Apandisit patlaması adı verilen durumla pek fazla karşılaşılması mümkün değildir. Genellikle şişmesiyle bilinen apandis, patlamadan sorun çözülür. Yavaş yavaş şişmeye başlayan apandiste belirti olarak ağrı gözlenir. Bu ağrı, birçok kişi tarafından deneyimlenmiş olduğu için kişi apandisit ağrısı olduğunu kendisi fark edemese dahi bir başkası tarafından tespit edilebilir.
Bu gibi durumlarda kesin sonuca ulaşılabilmesi için doktora gidilmesi önem taşır. Genellikle ağrı ve sancı gibi belirtileri görmezden gelen kişiler apandisit patlamasıyla karşı karşıya kalır. Patlamanın gerçekleşmesi halinde ise vücuda bir tür zehir yayılır. Bu da ölüme varan komplikasyonlara yol açabileceği için belirtiler hissedilir hissedilmez en kısa sürede doktora gidilmelidir.
İnce ve kalın bağırsağın birleştiği bölümün alt kısmında kalan, yaklaşık 7 santimetrelik uzunlukta olan kör bağırsağın, 7-12 santimetre boyutlarında ve içi boş bir çıkıntısı olan apandis adı verilen bölümünün iltihap kapması sonucunda apandisit hastalığı kendini gösterir. Vücutta şiddetli ağrılar ortaya çıkarır ve ciddi enfeksiyonlara yol açar.
Apandisit sağda mı solda mı yer alır sorusu karın bölgesinde oluşan ağrıların hangi sebepten kaynaklandığını anlayabilmek adına sorulur. Apandis, karnın sağ alt bölümünde, kör bağırsağın uç tarafında, kalın bağırsağın ise baş kısmında yer alan ve parmağa benzeyen bir organdır.
Gençlik döneminde savunma konusunda yardımcı olan apandis, zaman ilerledikçe etkisini yitirir ve alınması halinde herhangi bir sorun teşkil etmez. Kalın bağırsaktan gelen virüslerin temizlenmesini sağlar. Bebeklik ve çocukluk döneminde oldukça önemli bir organdır. Çeşitli sebeplerden dolayı tıkanması ve ağrı yapması sonucunda doktora gidilmesi gerekir. Aksi takdirde bu patlayabilir ve sonucunda ölüm tehlikesiyle karşılaşılabilir. Bu sebepten dolayı hastalık belirtileri fark edilmesi halinde göz ardı edilmemelidir.
Bu hastalık genellikle birkaç ayırt edici nedene sahip bir hastalık olarak karşımıza çıksa da bu duruma sebep olan esas etken genellikle tespit edilemez.
Zamanla meyve çekirdekleri, yanlışlıkla yutulan nesneler, bağırsak kurtları ya da buna benzer sebeplerden dolayı apandis kanalının dışkı, mukus salgısı ile tıkanması durumunda mikroplar kolay bir şekilde ürer ve enfeksiyon ortaya çıkar. Enfeksiyon sebebiyle apandis iltihabı gerçekleşebilir. Dikkat edilmediği durumlarda apandisit patlayabilir.
Genellikle yabancı bir cisim ya da dışkı sebebiyle olsa da zaman zaman tümör nedeniyle de tıkanan apandis, bakterilerin birikmesine neden olur. Normal şartlarda bağırsaklarda yaşayan mikroorganizmaların iltihap sebebiyle şişmesi durumunda acı ve sancılar başlar. Bu durum diğer organları da etkileyebileceği için büyük önem taşır. Apandisitin patlaması halinde ilk olarak gelen rahatlama birkaç saatin geçmesinin ardından yerini kötü hislere bırakır.
Dışkıların birikmesi sonucunda bakteri oluşumu gerçekleşir. Bu da şişme ve inflamasyona neden olur. Sonucunda meydana gelen kabarma patlamaya yol açabilir. Tedavi edilmemesi halinde ek rüptüre durumu ortaya çıkabilir.
