Antik Kentlerde Düğün Fotoğrafı Modası

İZMİR - TOLGA ALBAY - Özel günlerini farklı karelerle ölümsüzleştirmek isteyen çok sayıda gelin ve damat, fotoğraf çektirmek için antik kentlere akın ediyor. Özellikle İzmir, Aydın, Çanakkale gibi arkeolojik zenginliğe sahip kentlerde tarihi sütunlar önünde romantik poz verme modası yayılıyor. Dünyada arkeolojik zenginlik bakımından başta gelen ülkelerden olan Türkiye'de, bu zenginlik bazı yerli turistler için farklı şekilde değerlendiriliyor. Görmek için milyonlarca insanın uzak ülkelerden geldiği antik kentleri düğün fotoğrafları için stüdyo olarak kullanan çift sayısı giderek artıyor. İzmir'de Agora, Efes Antik Kenti, Asklepion, Aydın'da Priene ve Milet gibi antik kentlere yapılan ziyaretler arasında düğün fotoğraflarını dış mekanda çektirmek isteyen çiftler dikkati çekmeye başladı. Düğün töreni için gelinlik ve damatlıklarını giyen çiftler, kuaför ve makyaj işlemi sonrası soluğu antik kentlerde alıyor. Binlerce yıllık sütunların, kabartma yazıların önünde romantik pozlarını veren çiftler, renkli bir düğün albümüne kavuşuyor. İzmir'de kazı çalışmaları devam eden Agora'da fotoğraf çektiren Tuncay ve Yelda Ak çifti de tercihini tarihten yana kullanan çiftler arasında. Yelda Ak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, düğün fotoğraflarının dış mekanda yapılmasını arzu ettiklerini, İzmir'in arkeolojik zenginliğini de gözönünde bulundurarak Agora'da çekim yapmaya karar verdiklerini, tarihi atmosfer içinde fotoğraf çekiminden büyük haz duyduğunu söyledi. Tuncay Ak ise tarihi mekanların fotoğrafa ayrı bir güzellik kattığını, bu güzellikten yararlanmak amacıyla antik kentte fotoğraf çektirme fikrinin akıllarına geldiğini ifade etti. Agora Kazıları Başkanı Yard. Doç.Dr. Akın Ersoy ise son dönemde düğün fotoğrafı çektirmek için Agora'yı ziyaret eden çift sayısında önemli artışlar yaşandığını, özellikle akşam saatlerinde fotoğrafçıyla birlikte bilet alarak antik kente giren çiftlerin Faustina kapısı, antik cadde ve tarihi çeşmeyi fon olarak kullandığını ifade etti. Düğün çekimlerine sempatiyle baktıklarını, antik kentlerin özel günlerde değerlendirilmesini tarihin sahiplenilmesi olarak gördüklerini anlatan Ersoy, bu çekimlerin arkeolojik zenginliklerin tanıtımında da etkili olduğunu söyledi.