Antidepresan Tedaviye Yenilikçi Bir Yaklaşım: Sam-e

Avrupa’da ve Amerika’da depresyon tedavisinde kullanılan SAM-e (S-Adenosil metionin), Türkiye piyasasına da giriyor.

Çalışamama, uykusuzluk, aşırı uyuma, yemek yiyememe, aşırı yemek yeme, bir zamanlar keyif alınan aktivitelerden artık zevk alamama, depresif ruh hali, çevrede gelişen olaylara karşı ilgisiz kalma, cinsel hayatın bozulması ve iş veriminin düşmesine neden olan depresyonda uygulanan tedavilerde kullanılan ilaçların yan etkileri tedaviyi oldukça zorlaştırırken, pek çok vakada bu ilaçların intihar riskini de artırdığı gözleniyor. Ayrıca kilo alımı, kabızlık, ağız kuruluğu, cinsel işlev bozukluğu gibi yan etkiler nedeniyle hastaların pek çoğu ilaç kullanımını tedavi tamamlanmadan bırakırken, devrimsel bir molekül olan SAM-e antidepresanları destekleyici olarak tedaviye ilave edildiğinde şiddetli depresyon vakalarında tedaviye cevap ve tedavi oranlarında yüzde 40’lara varan bir artış sağlıyor. Sentetik antidepresanların bilinen pek çok yan etkisine karşılık SAM-e vücutta üretilen bir molekül olması ve tamamen doğal yapısı ile beyin ve karaciğerde pek çok fonksiyonu desteklerken, bilinen herhangi bir yan etkiye de neden olmuyor. Bağımlılık yapmayan SAM-e, tedavinin istenilen sürede bırakılabilmesi, yüksek hızda yüksek etkinlik göstermesi, yan etki risklerinin hemen hemen olmaması gibi özelliler ile depresyon tedavisinde gerçek bir devrim olarak nitelendiriliyor. Sınav stresi, işyeri stresi, lohusalık depresyonu, maddi sıkıntılara bağlı depresyon, ölüm-yaralanma, hastalık stresi gibi durumlarda da akut etkisi ile çok hızlı reaksiyon alınmasını sağlıyor.

Yapılan bilimsel araştırmalara göre SAM-e kullanımının hem kadınlarda hem de erkeklerde depresyona bağlı oluşabilecek cinsel işlev bozukluklarının da giderilmesinde son derece etkili olduğu belirtildi. Özellikle son dönemlerde teknolojinin de gelişmesi ile pek çok formu üretilen SAM-e’nin en son dilaltı formu İtalya’da geliştirilerek piyasaya sunuldu. Dil altı kulanı emilim ve etki hızını artırırken, yüksek biyoyararlanım ile kullanılması gereken dozlarda çok ciddi azalmalar sağladı. Normalde 1600 mg günlük oral kullanımı olan SAM-e’nin dil altı formu 200 mg dozda aynı etkinliği çok daha hızlı gösterdi.

Avrupa’da çok daha öncesinden olmak üzere 1997 yılında Amerika’da tanınmaya başlayan SAM-e, Türkiye piyasasına da giriyor.