Korunmak için belirlenmiş olan bir yol olmasa da belirtilerin ortadan kaldırılması için çaba sarf edilebilir. Bu noktada taze meyve ve sebze tüketimi işe yarar. Hastalığın belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir:
Genellikle göbek deliği ve çevresinde meydana gelen ağrılar giderek çekilemez bir boyuta ulaşır. Apandis şişmeye başladıkça ağrı giderek sağ tarafa doğru kayar. Doktorlar bu durumu karnın sağ alt kısmında yer alan boşluğa bastırarak tespit eder. Öksürmek ve yürümek gibi hareketler dahi oldukça zarar verici olur. Apandis bölgesindeki ağrıları ağrı kesici içerek o anlık hafifletmeniz, apandisit patlasa dahi farkında olmamanızı sebep olabilir. Uzanarak da rahatlamanız mümkün olur. Bu tür bir ağrıya sahip olmanız halinde 12-24 saat içinde hastaneye gitmeniz gerekir. Bu durum özellikle çocuklarda ortaya çıktığı için ebeveynlerin bu konuda bilgi sahibi olmaları oldukça önem taşır.
Apandisin iltihap kapması sebebiyle karında şişme gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Şişlik, karnın sağ alt bölgesine el ile bastırılarak tespit edilebilir. Zira apandisit söz konusu olduğu zaman ufak bir dokunuş dahi ağrıya neden olur.
Kalın bağırsak bölgesinde enfeksiyon oluşması nedeniyle mide sorunları ortaya çıkar. Bu durumu kabızlık, ishal, kusma, bulantı ve iştah kaybı gibi belirtiler takip eder. Enfeksiyonun giderek ilerlemesi ile birlikte bu tür belirtiler daha da şiddetlenir.
Enfeksiyon sebebiyle vücutta ateş belirtileri kendini gösterebilir. Ateşin yükselme sebebi, vücudun iltihabı önlemeye çalışmasıdır. Bazı hastalarda titreme ve ürperme gibi belirtiler de ortaya çıkar. Ateş belirtisi genellikle şişlik ve ağrının ardından kendini gösterir. İltihabın ilerlemesi ile birlikte ateş artış gösterir ve giderek sersemleme, terleme ve baş ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkmış olur.
Bu hastalığın tedavi edilebilmesi için öncelikle çeşitli yöntemler kullanılarak teşhis edilmesi gerekir. Bu noktada bahsi geçen belirtiler de büyük oranda rol oynar. Şu testler kullanılarak apandisit teşhis edilmeye çalışılır:
Hastalığın tespit edilmesi halinde tedavi yöntemlerine geçiş yapılır.
Apendektomi olarak da bilinen ameliyat sırasında karında 5 ile 10 santimetre aralığında bir kesik ile açılır ve hasta bu şekilde ameliyat edilir. Bununla birlikte laparoskopik bir operasyon da tercih edilebilir. Bu yöntemde apandis, bir kamera yardımıyla çıkartılır. Laparoskopik ameliyat olan kişiler daha az yara izi ve daha çabuk iyileşme gibi olumlu sonuçlar alır. Ancak bu ameliyat herkese yapılamaz. Enfeksiyon apandisin tamamına yayıldıysa, apse oluşumu gözlemlendiyse ve apandis yırtılması gerçekleştiyse açık apendektomi gerekebilir. Bu durumda cerrah tarafından karın boşluğu temizlenir. Bu ameliyatın ardından birkaç gün hastanede kalınması gerekebilir.
Apandisit patladıktan sonra apse oluşumu görülürse bu bir tüp yardımı ile boşaltılır. Enfeksiyonun kontrol altına alınmasından birkaç hafta sonra apendektomi ameliyatı uygulanabilir. Ameliyat sonrasında da apse oluşumu gözlemlenebilir. Bu gibi durumlarda hasta nadiren ameliyata alınır ve bu durum genellikle antibiyotik verilerek çözülür.
Ameliyatın ardından apandisin alınmasıyla birlikte çeşitli tedavi yöntemlerinin uygulanması ve birkaç hafta süresince çeşitli noktalara dikkat edilmesi gerekir. İyileşme sürecinin tam anlamıyla gerçekleşmesi için dikkat edilmesi gereken noktalar:
Hint yağı: Bağırsak hareketlerini düzenlemek için kabız konusunda etkin bir tedavi yöntemi olan hint yağından iki yemek kaşığı almalı ve daha sonra eski bir havlunun üzerine dökmelisiniz. Havluyu yere serdikten sonra karnınız havlunun üstüne gelecek şekilde uzanabilirsiniz. Haftada 3 kez, 2 ya da 3 ay boyunca bu yöntemi uygulayabilirsiniz.
