Her depremden sonra hatırlanan 'afet ve acil durum toplanma alanı'na yönelik Antalya'daki iki örnek, dikkati çekiyor. Her gün yüzlerce hastanın kullandığı Antalya Atatürk Devlet Hastanesi'ndeki acil toplanma yeri, etrafı demir bariyerle çevrili bir ağacın etrafı olarak gösterildi. Ortasında bir ağacın da yer aldığı toplanma yeri, yaklaşık 8 metrekareden oluşuyor. Dikkati çeken ikinci toplanma alanı ise Cengiz Toytunç Caddesi üzerindeki Antalya Kültür Sanat (AKS) Merkezi ile yanında yükselen iş merkezi arasında kalan yaklaşık 15 metrekarelik alan.
Belediyelerin toplanma alanı olarak gösterdiği, afet ve acil durum müdürlüklerinin onay verdiği alanları değerlendiren İMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, bu alanların herhangi bir afet sonrasında insanların kendilerini güvende hissedebileceği, yakınları ile haberleşebileceği, yakın çevresindeki insanlarla buluşabileceği ve her türlü yaşamsal ihtiyacını giderebileceği alanlar olması gerektiğini söyledi. Su, tuvalet ve barınma ihtiyaçlarını giderebilecek alanların toplanma alanı olarak seçilmesi gerektiğini savunan Balcı, "Antalya'da 19 ilçede 967 acil toplanma alanı belirlenmiş. Ama önemli olan sayı değil, kişi başına düşen metrekaredir. 4 ya da 5 ilçemizde kişi başına metrekare sayısı yeterli değil. Kişi başına en az 2 metrekare düşmesi gerekmektedir" dedi.
Antalya'daki söz konusu iki alanın da bu toplanma yerlerine uygun olmadığını vurgulayan Balcı, "Esasında birçok yer uygun değil. Bu tür yerlerin belediye, AFAD ve meslek odalarıyla beraber tek tek belirlenmesi gerekiyor. Bir yerin sadece acil toplanma alanı ilan edilmesi yetmiyor. Şu anda önünde bulunduğumuz Cengiz Toytunç Caddesi'ndek yer trajikomik bir alan olmuş. Böyle bir yer olamaz, olmamalıdır. Kaç insan burada toplanabilecek. Toplanan insanlar burada hangi ihtiyaçlarını giderecek, bunları sorgulamak lazım. Nasıl buralar ilan edilmiş, birinin bunu açıklaması lazım. Yüksek binaların yanında toplanma alanları oluşturulamaz" dedi.
İMO olarak tüm okulların bahçeleriyle birlikte afet toplanma alanları ilan edilmesini önerdiklerini dile getiren Balcı, okul bahçelerinin yeteri kadar alana sahip olduğunu düşündüklerini söyledi. Balcı, "Okulların fiziki şartları barınma, su ve tuvalet ihtiyaçlarını giderebilecek nitelikte. Birçok kentte afetlere gereken ilgiyi göstermiyoruz, sanırım bunda kadercilik anlayışı var. Afetin ne zaman ve nasıl olacağı belli değil. Bir an önce bu konu üzerine düşülmelidir" diye konuştu.
(DHA)