Sen tek çocuğunu uyutup parmaklarının üzerine basa basa odadan çıkar, eşinle fısıldaya fısıldaya TV izlersin mesela... Sonra çocuğunu uyandıracak endişesiyle, apartmanda yüksek sesle vedalaşan insanlara söylenirsin.

Birden fazla çocuğu olan annelerde bu durum nasıl biliyor musun?

Bir ikiz, bir de tek çocuğun olduğunu hayal et. İkizleri aynı anda, ya da eşin veya yardımcıyla uyuttuğunu düşün. Sonra başladın dua etmeye, birbirlerini uyandırmasınlar diye.

O dua bitti mi, hop ikinci duaya geç. Büyük olan ağlama veya inatlaşma kriziyle ya da heyecanlı bir çığlığıyla diğerlerini uyandırmasın diye...

Yani demem o ki, apartmanda yüksek sesle konuşan amcayı, teyzeyi duymazsın bile...
Siz karı-koca bir çocuk etrafında bir lokma fazla yesin diye kırk takla atadurun. 3 çocukla sofraya oturan aileler ne yapar diye hiç düşünmeyin. Hele de çocuklar iştahsızsa…

Bir anne için çocuğuyla tek başına dışarı çıkmak büyük gurur kaynağı elbette. Bizler içinse hep bir handikap…

Sırayla mı çıkarsam?
En son hangisiyle baş başa vakit geçirmiştim?
İkisini alsam birini bıraksam nasıl olur?
Yardımcınız yoksa üçüyle birlikte zaten imkansız… En iyisi ev aktivitesi.
Bazı şeyleri yaşamadan hissetmek, anlamak elbette zor ama az çok tahmin edebilmek hiç zor olmasa gerek…
İkinci çocuk, üçüncü çocuk, ikiz ya da tek tek, yakın yaş aralığıyla ya da yaş farkı çokken… Hiç fark etmez.

Annelik biricik ve tek, sahip olduğu evlat sayısına bakılmaksızın. Emzirmek, beslemek, uyutmak, bakımını yapmak…
Küçücük farklarla hepsi aynı. Ancak annelik çatısında ikinci çocuktan itibaren değişen çok köklü hisler var ki, bunu yaşamadan anlamak çok ezbere olur.

Her çocuğuna eşit mesafede olmaya çabalamak mesela. Elbette zaten öylesin ama insanız ya... Ya fark etmeden birini diğerinden daha çok öpersem, ya dalgınlıkla portakal suyunu paylaştırırken diğerine yarım parmak fazla koyarsam? Oran-orantı hesapları…
İkisi de aynı anda “özel ilgi” istedikleri zamanlar? Aynı anda seni istedikleri, aynı anda kucak istedikleri, aynı anda yanında yatmak istedikleri anlar.. Hepsi anneliğin apayrı uzmanlık alanı, yaşamadan öğrenilemeyecek kadar ağır bir müfredat.
Tek çocuk hiç çocuk derler, doğruymuş. İkizlerim olduktan sonra anladım. Bir şekilde bertaraf edilen zorlukları bir kefeye koyuyorum, diğer kefeye de üç kardeşin eve saçtığı huzuru, neşeyi, coşkuyu, aralarındaki bağa olan mest oluşumu, rengi…
Hangisinin daha ağır bastığını söylememe gerek var mı?
Ben kardeş şart diyenlerdenim. Mutlu bir çocukluk geçirmiş olmaları ve ileride üçünün bir araya geldiği akşamlarda gözleri parlaya parlaya birbirlerine “Bir gün annemin şu ta nereden getirttiği rujları bulup parkelerin üzerine resim yapmıştık, hatırlayan var mı?” diye sorup gülüşmeleri tek hayalim…
Tüm gayretim de bunun için.
Sağlıkla büyüsünler...

En Çok Aranan Haberler