HABER

Antepfıstığında hesaplar tutmadı

GAZİANTEP (İHA) - Antepfıstığı, bu sene üreticisine hayal kırıklığı yaşattı. Geçen yıl 100 bin tonluk rekolte ile tarihi bir rekor kırılırken, bu yıl rekolte 30 bin tona düştü. Rekoltenin düşük olması, fiyatları iki katına çıkarırken, ihracatta yaşanan hareketlilik, fiyatların yükselmesiyle durma noktasına geldi.

İki yılda bir yüksek rekolte alınan antepfıstığında, bu yıl düşük rekolte bekleniyordu. Geçen yıl 100 bin tonluk tarihi rekolte elde edilen antepfıstığında, bu yıl beklentiler 50 bin ton civarındayken, 1-4 Nisan tarihleri arasında yaşanan don olayından dolayı rekolte iyice düşerek 30 bin tona geriledi. Dondan önce kırmızı kabuklu antepfıstığı 3,5 milyon liraya alıcı bulurken, dondan sonra fiyatı 5,5 - 6 milyon liraya kadar yükseldi. Kavrulmuş antepfıstığının fiyatı ise 10 milyon liraya çıktı.

2003 yılında tarihi rekolte elde edilen antepfıstığında üretici üzülürken, tüccar ve ihracatçı sevindi. 100 bin ton olan rekolteden dolayı üretici, ürününü satamadı veya beklediği fiyatın altında satmak zorunda kaldı. Fiyatın düşmesi, ihracat kapısını araladı.
Üreticinin aksine tüccar ve ihracatçı rekolteden karlı çıktı. Fiyatların düşük seyretmesinden dolayı stok yoluna gitti. Düşük fiyatlar, uzun yıllar ihracat yapmakta zorlanılan antepfıstığı için önemli bir fırsat oldu. Geçen yıl 2 milyon 78 bin dolarlık antepfıstığı ihracatı yapılırken, bu yıl don olayı öncesine kadar gerçekleşen ihracat yüzde 99 artışla 4 milyon 143 bin dolar oldu. Don olayı ve beraberinde yaşanan düşük rekolte, ihracatı vurdu.

Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Başkanı Ömer Çelik, mevcut fiyatlarla ihracat yapmanın zor olduğunu belirterek, "Geçen yıl rekoltenin yüksekliği ihracat için ideal fiyatın yakalanmasına yol açtı. Bu sene hem rekolte düşük, hem de don olayı meydana geldi. Fiyatların iki katına kadar çıkması ihracatı bitirdi. Dünyada antepfıstığının tonu 3 bin 200 - 3 bin 500 dolar iken, bizim mevcut fiyatlar 4 bin doları gösteriyor. Bu rakamlarla ihracat yapmak hayaldir" dedi.

GTB Başkanı Çelik, ova dışında dağlık ve engebeli arazide antepfıstığı yetiştirecek üreticilere fide ve ilaçlama desteği sağlanması gerektiğini savunarak, "Fındık, FİSKOBİRLİK tarafından destek görüyor. Antepfıstığının kalitesi, dünyadaki rakiplerinin çok üstündedir. Tanıtım fonundan desteklenmesi gerekir. Bu parasal yardım olarak değil, fide ve ilaçlama yardımı şeklinde gerçekleşebilir" şeklinde konuştu.

Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Başkanı Abdülkadir Çıkmaz ise kendisinin de bir antepfıstığı ihracatçısı olduğunu ifade ederek, "Geçen yıl ihracat için çok güzel bir fiyat vardı. Dondan önce ihracatta önemli artış yakaladık. Ancak don olayından sonra ihracat durdu. Son 2 aydır 1 ton antepfıstığı ihracatı bile yapamadık" diye konuştu.

Çıkmaz, antepfıstığında ihracat rakamlarının 4 milyon dolara çıkmasına rağmen 15 sene önceki rakamların çok gerisinde kalındığını belirtti. 1988 yılında Gaziantep'ten 20 milyon dolarlık, Türkiye genelinde ise 50 milyon dolarlık antepfıstığı ihracatı yapılırken, 2004 yılında ancak 4 milyon dolara ulaşılabildiğini dile getiren Çıkmaz, ihracatta eski rakamların yakalanabilmesi için ekim alanlarının artırılması gerektiğini vurguladı. Antepfıstığının lezzet, yağ ve protein bakımından dünyadaki diğer türlerinden çok daha farklı olmasına rağmen fiyattan kaybettiğini ifade eden Çıkmaz, ekim alanlarının artırılmasıyla dünya fiyatlarının yakalanabileceğini ve böylece yeniden ihracatçı konuma gelinebileceğini söyledi.

Antepfıstığında, rekolte düşüklüğüne rağmen iç piyasada bir darlık yaşanmasının beklenmediği bildirildi.

En Çok Aranan Haberler