Thunberg katıldığı etkinliklerde, bilimsel araştırmalara dayanarak, devletlere küresel ısınmaya karşı önlemler almaya davet ederken, bazı gruplar 17 yaşındaki genç kızın çevreciler tarafından manipüle edildiğini iddia ediyor.
Özellikle ABD Başkanı Donald Trump gibi iklim krizini inkar edenler Thunberg karşıtı bir tutum içerisine girerek, İsveçli aktivisti sözlerinin gerçekleri yansıtmadığını iddia ediyor.
Trump yönetimine yakınlığıyla bilinen ve iklim krizi inkarcılığını savunan ABD'li Institut Heartland, kendi tezlerini savunan Almanya doğumlu Naomi Seibt ile anlaştı.
Henüz 19 yaşındaki Seibt, Greta Thunberg gibi Avrupalı bir genç kız. Kendisini "özgürlükçü" bir aktivist olarak tanımlayan Seibt, YouTube kanalı üzerinden iklim krizi alarmı verenlere karşı videolar yayınlıyor.
Ancak sadece 50 bin takipçisi olan Seibt'ın, yakın zamanda tanıştığı Institut Heartland sayesinde, dünya basınında ismi duyulmaya başlandı.
Kürüsel ısınma gerçeğini "tümüyle reddetmediğini" ifade eden Alman aktivist, "karbon emisyonlarının etkilerinin bazı kişiler tarafından abartıldığını" iddia ediyor. Ona göre, küresel ısınmanın birçok kaynağı var, güneşin de bunlardan en önemlisi.
Fakat çok sayıda bilim insanı, 1970 yılından beri Dünya'ya ulaşan güneş enerjisi miktarının azaldığını ve CO2 emisyonlarının 20. yüzyılın ortalarından beri küresel ısınmanın ana nedeni olduğunu ifade ediyor.
İnsan kaynaklı CO2'nün iklim krizine yol açtığının "saçmalık" olduğunu ifade eden Seibt, Greta Thunberg'in öncüsü olduğu hareketin açıkça "insan karşıtı bir ideolojisi" olduğunu ileri sürüyor.
Ayrıca kendisinin Thunberg'e benzetilmesine karşı çıkan Seibt, "Beyni yıkanmış bir kukla olduğumu düşünmüyorum" dedi.
Naomi Seibt, videolarının birinde siyasi aktivizminin birkaç yıl önce, Almanya'nın liberal göç politikalarını sorgulamakla başladığını söyledi. Daha sonra, Greta'nın başlattığı "Gelecek İçin Cumalar" protestolarını haksız bulduğunu ve iklim konularıyla ilgilenmeye başladığını ifade etti.
Alman basını Seibt'in aşırı sağcı AfD partisi ile olan yakınlığını birçok haberde kaleme aldı. Naomi Seibt, AfD üyesi olmadığını savunuyor. Fakat partinin bazı etkinliklerine konuşmacı olarak katıldığını itiraf etti.
İklim krizinin yanı sıra Naomi videolarında feminizm ve göç konuları için de aşırı sağ diyalektiğini kullanıyor.
Genç kız, geçen kasım ayında Münih kentinde, AfD’ye yakınlığıyla bilinen EIKE adlı düşünce kuruluşunun programında yaptığı bir konuşmada Institut Heartland'den bir yetkilinin dikkatini çekmeyi başardı.
O gün dinleyiciler arasında bulunan James Taylor, güçlü hitabesi olan genç kızın potansiyelini görüp onunla çalışmak istediğini bildirdi. Kısa zamanda Naomi Seibt Amerikalı kuruluşun önemli bir ismi haline geldi.
Amerikalı düşünce kuruluşu, Seibt ile Alman siyasetine nüfuz etmeyi amaçlıyor. Institut Heartland, Berlin’in küresel ısınmaya karşı yürüttüğü politikaların daha katılaşıp dünyaya yayılmasını istemiyor.
Almanya, yaklaşık yirmi yıldır sera gazına sebep karbon üretimini azaltmak ve yenilenebilir enerjiye geçmek için politikalar üretiyor. AB ülkelerini de bu konuda teşvik ediyor.
Alman hükümeti, halihazırda kendi hedeflerinin altında kalsa da 2050 için sera gazı emisyonlarını yüzde 95'e kadar azaltma sözü verdi.
Alman siyasetçilerin çevre politikaları göze alındığında, gelecek nesilleri temsilen Naomi gibi figürler, Institut Heartland tarafından "serbest pazarlar ve iklim gerçekçiliği için harika bir ses" olarak değerlendiriliyor.
Institut Heartland, Madrid'deki BM iklim konferansı kapsamında düzenlediği büyük bir etkinliğe Naomi Seibt konuşmacı olarak davet ederek dünyaya tanıttı. Kurumun birçok resmi tanıtım videolarında da Seibt'ın iklim ile ilgili görüşlerine yer veriliyor.
Bu videolardan birinin başlığının "Naomi Seibt vs. Greta Thunberg: kime güvenmeliyiz?" olması, ABD'li düşünce kuruluşunun açıkça Seibt'ı 'anti-Greta' olarak tanıtmaya çalıştığını ortaya koyuyor.
**
1984 yılında kurulan ve büyük ölçüde anonim bağışlar tarafından finanse edilen Institut Heartland, son on yılda özellikle "küresel ısınmanın insan aktivitesine dayalı olmadığını" savunan faaliyetler düzenliyor.
Kurumun önde gelen isimlerinden Willam Happer 2018-2019 yıllarında Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi'nde kıdemli direktör olarak vazife yaptı.
Princeton Üniversitesi'nde fizik profesörü olan Happer, birçok çalışmasında karbon emisyonlarının küresel ısınmayı tetikleyen bir kirletici değil, topluma faydalı olarak görülmesi gerektiğini savundu.
Washington Post'a göre Institut Heartland yetkilileri halen kolaylıkla Trump’a ulaşabiliyor ve ilklim konularında onu bilgilendiriyor.