Tahminen 9 ve 11’inci yüzyıllar aralığında işlenen cinayetlerde, genç yaşlarda öldürülen 5 kişinin sarnıç şeklinde yapılmış bir işyerinin deposuna atıldığı düşünülüyor.
Pisidia Antiokheia’da sürmekte olan kazılar sırasında, Cardo Maksimus Caddesi’nin batı portikosunda çalışan ekip, geç Bizans dönemine ait bir yapı buldu. Caddede bulunan dükkanlardan birinin içinde yer alan bu yapı, ilk bakışta sarnıcı andırıyordu. Ancak yapının sarnıç değil, işyerinde depo olarak kullanılan bir kuyu olduğu anlaşıldı.
MEZAR OLARAK KULLANILMIŞ
Kuyuyu dikkatle açan kazı ekibi, 2 metre derinliğe indiğinde insan iskeletleriyle karşılaşarak, titiz bir çalışma başlattı. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü ile çalışan kazı başkanı Doç. Dr. Mehmet Özhanlı, geç Bizans dönemine ait sarnıç şeklindeki yapının içinde bulunan 5 iskeletin gelişigüzel kuyuya atılmasının, katliam yapıldığını gösterdiğini açıkladı.
Bugüne kadar yürüttüğü kazılarda benzer bir duruma rastlamadığına dikkati çeken Doç. Dr Özhanlı, "İlk kez böyle bir olayla karşılaştığımı söyleyebilirim. Burada bulduğumuz sarnıca benzeyen ve büyük bir ihtimalle işyerinin deposu olarak kullanılmış, 1 metre çapında, 2 metre derinliğindeki yapının içinde iskeletler bulduk. Kafataslarından anladığımız kadarıyla 5 insan iskeleti mevcut" dedi.
GENÇ VE ORTA YAŞ GRUBUNDAN
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nden bir antropolog ile birlikte detaylı bir inceleme yaparak bu kişilerin yaş ve cinsiyetleri hakkında bilgi edinmeye çalışacaklarını belirten Doç. Dr. Mehmet Özhanlı, "Ölülerin düzenli olarak gömülmedikleri ve muhtemelen öldürüldükten sonra buraya rastgele atıldıkları şeklinde bir görünüm var" diye konuştu.
Aynı üniversiteden Fen Edebiyat Fakültesi antropoloji bölümü son sınıf öğrencisi Tuba Üstün, iskeletlerle ilgili ön araştırmada yaşlara ilişkin tahminler konusunda şunları söyledi:
"Kafatasları ve çene yapılarını incelediğimizde 20’lik dişlerin hala çeneye gömülü vaziyette olması, iskeletlerin genç ve orta yaş grubuna dahil kimseler olduğunu gösteriyor. İskeletler bunca yıl çok iyi korunmuş. Hançer kemiği dediğimiz göğüs kafesini bağlayan kemiklerin bile hala sağlam olması, bize ileride çok yararlı olacak veriler. Ayrıca uyluk kemikleri hala bütünüyle duruyor. Bu sayede iskeletlerin boyları ve vücut yapılarını tam olarak ortaya koyabileceğimize inanıyorum. Tabi bütün bunlar iskeletlerin çıkarılıp bilimsel bir incelemeden geçmesinden sonra mümkün olacak."