Anti-aging beslenmede amaç, vücut yaşlanırken bunu bir nebze yavaşlatmak ve yaşlılıktaki süreci daha kaliteli ve verimli geçirmeyi sağlamaktır. Hastalıklara yakalanmadan önceki bir tedavi süreci gibi de bakılabilir. Bu sürecin temelini beslenme ve egzersiz oluşturur. Anti-aging beslenme, uzmanlar eşliğinde yürütülen uzun vadeli bir süreçtir.
Anti-aging beslenmede bazı düzenlemeler, değişiklikler ve yaşam boyu sürecek bir sistemin oturtulması gerekir. Örneğin; bazı gıdaları hayattan çıkartmak gerekir, bazılarını azaltmak veya arttırmak gerekebilir. Bunları uzman eşliğinde belirlemek en doğrusu olacaktır.
Uyku düzeni, stresi azaltmak, alkol alışkanlığını düzenlemek ve egzersiz yapmak gibi faktörler anti-aging beslenme sürecinin diğer parçalarını oluşturmaktadır.
Anti-aging beslenme için genel anlamda verilebilecek bir beslenme reçetesi yoktur. Bunun nedeni kişiye göre değişebilmesidir. Yaş grubu, herhangi bir sağlık probleminin olup olmadığı gibi durumlar göz önünde bulundurulmalıdır. Detaylı kan tahlili yapılıp bir uzmanın yorumlamasında fayda vardır.
Anti-aging beslenme için genel tavsiye, bol meyve ve sebze tüketmek, şeker, alkol ya da hazır gıdalar gibi zararlı besinlerin az tüketilmesidir.
Anti-aging döneminde tüketilmemesi gereken besinler ilk başta alkol, hazır gıdalar, fast-food yiyecekler, gazlı ve içerisinde şeker bulunduran içeceklerdir. Çünkü bu tür gıdaların bir çoğu yaşlanma sürecini hızlandırır ve hücrelerin daha hızlı ölmesine ve daha geç yenilenmesine neden olur.
Bunların yanında bizim kültürümüzde de çok fazla tüketilen bol yağlı gıdalardan ve yağda kızaran gıdalardan uzak durulması gerekir. Yağların içerisinde zararlı toksinlerin fazla olması ve kızartılan gıdanın yapısının bozulması vücuda zararlı olacaktır.
Anti-aging beslenmenin sabitlenmiş bir başlama yaşı yoktur. Ne kadar erken başlanırsa o kadar avantajlı bir durum sağlar. Yirmi yaşından sonra beyindeki hücreler, yirmi beş yaşından sonra ciltteki hücreler ve otuz yaşından sonra vücut kaslarındaki hücreler artık yenilenmez.
Bunun bilincinde olarak beslenmek ve yaşamak gerekmektedir. Anti-aging başlama yaşına, kişi kendini uygun gördüğü yaşta ve bir uzmana danışarak karar verebilmektedir.
Anti-aging beslenmede en önemli süreç egzersizdir. Çünkü egzersiz ile beraber uygulanan anti-aging beslenmenin verimi çok daha fazla olacaktır.
Yapılacak egzersizler kişinin durumuna göre değişebilir. Kişinin fiziksel aktivite yapmasını engelleyen durumlar; yaş,vücutta fiziki bir problem olup olmaması ve beslenme düzenidir. Değişen beslenme rutinine göre yapılan spor da değişir. Gerektiğinde spor hocalarından destek alınmalı ve bu egzersiz anti-aging sürecine dahil edilmelidir.
Haftada ortalama üç yüz dakika yapılan bir egzersizin vücuda faydası çok fazladır. Fakat haftada üç yüz dakika egzersiz yapamayan kişiler için de en az yüz elli dakika egzersiz yapılması şarttır.