Antalya'nın Muratpaşa ilçesi, Deniz Mahallesi'nde yaşayan Süleyman Eken'den haber alamayan Diyarbakır'daki annesi Sultan Akhan, 13 Ocak 2020'de polise kayıp başvurusunda bulundu. Sultan Akhan'ın oğluyla en son 8 Ocak'ta görüştüğünü bildirmesiyle harekete geçen ekipler, Eken'in yalnız yaşadığı evde inceleme yaptı. Arama çalışmalarında Süleyman Eken'e ulaşılamadı.
Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Eken'in kayıp olduğu tarihten itibaren güvenlik kamerası ve cep telefon kayıtlarını incelemeye aldı. Teknik ve fiziki takibin ardından Süleyman Eken'in en son kadın kuaförü Oktay Yılmaz ve kardeşi Mehmet Yılmaz ile görüştüğü belirlendi. Ekipler, Eken'in telefon sinyalinin, son olarak Döşemealtı ilçesi, Çıplaklı Mahallesi, 412 Sokak'taki Oktay ve Mehmet Yılmaz'ın anneleri Gülger Yılmaz'a ait evden alındığını tespit etti.
Polis, geçen nisan ayında evin çevresinde iş makineleriyle kazı yaptı. Kadavra köpeği ile yapılan aramada, Süleyman Eken'e ait cesedin parçaları, evin bahçesindeki foseptikte bulundu. Tüm aramalara rağmen cesedin başı, boyun ile göğüs kafesine ulaşılamadı. Gözaltına alınan Oktay ve Mehmet Yılmaz kardeşler tutuklandı.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iki kardeş hakkında ayrı ayrı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle iddianame hazırlandı. Ayrıca sanıkların Eken'e yönelik 'yağma', 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçlarından da ayrı ayrı 22 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Sanık kardeşler bugün Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 6'ncı ve son kez hakim karşısına çıktı. Karar duruşmasına Yılmaz kardeşler SEGBİS aracılığıyla katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.
Oktay Yılmaz son sözünde cinayeti kendisinin işlediğini, kardeşinin ise suçsuz olduğunu ifade ederek takdiri mahkemeye bıraktığını beyan etti. Mehmet Yılmaz ise suçsuz yere cezaevinde olduğunu belirterek, adalete güvendiğini söyledi. Mahkeme heyeti Oktay Yılmaz'ı 'kasten insan öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı ve hiçbir indirimde bulunmadı. Oktay Yılmaz ayrıca 'yağma' suçundan da 11 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yılmaz ise 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçundan 5 yıl hapis cezası aldı. Cezaevinde kaldığı süreyi göz önünde bulunduran mahkeme Mehmet Yılmaz'ı adli kontrol şartı ile tahliye etti.
Oktay Yılmaz bir önceki duruşmada, “Paraya ihtiyacım vardı. Bir arkadaşımın aracılığıyla tanıştım ve kendisinden birkaç kez faiz karşılığında borç para aldım. Olay günü akşam sıralarında Süleyman Eken'e 2 bin TL ödeme yapacaktım. Ancak yanımda 500 TL vardı. Bu durumu telefonda kendisine söyledim ve parayı tamamlayacağımı belirttim. O da telefonda bana yüksek sesle konuşmaya başladı. Ben de 'Gel alacağını al' dedim. Akşam saat 19.00- 20.00 sıralarında home ofis olarak kullandığım iş yerine geldi. Parayı tamamlayacağımı söyledim. O da 'Ne yapacağız?' dedi. Kendisinden birkaç gün beklemesini ve kalan 1500 TL'yi ödeyeceğimi söyledim. O da bana küfretti. Ben de düzgün konuşması için uyardım. Bana silah çekti. Silahı görünce korktum ve silah tutan elini tuttum. Bu sırada silah patladı. Sonra nasıl yaptığımı hatırlamıyorum ancak mutfaktan bıçak alıp Süleyman Eken'in cinsel organını kesmişim.
Ben bu adamı öldürdüm ancak isteyerek ve bilerek öldürmedim. Ben bu suçu Mehmet ile birlikte işlemedim. Mehmet'in tek suçu benim kardeşim olmasıdır. Ben 1500 TL para için insan öldürecek biri değilim. İlk ifademde belirttiğim gibi maktulün bana yapmış olduğu hakaretler sebebiyle öldürme olayı gerçekleşmiştir. Aynı hakaretleri tekrar yaşasam yine aynı şeyi yapardım. Cesedi yok edebilmek adına parçaladım. Ancak yok edememişim'' ifadelerini kullanmıştı.
(DHA)