Antalya’da Yıl Boyunca Dekardan 8 Ton Atık Çıkıyor

Antalya Kent Konseyi Tarım Topraklarının Kullanımı ve Korunması Çalışma Grubu toplantısında ‘Bitkisel Atıklardan Biyogaz Üretimi ve Antalya Örneği’ konulu bir sunum yapan Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Yaldız, her yıl çöpe atılan milyonlarca ton bitkisel ve hayvansal atığın biyogaz üretiminde değerlendirilmesi halinde hem kent, hem de ülke ekonomisine önemli katkılar sağlanabileceğini belirtti.Prof. Dr. Yaldız, tarla üretiminin yanı sıra örtü altı tarımının da yoğun bir şekilde yapıldığı Antalya’nın bu konumu ile dünyada üçüncü sırada bulunduğunu ifade ederek, “Yıl boyunca dekardan 8 ton civarında bir atık çıkıyor. Bu atıklar ya belirlenen ya da gelişigüzel bir yerlere dökülüyor. Bu zaman içinde kuruyor. Daha sonra ardından gelen yağışlar nedeniyle de çeşitli gaz sızıntıları yayan ve çevre kirliliği oluşturan tehlikeli bir çöplük haline geliyor. Yer altı veya yerüstü sularını kimyasal ya da biyolojik olarak kirletiyor. İçerdiği azot toprakta depolanıyor. Hatta taban suyuna kadar taşınarak burada nitrat boyutunda depolanıyor. Amonyak ve azot oksitler formunda atmosfere salınarak sera gazı etkisini oluşturan gazlardan biri haline geliyor. Küresel ısınmaya da etkisi var” dedi.TARIMSAL HASILA KADARTürkiye’nin, kullandığı enerjinin yüzde 75’ni ithal ettiğini ve 2014 yılı için enerji ithalatı değerinin 55 milyar dolar olduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Osman Yaldız, “Toplam tarımsal ürün ihracatımız ise 16 milyar 758 milyon dolar. Yani toplam tarımsal ihracatımızın 3,5 katı enerji ithalatımız var. 2013 yılı itibariyle tarımsal hasıla değerimiz toplam 62 milyar dolar. Baktığımız zaman tüm tarımsal hasılamızın yüzde 88’ni enerji ithalatı için harcıyoruz. 2020 yılında tarımsal hasılamız kadar enerji ithalatına para ödemek zorunda kalacağız” diye konuştu.POTANSİYEL DEĞERLENDİRİLEMİYORElde edilebilir tarımsal ve hayvansal atıkların değerlendirilmesi halinde 14.4 milyar metreküp metan gazı üretebileceğini, bunun da parasal karşılığının 5.8 milyar dolar olduğunu da belirten Prof. Dr. Osman Yaldız şunları kaydetti:“Biyogazdan elektrik üretim potansiyelimiz yani 14.4 milyar metreküp gazdan üreteceğimiz elektriğin miktarı ise 58 milyar kilovatsaat olacaktır. Bu da Türkiye’nin elektrik üretiminin dörtte biri kadardır. Bunun değeri de 76.7 milyar dolardır. Türkiye’nin toplam doğalgaz ithalatı 2014 yılı rakamları ile 49 milyar metreküptür. Toplanabilir tarımsal atıklardan Türkiye’de biyogaz üretebilsek doğalgaz ithalatında yaklaşık yüzde 30 bir azalma söz konusu olacaktır. Bu hayal değil. Çünkü Almanya 2050 yılında doğalgaz ithalatını sıfırlamayı düşünüyor. Bunu da biyogaz üretimiyle gerçekleştirmeyi planlıyorlar. Halbuki Antalya’nın bir tarımsal ürün ve yenilenebilir bakımından önemli bir potansiyeli var. Maalesef bunları değerlendirmiyoruz.”ANTALYA’NIN PETROLÜ!Yaklaşık bir ton organik atığın 50 litre petrole eşdeğer olduğunu da belirten Prof. Dr. Osman Yaldız, “Bölgeden çıkan 5 milyon ton civarındaki atık miktarının yaklaşık 3 milyonunun değerlendirilmesi halinde bile Antalya’nın petrol karşılığı 63 bin 500 ton petrolü var demektir. Bu atığın sadece toplanabilir miktarını kullandığımızda elde edilebilecek organik gübre miktarı 736 bin ton olacaktır. Antalya’da yaklaşık 5 milyon ton civarındaki hayvansal ve bitkisel atığın biyogaz üretiminde kullanabilmesi halinde ise yılda 450 milyon kilovatsaat elektrik, 500 milyon kilovatsaat ısı enerjisi elde etmenin mümkün olabilecektir. Bunun bugünkü değeri ise 60 milyon avro civarındadır. Artı bir de bunun organik gübre değeri var. Bu da 15 milyon avro olarak hesaplanmaktadır” ifadelerini kullandı.BÜYÜK MİKTARLARDA BİTKİSEL ATIKKent Konseyi Tarım Topraklarının Kullanımı ve Korunması Çalışma Grubu Başkanı Adnan Özçelik ise Antalya’da tarımın turizmden daha önemli olduğu, Türkiye’nin toplam sera varlığının yarısının Antalya’da bulunduğunu belirtti. Özçelik, “Dolayısıyla Antalya’da büyük miktarlarda bitkisel atık söz konusu. Yaklaşık 4,5 - 5 milyon ton civarında bitkisel atık çıkmaktadır. Bu da büyük bir değer demek. Mevcut olarak değerlendirilmeyen bir değer. Hatta çevreye zararı olan bir değer. Çünkü şu anda bitkisel atıklar sezon sonlarında hatta bazen üzerindeki sebze ve meyveyle sökülür sera kenarlarına yığılır buralarda çürümeye terk edilir. Zaman zaman da yakılarak yok edilmeye çalışılırken de hava kirliliğine neden olunur. Bütünşehir Yasası’ndan sonra bu konuda en büyük görevin Büyükşehir Belediyesi’ne düştüğünü ifade etmek istiyorum” dedi.