BERLİN (İHA) - Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Cem Özdemir, "Laiklik, cumhuriyet, demokrasi bunları birbirine karşı göstermek yanlış. Hepsi önemlidir" dedi.
Almanya'nın başkenti Berlin'de bir açıklama yapan Özdemir, Türkiye'de son dönemlerde cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili yaşananları değerlendirdi. Halkın tepkisinin demokratik bir tepki olduğunu anlatan Özdemir, "Sokaklara dökülen halk, darbe istemiyoruz hükümete de karşıyız, sinyali verdi. Son derece demokratik bir yaklaşım, alkışlanması gereken bir tutum. Hükümetin de erken seçim ilan etmesi ortalığı yumuşatıcı bir gelişme. Bu açıdan bütün kötü şeylere rağmen yaşananlara olumlu bakıyorum" dedi.
Erken seçim kararını İHA'ya değerlendiren Özdemir, burada halkın iradesinin baskın çıkacağını belirterek şöyle konuştu: "Erken seçimlerde halkın iradesi belli olacak. Artık çoğunluğu kim kazanırsa cumhurbaşkanını o belirler. Öte yandan halkın harekatı karışık; içlerinde Doğu Perinçekler var, bunu kullanmaya çalışanlar var. Ama çoğunluğun öyle düşündüğünü tahmin etmiyorum. Çoğunluğun tek söylemeye çalıştığı hükümet bizi lütfen dinle, endişelerimiz, söyleyeceklerimiz var. Bunları ciddiye alın. Çok demokratik bir tepki. Türk Anayasası'na bakıldığında laiklik de sosyal devlet olma unsuru da çok önemli."
Avrupa Parlamentosu Milletvekili Cem Özdemir, laikliğin demokrasinin önüne çıkarılmasının tartışma götürür olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Laiklik, cumhuriyet, demokrasi bunları birbirine karşı göstermek yanlış. Hepsi önemli. Tabii ki Türkiye'de laiklik en önemli prensiplerden biri. Onu ciddiye alan hiç kimse tartışmaya açamaz. Ama Anayasa'ya bakıldığında sosyal devlet de, cumhuriyet de onun kadar önemli. Türkiye'de bir kesim laikliği alıyor demokrasiyi arka plana itiyor. Bu çok yanlış bir yaklaşım. Demokrasi laiklikten daha önemsiz değil. Türkiye'de halkın iradesi Meclis'te temsil ediliyor."
Türkiye'deki çalkantıların Türkiye'nin AB'ye girmesini olumsuz etkileyeceğine de vurgu yapan Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu iş, AB'de çözülecek gibi gözükmüyor. Türkiye'de baş örtüsü meselesinden tutun iktidar meselesine kadar Türkiye'de insanlar bunu kendi aralarında çözmeli. Ne AK Parti gidici ne de AK Parti gibi olmayan kesim gidici. Dolayısıyla bu iki kesim bir araya gelip ortak bir formül bulmalı. Yani karşılıklı endişeler ve korkularla Türkiye'nin AB'ye girmesi çok güç. Ben seni iktidardan uzaklaştıracağım ya da ben seni korkutacağımla bir yere varılamaz. Türkiye bu işi çözdüğü an iş kolaylaşır"
AB'nin Türkiye'yi kaybetme lüksü olmadığını da anlatan Cem Özdemir, bunu Hıristiyan Demokratlar'ın açıklamalarından bile anlamanın mümkün olduğunu söyledi. Son derece yumuşak açıklamalarda bulunduklarını anlatan Özdemir, sözlerini şöyle tamamladı: "Çünkü herkes korktu. Hiç kimse, en fazla karşı çıkanlar bile Türkiye'yi kaybetmek istemiyor. Bu açık ve net. Türkiye'yi kaybetme lüksüne sahip değiliz. Türkiye'de insanlar da böyle bir şeye maruz kalmamalı. Asıl çözüm, Türkiye'de bir konsensüs aranması. Farklı kesimler bir araya gelmeli, bu işi çözmeli."