HABER

Annesiz geçen 5 yılın hesabını kim verecek?

5 yıldır annesizliğin acısını içinde hisseden Sedef'in feryadı.

42 yaşındaki Mualla Irmak, İstanbul’da 25 Mart 2005’te çalıştığı doktor muayenehanesinde 23 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Hunharca katledilen kadından geriye, gözü yaşlı eşle iki çocuğu kaldı.

Aradan 5 yıldan fazla zaman geçti ancak katil ya da katiller hâlâ yakalanamadı. Annesi öldürüldüğünde lisede okuyan Sedef şimdi 21 yaşında bir genç bir kız... Annesinin öldürülmesine üzüldüğü kadar katil ya da katillerin bulunmamasına da kahroluyor: “Muayenehanede çalıştığı dönemde defalarca annemin yanına gittim. Kendisi çok dikkatliydi. Kesinlikle tanımadığı kişilere kapıyı açmazdı. Camdan bakar ’Doktor Bey gelmedi’ deyip geri çevirirdi. Annem öldüğünden beri ’Katili bulun’ diye yalvarıyoruz. 5 sene geçti, bir 5 sene daha mı bekleyeceğiz? Emniyet bize ’İpucu verin olay çözülsün’ diyor. Hayatım boyunca annemi bir an bile unutmayacağım. En azından katili yakalanırsa ’Hak ettiği cezayı çekiyor’ derim. Kimse bizimle ilgilenmiyor. Otopsi sonuçlarını bile vermiyorlar. Münevver Karabulut’un katili yakalandı, annemin katili ise aramızda dolaşıyor. Annemsiz geçen

5 yılımın hesabını kim verecek?”

‘Herhangi bir sorun yok’

Birlikte emeklilik hayalleri kurduğu eşinin ölümüyle yıkılan Mustafa Irmak ise olayda bir çok karanlık nokta bulunduğunu ancak bunların bir türlü aydınlatılamadığını söylüyor: “Eşimle bir anlaşmamız vardı, iş yerine gittiğinde bana çağrı atardı. Bu ’Bir sorun yok’ anlamına gelirdi. Ben o dönemde Türk Telekom’dan yeni emekli olmuştum. Onun emekliliğine de çok az kalmıştı. Ama olmadı işte! Buna izin verilmedi. Olayın olduğu gün de iş yerine gidince bana çağrı attı. Öğleden sonra da çalıştığı doktor Mustafa Bey beni aradı ve ’Acil gel’ dedi.

‘Beni engellediler’

Ben bir sorun olduğunu anladım ve muayehaneye gittim. İki üç kişi kapıdaydı, benim içeri girmemi engellediler. O sırada Mustafa Bey ’Onu kaybettik’ gibi bir şey söyledi. Tam olarak anımsayamıyorum. Kendimi kaybettim. Polis olay yerine geç geldi. O an aklım başımda olmadığı için insanların olay yerine girmelerini engelleyemedim. Aslında kimsenin girmemesi gerekiyordu. Olay yerindeki delillerin kaybolmaması için bu zorunlu ancak bu durum engellenmedi. Polisler geldikten sonra da bu içeriye girenler oldu. Muayenehanede misafirlerin beklediği yer vardı. Eşim oraya kadar sürüklenmiş. Sonra da katil yerleri silmiş. Onu yapabilecek zamanı bile bulmuş. Ayak izinin bulunamadığı söylendi. Olay Yeri İnceleme Ekibi de o gün geç geldi. İyi incelenmediğini düşünüyorum. Muhtemelen kameraya da almışlar görüntü ama bizde yok. Ayak izinden belki katilin cinsiyeti anlaşılırdı. Parmak izinden anlaşılmıyormuş. Katil yerleri silmiş ama çıkarken ayak izi bırakmamış mı anlayamıyorum. Ama dediğim gibi içerisi kalabalıktı, insanların olay yerine girmesi engellenmedi.”(Vatan)

En Çok Aranan Haberler