Akli dengesinin yerinde olmamasından ötürü cezasızlık talebiyle hakkında dava açılan sanık, annesini nasıl ve neden öldürdüğünü anlattı. Mahkeme A.S'nin cezai ehliyetinin tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor aldırılmasına karar verdi. Söz konusu rapor mahkemenin vereceği karara dayanak olacak.
"EN SEVDİĞİM EŞYALARIM ANNEM VARKEN KAYBOLUYORDU"
İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan A.S. getirildi. Ressam olduğunu, takı tasarımı yaparak geçindiğini belirten A.S. savunmasında, Bodrum'da yaşarken annesinin isteği üzerine İstanbul'a geldiğini belirtti. A.S., "Gelirken yanımda 5 kedimi de getirdim. Bir kedim kayboldu. Ben annemden şüphelendim. Çünkü en sevdiğim eşyalarım annem varken kayboluyordu. Bu yüzden çok sevdiğim, bir yaşındaki kedimin de annem tarafından yok edildiğini düşündüm. Çünkü annem kötü bir kadındı" dedi.
"GİDİP YIKANDIM SONRA POLİSİ ARADIM"
Annesinin daha önce kendisini akıl hastanesine yatırdığını söyleyen A.S. "Annemin bana kötülük yapacağını düşündüm. Annem bağırıyordu, bağırmamasını söyledim. Anlık olarak annemi öldürmeyi düşündüm. Kendisiyle boğuşmaya başladım. Boğuşma sırasında 'Beni öldürme' dedi. Ama yalanı dolanı çok olan, kötü biriydi. O an aklıma gelen fikre göre davrandım. Sanki Allah beni buna yönlendirmişti. Annem benim deli olduğumu düşünüyordu. Herkese böyle diyordu. Belki deliyim, çok kontrollü olmadığımı biliyorum. Bu nedenle suç kastım yoktur. Ancak annem de benim kadar kötü biriydi. Annemi sonuç itibariyle boğarak öldürdüm. Annemin hareketsiz olduğunu görünce panik oldum, sonra gidip yıkandım ve polisi aradım" diye konuştu. Sanığın avukatı Sami Kalkan, müvekkilinin akli dengesinin yerinde olmadığını belirtti. Maktulün babası Mustafa Süha Hızal'ın avukatı ise, müvekkilini bir sonraki celse hazır edeceğini belirtti.
CEZAİ EHLİYETİ TESPİT EDİLECEK
Mahkeme heyeti, sanık A.S'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet, sanığın cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasını kararlaştırarak duruşmayı erteledi.
"TANRI'NIN VERDİĞİ MAĞDURİYETİ YAŞIYOR"
Duruşma çıkışı bir açıklama yapan A.S'nin babası Haluk S. "Boşanırken kızım 9 yaşındaydı. Ona hem annelik, hem babalık yaptım. Ancak 18 yaşından sonra kendi kararlarını kendi vermeye başladı. Kendisiyle sorunlar yaşamaya başladık. İlişkimiz koptu. Amerika'da şizofren teşhisi konmuş, ama bu benden saklandı. Kızımın şizofren hastası olduğunu daha geçen sene öğrendim. Kızım Bodrum'da yaşıyordu. 2 aydır annesiyle yaşamaya başlamıştı. Maalesef annesini öldürdü. Tanrı'nın verdiği bir mağduriyeti yaşıyor. Akli dengesi yerinde değil. Kızımın teyze tarafının derdi, annesinden kalan mirası almaması. Kızımı ABD'ye götürüp orada tedavi ettirmek istiyorum" dedi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre, 26 Aralık 2015 tarihinde sanık A.S'nin annesini boğarak öldürdükten sonra 155'i arayarak polise teslim oldu. Olay yerine giden jandarma, A.S.'yi kendilerini beklerken, annesini mutfakta yüzüstü yerde yatar vaziyette buldu. Adli Tıp Kurumu'nca annenin boğma sonucu öldürüldüğü belirlendi. Tanık olarak dinlenen B.H.'nin teyzesi C.Y., A S.'nin ABD'de üniversite bitirdiğini, kendisinin akıl hastası olduğunu ve hastanede tedavi gördüğünü belirtti. B. H.'nin ablası olan bir başkatanık da, kız kardeşiyle A.S'nin arasında çoğu zaman tartışmalar yaşandığını, tartışmaların nedenin kızının ruhsal rahatsızlığından kaynaklandığını ifade etti.
E.H., sanığın kendisine verilen ilaçları kullanmadığını da anlattı. Cinayetten sonra İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğü'ne sevk edilen sanığın "Bipolar affektif bozukluk (duygudurum bozukluğu)" rahatsızlığı bulunduğu belirtildi. Aynı şekilde sanığın avukatı da 5 profesörün imzaladığı 10 Şubat 2016 tarihli, müvekkilinin cezai ehliyeti olmadığına dair raporu savcılığa sundu.
Psikiyatrist Prof.Dr. M.Özkan Pektaş'ın hazırladığı raporda sanığın "kronik psikotik bozukluk" denen hastalık bulunduğu belirtildi. İddianamede sanığın akıl hastalığının etkisiyle öz annesini boğarak öldürdüğünü ifade edilerek ceza verilmeyip tedavi altına alınması talebiyle hakkında dava açıldı.
(DHA)