Sarımsak: İltihap ve ağrıyı dindirme konusunda etkili bir yöntem olan sarımsağı her gün aç karnınıza 2 ya da 3 karanfil olarak tüketebilirsiniz. Bununla birlikte sarımsağı tavada da közleyebilirsiniz. Bir başka seçenek olarak doktor tarafından onaylanması halinde sarımsak kapsüllerini kullanabilirsiniz.
Zencefil: Apandisit ortak belirtileri arasında yer alan kusma ve bulantının önlenmesini sağlayan zencefilin inflamasyon ve ağrı üzerinde etkisi bulunur. Bunun için günde birkaç bardak zencefil çayı içebilir, karnınızın altına zencefil yağıyla masaj yapabilir ya da doktorunuza danışarak zencefil kapsülü alabilirsiniz.
Çemen tohumları: Apandisit tedavisinde oldukça önemli bir yardımcı olan çemen tohumları bağırsaklarda biriken aşırı mukus ve atıkların önüne geçer ve ağrıyı azaltır. 2 çay kaşığı kadar çemen tohumunu bir bardak suyun içine koyduktan sonra 10-15 dakika kadar ısıtmalı ve her gün 1 kez bu karışımı içmelisiniz. Bunun dışında yemeklerinizde de kullanabilirsiniz.
Limon suyu: Limon suyunun kabızlığı önlediği, hazımsızlığı giderdiği ve ağrıyı dindirdiği bilinir. Bununla birlikte bağışıklık sistemini geliştirdiği için enfeksiyona karşı da koyar. Limon suyunu sıktıktan sonra bal ile karıştırabilir ve günde 1 kez, birkaç hafta süresince tüketebilirsiniz.
Fesleğen: Bağırsak gazı ve hazımsızlık için yardımcı olan fesleğen, ateşi de düşürür. 1 bardak suyun içine 1 çay kaşığı kadar rendelenmiş zencefil ve 1 avuç fesleğen kattıktan sonra su yarısına kadar buharlaşıncaya dek ısıtmalısınız. Daha sonra karışıma bal ekleyebilir ve birkaç gün boyunca günde 2 kez içebilirsiniz. Bunun dışında bir kaba 5 tane ezilmiş fesleğen yaprağı koyabilir ve içerisine 3 yemek kaşığı yoğurt ve çeyrek çay kaşığı kadar deniz tuzu koyduktan sonra üzerine karabiber serpebilir ve günde 2 defa tüketerek bağırsak gazından kurtulabilirsiniz.
Nane: Bağırsak gazı başta olmak üzere bulantı ve kusma gibi konularda oldukça önemli bir bitkisel tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkar. Bunun için 1 yemek kaşığı nane yaprağını 1 bardak suyun içerisine koymalı ve yaklaşık 10 dakika boyunca demlemelisiniz. Ardından bu karışımı süzmeli ve biraz bal katıp birkaç hafta boyunca günde 2 kez içmelisiniz. Bununla birlikte kusma ve bulantıdan kurtulmak için nane çiğneyebilirsiniz.
Ginseng: Ağrı ve enflamasyon söz konusu olduğu zaman ginseng önerilir. Bunun için 8 dilim ginsengi 3 bardak kaynar suyun içine koymalı ve 15 dakika boyunca kısık ateşte pişirmelisiniz. Bal ekledikten sonra soğumaya bırakabilirsiniz.. Birkaç ay süresince günde 2 kez bu çayı tüketerek sorunlarınızı giderebilirsiniz.
Lifli gıda: Kabızlık sorununun giderilebilmesi için yüksek oranda life sahip olan besinleri tüketmeniz gerekir. Düşük lif alımının da apandisite sebep olması sebebiyle salatalık, fasulye, esmer pirinç, bezelye, brokoli, havuç, pancar, domates, kabak çekirdeği, buğday tohumu, kuru erik, ayçiçeği çekirdeği, yeşil yapraklı sebzeler ve taze meyveler tüketmelisiniz. Bununla birlikte lif takviyesi almanız da gerekebilir.